9786056789441
443628
https://www.turkishbooks.com/books/chicago-kiyilari-p443628.html
Chicago Kıyıları
5.556
"Chicago Kıyıları o kadar güzel bir kitap ki, aslına bakarsanız yazar olmak isteme sebebim de bu kitaptaki 'Sıcak Buz' adlı öyküdür. ... Stuart Dybek Amerika'daki en şiirsel yazarlardan biri."
George Saunders
"... arayıp hep istediğim bir şeyi kayıp diye bildirmenin işe yarayıp yaramayacağını merak ettiğimi hatırlıyorum. Zira o zamanlar bana şöyle geliyordu: İnsanın hep istediği ama hiç sahip olmadığı bir şey yine de onundu ..."
Amerikalı yazar Stuart Dybek'in öykülerinde Güney Chicago'daki etnik mozaiği oluşturan insanların hayatı hayaller, mitler, sesler ve kokularla harmanlanmış bir kent şiirine dönüşüyor. Bu öyküler gerçekle fantastiği, etnik adetler ile Katolik ritüellerini iç içe geçirerek kentin hafızasını lirik bir dille kayda alıyor.
Çoğu öykü, gündüzün dünyeviliğinin yerini yeraltındaki duygulara bıraktığı, hayatın sıradanlığının sanrılı bir büyüleyicilik kazandığı alacakaranlık zamanında geçiyor.
Bir conga davulcusu ölmüş sevgilisinin hayalinin peşinden metronun derinliklerine sürreal bir yolculuk yapar. Alkolik bir kasap kendini ölü bir kızla buzluğa kilitlenmiş bulur. Uyurgezerler mahallenin lokantasına dadanır. Belediye tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen mahallede binalar yıkılır, caddeler otobana dönüştürülürken mahalledeki işsiz gençler kaybettikleri geçmişi sokaklarda arar dururlar. Yukarı kattan süzülen Chopin ezgileri, bir çocukla yersiz yurtsuz dedesini müziğin hüznü etrafında bir araya getirir. Bütün öykülerde, dışarıda kalanları, uyumsuzları, eksantrikleri, hayalperestleri birbirine ortak bir kayıp ve özlem duygusu bağlar.
"Stuart Dybek'in kurgusal dünyası hem sıradan hem de büyüleyici bir yer."
The New York Times
George Saunders
"... arayıp hep istediğim bir şeyi kayıp diye bildirmenin işe yarayıp yaramayacağını merak ettiğimi hatırlıyorum. Zira o zamanlar bana şöyle geliyordu: İnsanın hep istediği ama hiç sahip olmadığı bir şey yine de onundu ..."
Amerikalı yazar Stuart Dybek'in öykülerinde Güney Chicago'daki etnik mozaiği oluşturan insanların hayatı hayaller, mitler, sesler ve kokularla harmanlanmış bir kent şiirine dönüşüyor. Bu öyküler gerçekle fantastiği, etnik adetler ile Katolik ritüellerini iç içe geçirerek kentin hafızasını lirik bir dille kayda alıyor.
Çoğu öykü, gündüzün dünyeviliğinin yerini yeraltındaki duygulara bıraktığı, hayatın sıradanlığının sanrılı bir büyüleyicilik kazandığı alacakaranlık zamanında geçiyor.
Bir conga davulcusu ölmüş sevgilisinin hayalinin peşinden metronun derinliklerine sürreal bir yolculuk yapar. Alkolik bir kasap kendini ölü bir kızla buzluğa kilitlenmiş bulur. Uyurgezerler mahallenin lokantasına dadanır. Belediye tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen mahallede binalar yıkılır, caddeler otobana dönüştürülürken mahalledeki işsiz gençler kaybettikleri geçmişi sokaklarda arar dururlar. Yukarı kattan süzülen Chopin ezgileri, bir çocukla yersiz yurtsuz dedesini müziğin hüznü etrafında bir araya getirir. Bütün öykülerde, dışarıda kalanları, uyumsuzları, eksantrikleri, hayalperestleri birbirine ortak bir kayıp ve özlem duygusu bağlar.
