9786053003779
437852
https://www.turkishbooks.com/books/ceza-mahkumiyetinin-secme-ve-secilme-hakkina-etkisi-p437852.html
Ceza Mahkumiyetinin Seçme ve Seçilme Hakkına Etkisi
9.12
Demokrasinin olmazsa olmaz (sine qua non) koşullarının başında seçme ve seçilme hak ve özgürlüğü gelmektedir. Anayasa Mahkemesi de 21.4.1992 tarihli ve 1992/I Esas-1992/30 sayılı kararında demokratik devleti; çoğulculuğun, katılımcılığın varlığını ve uygulamasını hedefleyen yönetim biçimi olarak ifade etmiştir. Bunun da; "genel oy", "seçimlerin serbestliği" gibi evrensel seçim ilkelerine uygun bir şekilde yapılan seçimlerle mümkün olacağını belirtmiştir. Seçimlere katılan adaylar ve seçmenler açısından getirilen bazı ehliyet şartlarının, bu ilkelere aykırı olmamasının yanında hak ve özgürlükler açısından kısıtlayıcı olmaması da vurgulanmıştır.
Hazırlamış olduğumuz bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; seçme ve seçilme hakkının üzerinde genel olarak durulduktan sonra ülkemizdeki ve dünyadaki tarihsel gelişimine değinilmiştir. Devamında, hak ve özgürlükler bağlamında ve hukuk felsefesi açısından, seçme ve seçilme hakkı ele alınıp seçim hukukuna hakim olan ilke ve kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, konumuzun sınırları içerisinde ceza kavramı, cezanın amacı ile ıslah yönü ve cezanın belirlenmesinde orantılılık ilkesi ele alınmıştır. Son olarak da, cezanın sınıflandırılmasından ve yaptırım türlerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölümde, seçme ehliyeti ile seçilme ehliyeti ayrı ayrı ele alınıp yeterlilik şartları belirtilmiştir. İlgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına da yer verilen bu bölümde, söz konusu yeterlilik şartları s ıralanırken özellikle ceza mahkûmiyetinin, seçme ve seçilme ehliyetine etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda, ceza mahkûmiyetinin, seçilme ehliyeti açısından süreklilik arz ederken; seçme ehliyeti bağlamında geçici bir engel olup yalnızca ceza infaz kurumlarında geçen süre içerisinde engel teşkil ettiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, seçme engeli olarak ceza mahkûmiyetine baktığımızda, suç tipi veya cezanın süresi konusunda herhangi bir kısıtlama yapılmamış olmasına rağmen; seçilme ehliyeti açısından daha kısıtlayıcı ve çetrefilli olduğundan, birçok olasılık alt başlıklar haline getirilip ayrı ayrı incelenmiştir
Hazırlamış olduğumuz bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; seçme ve seçilme hakkının üzerinde genel olarak durulduktan sonra ülkemizdeki ve dünyadaki tarihsel gelişimine değinilmiştir. Devamında, hak ve özgürlükler bağlamında ve hukuk felsefesi açısından, seçme ve seçilme hakkı ele alınıp seçim hukukuna hakim olan ilke ve kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, konumuzun sınırları içerisinde ceza kavramı, cezanın amacı ile ıslah yönü ve cezanın belirlenmesinde orantılılık ilkesi ele alınmıştır. Son olarak da, cezanın sınıflandırılmasından ve yaptırım türlerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölümde, seçme ehliyeti ile seçilme ehliyeti ayrı ayrı ele alınıp yeterlilik şartları belirtilmiştir. İlgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına da yer verilen bu bölümde, söz konusu yeterlilik şartları s ıralanırken özellikle ceza mahkûmiyetinin, seçme ve seçilme ehliyetine etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda, ceza mahkûmiyetinin, seçilme ehliyeti açısından süreklilik arz ederken; seçme ehliyeti bağlamında geçici bir engel olup yalnızca ceza infaz kurumlarında geçen süre içerisinde engel teşkil ettiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, seçme engeli olarak ceza mahkûmiyetine baktığımızda, suç tipi veya cezanın süresi konusunda herhangi bir kısıtlama yapılmamış olmasına rağmen; seçilme ehliyeti açısından daha kısıtlayıcı ve çetrefilli olduğundan, birçok olasılık alt başlıklar haline getirilip ayrı ayrı incelenmiştir
Demokrasinin olmazsa olmaz (sine qua non) koşullarının başında seçme ve seçilme hak ve özgürlüğü gelmektedir. Anayasa Mahkemesi de 21.4.1992 tarihli ve 1992/I Esas-1992/30 sayılı kararında demokratik devleti; çoğulculuğun, katılımcılığın varlığını ve uygulamasını hedefleyen yönetim biçimi olarak ifade etmiştir. Bunun da; "genel oy", "seçimlerin serbestliği" gibi evrensel seçim ilkelerine uygun bir şekilde yapılan seçimlerle mümkün olacağını belirtmiştir. Seçimlere katılan adaylar ve seçmenler açısından getirilen bazı ehliyet şartlarının, bu ilkelere aykırı olmamasının yanında hak ve özgürlükler açısından kısıtlayıcı olmaması da vurgulanmıştır.
