9786055150266
546986
https://www.turkishbooks.com/books/charles-bukowski-ve-meat-kusagi-p546986.html
Charles Bukowski ve Meat Kuşağı
9.36
Bukowski, 60lar ve 70lerin başında kendi gibi teksir makinesi kullanan şairleri tanımlamak için Meat şairleri diye bir terim uydurdu Meat şairleri için hiçbir şey kutsal değildi. Şiir her şeyden oluşurdu: düzüşmek, küfür, uyuşturucu, ırk ve hapishane, hepsi aynıydı. Bukowski önderliğindeki Meat şairlerinin amacı, şiir dilini gevşetmek idi. İçerik biçimden önce geliyordu. Bizim bildiğimiz anlamdaki uyak ve ölçü küçümseniyor, önemsenmiyordu. Hala yüzlerce şair, efendi Bukowskiyi taklit etmektedir. Buna rağmen hiçbiri tek başına onun başarısına ulaşmaya yetkin değil. Ana akım yayıncılığın karşısında duran neşriyatlar basan bu şair ve editörler aynı zamanda Beatlerin genellikle hem optimistik hem de namus taslayan, ahlakçı tavırlarını da yeriyordu, dahası öyle gözükmelerine sebep oluyorlardı. Aslında Meatler Sokak şairi pis punklardı.
Beatlerin vefatı olumlu birçok şeye neden olmuştu, sıkışıp kalmış, adam yerine konmamış, sayılmamış, gözardı edilmiş şairlerin varlıklarının açığa çıkmasına ve onay görmesine mesela! Beat kuşağı popüler kültürün, ana-akım basının, ana-akım yayımcıların sahte ve ışıklı sahnesini o denli kaplıyordu ki ne kendi önlerini görebiliyorlardı ne de 3-5 isim haricinde ismin öne çıkmasına müsaade ediliyordu! 60lı yılların son çeyreğinde dananın kuyruğu koptu ve bastırılmış ve de kendini bastırmış, egosu zarar görmüş çok sayıdaki şair farklı eyaletlerden seslerini yükseltmeye başladı, hem beat süreci ile akran hem daha sonradan doğanlar hem de gencecik şairler bir araya gelerek sadece edebiyatta değil; bağımsız, küçük, özgür dergi ve kitapçık basımıyla yayımcılıkta da çığır açtılar! Amerikan sokak şiiri ya da beat şiiri sonrası yeni Amerikan şiiri gerçekten iddia edilen ama aslında yapılmayan şiiri yapıyordu, diğer taraftan da Kerouaclardan açık ara farkla öne çıkıyorlardı. Evet sene 70 olduğunda kesinlikle krallıklarını ilan etmişlerdi!
Bu çalışmaya yan anlamda bir antoloji gözüyle bakmanız da mümkün, diğer taraftan size alternatif bir Bukowski biyografisi sunuyor ki bu önemli. Az kelime çok fazla derinlik! Diğer yandan ise Underground Poetix ile ve de bağımsız fanzin çalışmalarımız ile kapatmaya çalıştığımız boşluğu net bir şekilde doldurmakta. Amerikan şiirinin en bize yakın sürecini kitaplaştırmak boyun borcu gibi bir şeydi açıkçası.
Altokuma yapabilen güzel insanlar için Meat kitabı gerçek bir hazine sandığı, zira mimeo devriminden San Francisco Rönesansına yeraltı yayıncılığının ne olduğunu, yeraltı edebiyatının tür olarak nasıl varolmadığını net olarak sunuyor.
Beatlerin vefatı olumlu birçok şeye neden olmuştu, sıkışıp kalmış, adam yerine konmamış, sayılmamış, gözardı edilmiş şairlerin varlıklarının açığa çıkmasına ve onay görmesine mesela! Beat kuşağı popüler kültürün, ana-akım basının, ana-akım yayımcıların sahte ve ışıklı sahnesini o denli kaplıyordu ki ne kendi önlerini görebiliyorlardı ne de 3-5 isim haricinde ismin öne çıkmasına müsaade ediliyordu! 60lı yılların son çeyreğinde dananın kuyruğu koptu ve bastırılmış ve de kendini bastırmış, egosu zarar görmüş çok sayıdaki şair farklı eyaletlerden seslerini yükseltmeye başladı, hem beat süreci ile akran hem daha sonradan doğanlar hem de gencecik şairler bir araya gelerek sadece edebiyatta değil; bağımsız, küçük, özgür dergi ve kitapçık basımıyla yayımcılıkta da çığır açtılar! Amerikan sokak şiiri ya da beat şiiri sonrası yeni Amerikan şiiri gerçekten iddia edilen ama aslında yapılmayan şiiri yapıyordu, diğer taraftan da Kerouaclardan açık ara farkla öne çıkıyorlardı. Evet sene 70 olduğunda kesinlikle krallıklarını ilan etmişlerdi!
Bu çalışmaya yan anlamda bir antoloji gözüyle bakmanız da mümkün, diğer taraftan size alternatif bir Bukowski biyografisi sunuyor ki bu önemli. Az kelime çok fazla derinlik! Diğer yandan ise Underground Poetix ile ve de bağımsız fanzin çalışmalarımız ile kapatmaya çalıştığımız boşluğu net bir şekilde doldurmakta. Amerikan şiirinin en bize yakın sürecini kitaplaştırmak boyun borcu gibi bir şeydi açıkçası.
Altokuma yapabilen güzel insanlar için Meat kitabı gerçek bir hazine sandığı, zira mimeo devriminden San Francisco Rönesansına yeraltı yayıncılığının ne olduğunu, yeraltı edebiyatının tür olarak nasıl varolmadığını net olarak sunuyor.