"Stuart Dybek'in kurgusal dünyası hem sıradan hem de büyüleyici bir yer."
The New York Times
"Chicago Kıyıları o kadar güzel bir kitap ki, aslına bakarsanız yazar olmak isteme sebebim de bu kitaptaki 'Sıcak Buz' adlı öyküdür. ... Stuart Dybek Amerika'daki en şiirsel yazarlardan biri."
George Saunders
"... arayıp hep istediğim bir şeyi kayıp diye bildirmenin işe yarayıp yaramayacağını merak ettiğimi hatırlıyorum. Zira o zamanlar bana şöyle geliyordu: İnsanın hep istediği ama hiç sahip olmadığı bir şey yine de onundu ..."
Amerikalı yazar Stuart Dybek'in öykülerinde Güney Chicago'daki etnik mozaiği oluşturan insanların hayatı hayaller, mitler, sesler ve kokularla harmanlanmış bir kent şiirine dönüşüyor. Bu öyküler gerçekle fantastiği, etnik adetler ile Katolik ritüellerini iç içe geçirerek kentin hafızasını lirik bir dille kayda alıyor.
Çoğu öykü, gündüzün dünyeviliğinin yerini yeraltındaki duygulara bıraktığı, hayatın sıradanlığının sanrılı bir büyüleyicilik kazandığı alacakaranlık zamanında geçiyor.
Bir conga davulcusu ölmüş sevgilisinin hayalinin peşinden metronun derinliklerine sürreal bir yolculuk yapar. Alkolik bir kasap kendini ölü bir kızla buzluğa kilitlenmiş bulur. Uyurgezerler mahallenin lokantasına dadanır. Belediye tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen mahallede binalar yıkılır, caddeler otobana dönüştürülürken mahalledeki işsiz gençler kaybettikleri geçmişi sokaklarda arar dururlar. Yukarı kattan süzülen Chopin ezgileri, bir çocukla yersiz yurtsuz dedesini müziğin hüznü etrafında bir araya getirir. Bütün öykülerde, dışarıda kalanları, uyumsuzları, eksantrikleri, hayalperestleri birbirine ortak bir kayıp ve özlem duygusu bağlar.
"Stuart Dybek'in kurgusal dünyası hem sıradan hem de büyüleyici bir yer."
The New York Times
George Saunders
"... arayıp hep istediğim bir şeyi kayıp diye bildirmenin işe yarayıp yaramayacağını merak ettiğimi hatırlıyorum. Zira o zamanlar bana şöyle geliyordu: İnsanın hep istediği ama hiç sahip olmadığı bir şey yine de onundu ..."
Amerikalı yazar Stuart Dybek'in öykülerinde Güney Chicago'daki etnik mozaiği oluşturan insanların hayatı hayaller, mitler, sesler ve kokularla harmanlanmış bir kent şiirine dönüşüyor. Bu öyküler gerçekle fantastiği, etnik adetler ile Katolik ritüellerini iç içe geçirerek kentin hafızasını lirik bir dille kayda alıyor.
Çoğu öykü, gündüzün dünyeviliğinin yerini yeraltındaki duygulara bıraktığı, hayatın sıradanlığının sanrılı bir büyüleyicilik kazandığı alacakaranlık zamanında geçiyor.
Bir conga davulcusu ölmüş sevgilisinin hayalinin peşinden metronun derinliklerine sürreal bir yolculuk yapar. Alkolik bir kasap kendini ölü bir kızla buzluğa kilitlenmiş bulur. Uyurgezerler mahallenin lokantasına dadanır. Belediye tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen mahallede binalar yıkılır, caddeler otobana dönüştürülürken mahalledeki işsiz gençler kaybettikleri geçmişi sokaklarda arar dururlar. Yukarı kattan süzülen Chopin ezgileri, bir çocukla yersiz yurtsuz dedesini müziğin hüznü etrafında bir araya getirir. Bütün öykülerde, dışarıda kalanları, uyumsuzları, eksantrikleri, hayalperestleri birbirine ortak bir kayıp ve özlem duygusu bağlar.
"Stuart Dybek'in kurgusal dünyası hem sıradan hem de büyüleyici bir yer."
The New York Times
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.