9789752979048
581283
https://www.turkishbooks.com/books/cepheden-cepheye-bir-omur-ciltli-p581283.html
Cepheden Cepheye Bir Ömür (Ciltli)
7.2
Çanakkale Savaşı'ndan Kurtuluş Savaşı'na
Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir'ın Kınalı Köyü'nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu.
Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini seçti. 19O5'te Harbiye Mektebi'nden mezun olunca Çanakkale'ye tayini çıktı. 1911'de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek 'cepheden cepheye bir ömür' döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı'nda ilk madalyasını aldı. Mecid iye Bataryası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat'tan, ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Çephesi'nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından "Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası" kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı'nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi'nin savaşlarla ve mücadeleyle geçen hayat hikâyesi, bizlere o sıcak günleri yeniden yaşatıyor.
Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir'ın Kınalı Köyü'nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu.
Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini seçti. 19O5'te Harbiye Mektebi'nden mezun olunca Çanakkale'ye tayini çıktı. 1911'de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek 'cepheden cepheye bir ömür' döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı'nda ilk madalyasını aldı. Mecid iye Bataryası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat'tan, ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Çephesi'nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından "Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası" kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı'nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi'nin savaşlarla ve mücadeleyle geçen hayat hikâyesi, bizlere o sıcak günleri yeniden yaşatıyor.
Çanakkale Savaşı'ndan Kurtuluş Savaşı'na
Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir'ın Kınalı Köyü'nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu.
Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini seçti. 19O5'te Harbiye Mektebi'nden mezun olunca Çanakkale'ye tayini çıktı. 1911'de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek 'cepheden cepheye bir ömür' döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı'nda ilk madalyasını aldı. Mecid iye Bataryası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat'tan, ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Çephesi'nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından "Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası" kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı'nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi'nin savaşlarla ve mücadeleyle geçen hayat hikâyesi, bizlere o sıcak günleri yeniden yaşatıyor.
Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir'ın Kınalı Köyü'nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu.
Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini seçti. 19O5'te Harbiye Mektebi'nden mezun olunca Çanakkale'ye tayini çıktı. 1911'de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek 'cepheden cepheye bir ömür' döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı'nda ilk madalyasını aldı. Mecid iye Bataryası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat'tan, ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Çephesi'nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından "Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası" kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı'nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi'nin savaşlarla ve mücadeleyle geçen hayat hikâyesi, bizlere o sıcak günleri yeniden yaşatıyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.