9786051464947
387257
https://www.turkishbooks.com/books/danistay-kanun-yararina-temyiz-kararlari-1984-2014-p387257.html
Danıştay Kanun Yararına Temyiz Kararları (1984 - 2014)
19.68
Olağanüstü kanun yolları arasında kabul edilen kanun yararına temyiz, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun -Kanun Yararına Temyiz- kenar başlıklı 51. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde hükmü şu şekildedir:
Kanun yararına temyiz :
Madde 51 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Bu kanun yolunun kabul ediliş amacı; yürürlükteki hukukun ülke düzeyinde birlik içinde uygulanmasını sağlamaktır . Diğer bir ifadeyle kanun yararına temyiz ile usul ve esasa ilişkin hukuk kurallarının içtihat birliğine uygun olarak uygulanması ve daha sonraki benzer davalarda mahkemelerin aynı hukuki yanlışlığı yapmalarının önlenmesi amaçlanmaktadır .
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararların kanun yararına temyizinin istenebilmesi için, bu kararların niteliği bakımından -yürürlükteki hukuka aykırı- bir sonucu ifade etmesi, diğer bir deyimle nihai hükmün tartışmasının yapılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık bulunması gerekmektedir .
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde kanun yararına temyiz sebepleri, temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmediği gibi kanun yararına temyiz edilebilecek kararlar da sınırlı olarak sayılmıştır. Temyiz sebepleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde üç bent halinde sayılmış ve -görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması-, -hukuka aykırı bir karar verilmesi- ve -usul hükümlerine uyulmamış olunması- bozma sebebi olarak kabul edilmiştir. Kanun yararına temyiz sebepleri ise, kanunda temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmemiştir. Temyiz sebepleri arasında yer alan -hukuka aykırılık- kanun yararına temyizde tek sebep kabul edilmiş olup, usul ve esas hükümlerine uyulmamış olmasının kanun yararına temyiz nedeni oluşturabilmesi için yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmiş olması gereklidir . Yargılamada usul hükümlerine riayet edilmemiş olması, ancak hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmesi durumunda, kanun yararına temyiz sebebi olabilir. Yoksa mücerret usul hükümlerine uyulmamış olması tek başına kanun yararına temyiz sebebi olarak yeterli değildir .
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde, Danıştay?ın inceleme yetkisi, sadece ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlandırılmamıştır. Kanun yararına temyiz isteminin; yanlış bir yargısal içtihadın yerleşmesini önleme amacı gözönüne alındığında, ileri sürülmeyen başka bir temyiz sebebinin bulunması halinde kararın hukuka uygunluğu, bu sebep yönünden de incelenebilecektir .
Aynı maddede, -kesin olarak verilen- kararların da kanun yararına temyiz olunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kanun yararına temyiz müessesesinin hukuka aykırı yargı kararıyla bozulan hukuk düzeninin onarılması ve ülkede hukuk ve uygulama birliğinin sağlanması amacı göz önünde bulundurulduğunda, bu amacın doğal sonucu olarak, verildiği anda kesin olan kararlar ile temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olan kararlar, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade etmesi nedeniyle, çözümlenmiş olan uyuşmazlığa etkili olmamak üzere kanun yararına bozulabilmektedir .
Elinizdeki çalışmada, kanun yararına temyiz kararları, 1980'den 2014 ortasına kadar taranmış ve bu süreçte toplam 30 yıllık karar birikimi bir araya toplanarak okuyucunun istifadesine sunulmuştur. Her karar için özet çıkarılmış, karara ilişkin künye bilgileri-anahtar kelimeler hazırlanmış ve kararların tam metinleri -yayınlandıkları tarih esas alınarak- sıralanmıştır. Karar metinlerinde geçen kamu kuruluşlarının isimleri olduğu gibi bırakılmışsa da diğer gerçek ve tüzel kişi isimleri, (. . . ) şeklinde gizlenmiştir. Karar metinleri, Resmi Gazete'de basıldığı haliyle aynen bu çalışmaya alınmıştır. Dolayısıyla kararlarda rastlanacak yazım yanlışlarına da dokunulmadığı önemle belirtilmelidir. Aynı tarihte verilen birden fazla aynı içerikte karar varsa çalışmada bunların sadece bir tanesine yer verilmiş, diğerlerinin künyesi, dipnotta yazılmakla yetinilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise tüm kararlara ilişkin -alfabetik sırasıyla- kavramların, -kararlarda bahsi geçen- kanunların indeksleriyle birlikte yıl yıl ne kadar karar verildiğine ilişkin bir tablo eklenmesi uygun görülmüştür.