Hazırlamış olduğumuz bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; seçme ve seçilme hakkının üzerinde genel olarak durulduktan sonra ülkemizdeki ve dünyadaki tarihsel gelişimine değinilmiştir. Devamında, hak ve özgürlükler bağlamında ve hukuk felsefesi açısından, seçme ve seçilme hakkı ele alınıp seçim hukukuna hakim olan ilke ve kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, konumuzun sınırları içerisinde ceza kavramı, cezanın amacı ile ıslah yönü ve cezanın belirlenmesinde orantılılık ilkesi ele alınmıştır. Son olarak da, cezanın sınıflandırılmasından ve yaptırım türlerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölümde, seçme ehliyeti ile seçilme ehliyeti ayrı ayrı ele alınıp yeterlilik şartları belirtilmiştir. İlgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına da yer verilen bu bölümde, söz konusu yeterlilik şartları s ıralanırken özellikle ceza mahkûmiyetinin, seçme ve seçilme ehliyetine etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda, ceza mahkûmiyetinin, seçilme ehliyeti açısından süreklilik arz ederken; seçme ehliyeti bağlamında geçici bir engel olup yalnızca ceza infaz kurumlarında geçen süre içerisinde engel teşkil ettiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, seçme engeli olarak ceza mahkûmiyetine baktığımızda, suç tipi veya cezanın süresi konusunda herhangi bir kısıtlama yapılmamış olmasına rağmen; seçilme ehliyeti açısından daha kısıtlayıcı ve çetrefilli olduğundan, birçok olasılık alt başlıklar haline getirilip ayrı ayrı incelenmiştir
Hazırlamış olduğumuz bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; seçme ve seçilme hakkının üzerinde genel olarak durulduktan sonra ülkemizdeki ve dünyadaki tarihsel gelişimine değinilmiştir. Devamında, hak ve özgürlükler bağlamında ve hukuk felsefesi açısından, seçme ve seçilme hakkı ele alınıp seçim hukukuna hakim olan ilke ve kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, konumuzun sınırları içerisinde ceza kavramı, cezanın amacı ile ıslah yönü ve cezanın belirlenmesinde orantılılık ilkesi ele alınmıştır. Son olarak da, cezanın sınıflandırılmasından ve yaptırım türlerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölümde, seçme ehliyeti ile seçilme ehliyeti ayrı ayrı ele alınıp yeterlilik şartları belirtilmiştir. İlgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına da yer verilen bu bölümde, söz konusu yeterlilik şartları s ıralanırken özellikle ceza mahkûmiyetinin, seçme ve seçilme ehliyetine etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda, ceza mahkûmiyetinin, seçilme ehliyeti açısından süreklilik arz ederken; seçme ehliyeti bağlamında geçici bir engel olup yalnızca ceza infaz kurumlarında geçen süre içerisinde engel teşkil ettiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, seçme engeli olarak ceza mahkûmiyetine baktığımızda, suç tipi veya cezanın süresi konusunda herhangi bir kısıtlama yapılmamış olmasına rağmen; seçilme ehliyeti açısından daha kısıtlayıcı ve çetrefilli olduğundan, birçok olasılık alt başlıklar haline getirilip ayrı ayrı incelenmiştir
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.