Bukowski, 60lar ve 70lerin başında kendi gibi teksir makinesi kullanan şairleri tanımlamak için Meat şairleri diye bir terim uydurdu Meat şairleri için hiçbir şey kutsal değildi. Şiir her şeyden oluşurdu: düzüşmek, küfür, uyuşturucu, ırk ve hapishane, hepsi aynıydı. Bukowski önderliğindeki Meat şairlerinin amacı, şiir dilini gevşetmek idi. İçerik biçimden önce geliyordu. Bizim bildiğimiz anlamdaki uyak ve ölçü küçümseniyor, önemsenmiyordu. Hala yüzlerce şair, efendi Bukowskiyi taklit etmektedir. Buna rağmen hiçbiri tek başına onun başarısına ulaşmaya yetkin değil. Ana akım yayıncılığın karşısında duran neşriyatlar basan bu şair ve editörler aynı zamanda Beatlerin genellikle hem optimistik hem de namus taslayan, ahlakçı tavırlarını da yeriyordu, dahası öyle gözükmelerine sebep oluyorlardı. Aslında Meatler Sokak şairi pis punklardı.
Beatlerin vefatı olumlu birçok şeye neden olmuştu, sıkışıp kalmış, adam yerine konmamış, sayılmamış, gözardı edilmiş şairlerin varlıklarının açığa çıkmasına ve onay görmesine mesela! Beat kuşağı popüler kültürün, ana-akım basının, ana-akım yayımcıların sahte ve ışıklı sahnesini o denli kaplıyordu ki ne kendi önlerini görebiliyorlardı ne de 3-5 isim haricinde ismin öne çıkmasına müsaade ediliyordu! 60lı yılların son çeyreğinde dananın kuyruğu koptu ve bastırılmış ve de kendini bastırmış, egosu zarar görmüş çok sayıdaki şair farklı eyaletlerden seslerini yükseltmeye başladı, hem beat süreci ile akran hem daha sonradan doğanlar hem de gencecik şairler bir araya gelerek sadece edebiyatta değil; bağımsız, küçük, özgür dergi ve kitapçık basımıyla yayımcılıkta da çığır açtılar! Amerikan sokak şiiri ya da beat şiiri sonrası yeni Amerikan şiiri gerçekten iddia edilen ama aslında yapılmayan şiiri yapıyordu, diğer taraftan da Kerouaclardan açık ara farkla öne çıkıyorlardı. Evet sene 70 olduğunda kesinlikle krallıklarını ilan etmişlerdi!
Bu çalışmaya yan anlamda bir antoloji gözüyle bakmanız da mümkün, diğer taraftan size alternatif bir Bukowski biyografisi sunuyor ki bu önemli. Az kelime çok fazla derinlik! Diğer yandan ise Underground Poetix ile ve de bağımsız fanzin çalışmalarımız ile kapatmaya çalıştığımız boşluğu net bir şekilde doldurmakta. Amerikan şiirinin en bize yakın sürecini kitaplaştırmak boyun borcu gibi bir şeydi açıkçası.
Altokuma yapabilen güzel insanlar için Meat kitabı gerçek bir hazine sandığı, zira mimeo devriminden San Francisco Rönesansına yeraltı yayıncılığının ne olduğunu, yeraltı edebiyatının tür olarak nasıl varolmadığını net olarak sunuyor.
Beatlerin vefatı olumlu birçok şeye neden olmuştu, sıkışıp kalmış, adam yerine konmamış, sayılmamış, gözardı edilmiş şairlerin varlıklarının açığa çıkmasına ve onay görmesine mesela! Beat kuşağı popüler kültürün, ana-akım basının, ana-akım yayımcıların sahte ve ışıklı sahnesini o denli kaplıyordu ki ne kendi önlerini görebiliyorlardı ne de 3-5 isim haricinde ismin öne çıkmasına müsaade ediliyordu! 60lı yılların son çeyreğinde dananın kuyruğu koptu ve bastırılmış ve de kendini bastırmış, egosu zarar görmüş çok sayıdaki şair farklı eyaletlerden seslerini yükseltmeye başladı, hem beat süreci ile akran hem daha sonradan doğanlar hem de gencecik şairler bir araya gelerek sadece edebiyatta değil; bağımsız, küçük, özgür dergi ve kitapçık basımıyla yayımcılıkta da çığır açtılar! Amerikan sokak şiiri ya da beat şiiri sonrası yeni Amerikan şiiri gerçekten iddia edilen ama aslında yapılmayan şiiri yapıyordu, diğer taraftan da Kerouaclardan açık ara farkla öne çıkıyorlardı. Evet sene 70 olduğunda kesinlikle krallıklarını ilan etmişlerdi!
Bu çalışmaya yan anlamda bir antoloji gözüyle bakmanız da mümkün, diğer taraftan size alternatif bir Bukowski biyografisi sunuyor ki bu önemli. Az kelime çok fazla derinlik! Diğer yandan ise Underground Poetix ile ve de bağımsız fanzin çalışmalarımız ile kapatmaya çalıştığımız boşluğu net bir şekilde doldurmakta. Amerikan şiirinin en bize yakın sürecini kitaplaştırmak boyun borcu gibi bir şeydi açıkçası.
Altokuma yapabilen güzel insanlar için Meat kitabı gerçek bir hazine sandığı, zira mimeo devriminden San Francisco Rönesansına yeraltı yayıncılığının ne olduğunu, yeraltı edebiyatının tür olarak nasıl varolmadığını net olarak sunuyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.