Madde hükmü şu şekildedir:
Kanun yararına temyiz :
Madde 51 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Bu kanun yolunun kabul ediliş amacı; yürürlükteki hukukun ülke düzeyinde birlik içinde uygulanmasını sağlamaktır . Diğer bir ifadeyle kanun yararına temyiz ile usul ve esasa ilişkin hukuk kurallarının içtihat birliğine uygun olarak uygulanması ve daha sonraki benzer davalarda mahkemelerin aynı hukuki yanlışlığı yapmalarının önlenmesi amaçlanmaktadır .
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararların kanun yararına temyizinin istenebilmesi için, bu kararların niteliği bakımından -yürürlükteki hukuka aykırı- bir sonucu ifade etmesi, diğer bir deyimle nihai hükmün tartışmasının yapılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık bulunması gerekmektedir .
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde kanun yararına temyiz sebepleri, temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmediği gibi kanun yararına temyiz edilebilecek kararlar da sınırlı olarak sayılmıştır. Temyiz sebepleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde üç bent halinde sayılmış ve -görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması-, -hukuka aykırı bir karar verilmesi- ve -usul hükümlerine uyulmamış olunması- bozma sebebi olarak kabul edilmiştir. Kanun yararına temyiz sebepleri ise, kanunda temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmemiştir. Temyiz sebepleri arasında yer alan -hukuka aykırılık- kanun yararına temyizde tek sebep kabul edilmiş olup, usul ve esas hükümlerine uyulmamış olmasının kanun yararına temyiz nedeni oluşturabilmesi için yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmiş olması gereklidir . Yargılamada usul hükümlerine riayet edilmemiş olması, ancak hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmesi durumunda, kanun yararına temyiz sebebi olabilir. Yoksa mücerret usul hükümlerine uyulmamış olması tek başına kanun yararına temyiz sebebi olarak yeterli değildir .
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde, Danıştay?ın inceleme yetkisi, sadece ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlandırılmamıştır. Kanun yararına temyiz isteminin; yanlış bir yargısal içtihadın yerleşmesini önleme amacı gözönüne alındığında, ileri sürülmeyen başka bir temyiz sebebinin bulunması halinde kararın hukuka uygunluğu, bu sebep yönünden de incelenebilecektir .
Aynı maddede, -kesin olarak verilen- kararların da kanun yararına temyiz olunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kanun yararına temyiz müessesesinin hukuka aykırı yargı kararıyla bozulan hukuk düzeninin onarılması ve ülkede hukuk ve uygulama birliğinin sağlanması amacı göz önünde bulundurulduğunda, bu amacın doğal sonucu olarak, verildiği anda kesin olan kararlar ile temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olan kararlar, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade etmesi nedeniyle, çözümlenmiş olan uyuşmazlığa etkili olmamak üzere kanun yararına bozulabilmektedir .
Elinizdeki çalışmada, kanun yararına temyiz kararları, 1980'den 2014 ortasına kadar taranmış ve bu süreçte toplam 30 yıllık karar birikimi bir araya toplanarak okuyucunun istifadesine sunulmuştur. Her karar için özet çıkarılmış, karara ilişkin künye bilgileri-anahtar kelimeler hazırlanmış ve kararların tam metinleri -yayınlandıkları tarih esas alınarak- sıralanmıştır. Karar metinlerinde geçen kamu kuruluşlarının isimleri olduğu gibi bırakılmışsa da diğer gerçek ve tüzel kişi isimleri, (. . . ) şeklinde gizlenmiştir. Karar metinleri, Resmi Gazete'de basıldığı haliyle aynen bu çalışmaya alınmıştır. Dolayısıyla kararlarda rastlanacak yazım yanlışlarına da dokunulmadığı önemle belirtilmelidir. Aynı tarihte verilen birden fazla aynı içerikte karar varsa çalışmada bunların sadece bir tanesine yer verilmiş, diğerlerinin künyesi, dipnotta yazılmakla yetinilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise tüm kararlara ilişkin -alfabetik sırasıyla- kavramların, -kararlarda bahsi geçen- kanunların indeksleriyle birlikte yıl yıl ne kadar karar verildiğine ilişkin bir tablo eklenmesi uygun görülmüştür.
Olağanüstü kanun yolları arasında kabul edilen kanun yararına temyiz, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun -Kanun Yararına Temyiz- kenar başlıklı 51. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde hükmü şu şekildedir:
Kanun yararına temyiz :
Madde 51 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Bu kanun yolunun kabul ediliş amacı; yürürlükteki hukukun ülke düzeyinde birlik içinde uygulanmasını sağlamaktır . Diğer bir ifadeyle kanun yararına temyiz ile usul ve esasa ilişkin hukuk kurallarının içtihat birliğine uygun olarak uygulanması ve daha sonraki benzer davalarda mahkemelerin aynı hukuki yanlışlığı yapmalarının önlenmesi amaçlanmaktadır .
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararların kanun yararına temyizinin istenebilmesi için, bu kararların niteliği bakımından -yürürlükteki hukuka aykırı- bir sonucu ifade etmesi, diğer bir deyimle nihai hükmün tartışmasının yapılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık bulunması gerekmektedir .
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde kanun yararına temyiz sebepleri, temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmediği gibi kanun yararına temyiz edilebilecek kararlar da sınırlı olarak sayılmıştır. Temyiz sebepleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde üç bent halinde sayılmış ve -görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması-, -hukuka aykırı bir karar verilmesi- ve -usul hükümlerine uyulmamış olunması- bozma sebebi olarak kabul edilmiştir. Kanun yararına temyiz sebepleri ise, kanunda temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmemiştir. Temyiz sebepleri arasında yer alan -hukuka aykırılık- kanun yararına temyizde tek sebep kabul edilmiş olup, usul ve esas hükümlerine uyulmamış olmasının kanun yararına temyiz nedeni oluşturabilmesi için yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmiş olması gereklidir . Yargılamada usul hükümlerine riayet edilmemiş olması, ancak hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmesi durumunda, kanun yararına temyiz sebebi olabilir. Yoksa mücerret usul hükümlerine uyulmamış olması tek başına kanun yararına temyiz sebebi olarak yeterli değildir .
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde, Danıştay?ın inceleme yetkisi, sadece ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlandırılmamıştır. Kanun yararına temyiz isteminin; yanlış bir yargısal içtihadın yerleşmesini önleme amacı gözönüne alındığında, ileri sürülmeyen başka bir temyiz sebebinin bulunması halinde kararın hukuka uygunluğu, bu sebep yönünden de incelenebilecektir .
Aynı maddede, -kesin olarak verilen- kararların da kanun yararına temyiz olunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kanun yararına temyiz müessesesinin hukuka aykırı yargı kararıyla bozulan hukuk düzeninin onarılması ve ülkede hukuk ve uygulama birliğinin sağlanması amacı göz önünde bulundurulduğunda, bu amacın doğal sonucu olarak, verildiği anda kesin olan kararlar ile temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olan kararlar, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade etmesi nedeniyle, çözümlenmiş olan uyuşmazlığa etkili olmamak üzere kanun yararına bozulabilmektedir .
Elinizdeki çalışmada, kanun yararına temyiz kararları, 1980'den 2014 ortasına kadar taranmış ve bu süreçte toplam 30 yıllık karar birikimi bir araya toplanarak okuyucunun istifadesine sunulmuştur. Her karar için özet çıkarılmış, karara ilişkin künye bilgileri-anahtar kelimeler hazırlanmış ve kararların tam metinleri -yayınlandıkları tarih esas alınarak- sıralanmıştır. Karar metinlerinde geçen kamu kuruluşlarının isimleri olduğu gibi bırakılmışsa da diğer gerçek ve tüzel kişi isimleri, (. . . ) şeklinde gizlenmiştir. Karar metinleri, Resmi Gazete'de basıldığı haliyle aynen bu çalışmaya alınmıştır. Dolayısıyla kararlarda rastlanacak yazım yanlışlarına da dokunulmadığı önemle belirtilmelidir. Aynı tarihte verilen birden fazla aynı içerikte karar varsa çalışmada bunların sadece bir tanesine yer verilmiş, diğerlerinin künyesi, dipnotta yazılmakla yetinilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise tüm kararlara ilişkin -alfabetik sırasıyla- kavramların, -kararlarda bahsi geçen- kanunların indeksleriyle birlikte yıl yıl ne kadar karar verildiğine ilişkin bir tablo eklenmesi uygun görülmüştür.
Madde hükmü şu şekildedir:
Kanun yararına temyiz :
Madde 51 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Bu kanun yolunun kabul ediliş amacı; yürürlükteki hukukun ülke düzeyinde birlik içinde uygulanmasını sağlamaktır . Diğer bir ifadeyle kanun yararına temyiz ile usul ve esasa ilişkin hukuk kurallarının içtihat birliğine uygun olarak uygulanması ve daha sonraki benzer davalarda mahkemelerin aynı hukuki yanlışlığı yapmalarının önlenmesi amaçlanmaktadır .
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararların kanun yararına temyizinin istenebilmesi için, bu kararların niteliği bakımından -yürürlükteki hukuka aykırı- bir sonucu ifade etmesi, diğer bir deyimle nihai hükmün tartışmasının yapılmasını gerektirecek nitelikte bir hukuka aykırılık bulunması gerekmektedir .
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde kanun yararına temyiz sebepleri, temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmediği gibi kanun yararına temyiz edilebilecek kararlar da sınırlı olarak sayılmıştır. Temyiz sebepleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde üç bent halinde sayılmış ve -görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması-, -hukuka aykırı bir karar verilmesi- ve -usul hükümlerine uyulmamış olunması- bozma sebebi olarak kabul edilmiştir. Kanun yararına temyiz sebepleri ise, kanunda temyiz sebepleri kadar geniş bir şekilde düzenlenmemiştir. Temyiz sebepleri arasında yer alan -hukuka aykırılık- kanun yararına temyizde tek sebep kabul edilmiş olup, usul ve esas hükümlerine uyulmamış olmasının kanun yararına temyiz nedeni oluşturabilmesi için yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmiş olması gereklidir . Yargılamada usul hükümlerine riayet edilmemiş olması, ancak hukuka aykırı bir sonucun karar haline gelmesi durumunda, kanun yararına temyiz sebebi olabilir. Yoksa mücerret usul hükümlerine uyulmamış olması tek başına kanun yararına temyiz sebebi olarak yeterli değildir .
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesinde, Danıştay?ın inceleme yetkisi, sadece ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlandırılmamıştır. Kanun yararına temyiz isteminin; yanlış bir yargısal içtihadın yerleşmesini önleme amacı gözönüne alındığında, ileri sürülmeyen başka bir temyiz sebebinin bulunması halinde kararın hukuka uygunluğu, bu sebep yönünden de incelenebilecektir .
Aynı maddede, -kesin olarak verilen- kararların da kanun yararına temyiz olunacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kanun yararına temyiz müessesesinin hukuka aykırı yargı kararıyla bozulan hukuk düzeninin onarılması ve ülkede hukuk ve uygulama birliğinin sağlanması amacı göz önünde bulundurulduğunda, bu amacın doğal sonucu olarak, verildiği anda kesin olan kararlar ile temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olan kararlar, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade etmesi nedeniyle, çözümlenmiş olan uyuşmazlığa etkili olmamak üzere kanun yararına bozulabilmektedir .
Elinizdeki çalışmada, kanun yararına temyiz kararları, 1980'den 2014 ortasına kadar taranmış ve bu süreçte toplam 30 yıllık karar birikimi bir araya toplanarak okuyucunun istifadesine sunulmuştur. Her karar için özet çıkarılmış, karara ilişkin künye bilgileri-anahtar kelimeler hazırlanmış ve kararların tam metinleri -yayınlandıkları tarih esas alınarak- sıralanmıştır. Karar metinlerinde geçen kamu kuruluşlarının isimleri olduğu gibi bırakılmışsa da diğer gerçek ve tüzel kişi isimleri, (. . . ) şeklinde gizlenmiştir. Karar metinleri, Resmi Gazete'de basıldığı haliyle aynen bu çalışmaya alınmıştır. Dolayısıyla kararlarda rastlanacak yazım yanlışlarına da dokunulmadığı önemle belirtilmelidir. Aynı tarihte verilen birden fazla aynı içerikte karar varsa çalışmada bunların sadece bir tanesine yer verilmiş, diğerlerinin künyesi, dipnotta yazılmakla yetinilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise tüm kararlara ilişkin -alfabetik sırasıyla- kavramların, -kararlarda bahsi geçen- kanunların indeksleriyle birlikte yıl yıl ne kadar karar verildiğine ilişkin bir tablo eklenmesi uygun görülmüştür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.