9786257716277
516626
https://www.turkishbooks.com/books/ceditcilik-donemi-kazan-tatar-edebiyatinda-kadin-hak-ve-hurriyetleri-meselesi-p516626.html
Ceditçilik Dönemi Kazan Tatar Edebiyatında Kadın Hak Ve Hürriyetleri Meselesi
17.136
İdil-Ural sahasında 19 yüzyıl sonlarında cereyan eden ceditçilik hareketleriyle bağlantılı olarak
ortaya çıkan Tatar kadın hareketi başlangıçta 'erkek' ceditçi âlim ve aydınlar tarafından kız
çocuklarının okutulması ve kadınların aile içerisinde ve toplumsal alanda cinsiyet ayrımcılığı
temelinde maruz kaldığı erkek baskısından kurtarılması gibi maksatlara binaen kadınları
özgürleştirme süreci çerçevesinde bir fikrî hareket şeklinde başlatılmıştır. Bilâhare 1905 Rus
ihtilalinden hemen sonra Tatar eşrafına mensup bazı kadınların himayesinde kız çocuklarının
eğitim hakkı ve kadınların sosyal konumlarının iyileştirilmesi gibi taleplerlerle kurulan kadın
cemiyetleri vasıtasıyla bu hareket somut bir hale getirilmiştir. Kısa bir müddet sonra da söz
konusu bu kadın cemiyetleri yüksek tahsilli ve meslek sahibi Tatar kadınlarının elinde siyasî,
hukukî ve sosyal hayatta erkeklerle eşitlik mücadelesine giren tam anlamıyla örgütlü bir kadın
hareketine dönüşmüştür. Böylelikle 20 yüzyıl başlarında İdil-Ural sahasında tamamen kadınların
insiyatifinde ve başarılı bir şekilde gelişen bir Tatar kadın hareketi ortaya çıkmış ve 1917 yılı
Bolşevik ihtilaline kadar devam eden ceditçilik hareketinin de ayrılmaz bir parçası haline
gelmiştir. Tatar kadın hareketinin güçlenmesi ve Tatar toplumunda kadın hak ve hürriyetleri
meselesine olan ilginin artmasına paralel olarak kadın yazar ve şairlerin sayısında da ciddî oranda
bir artış olmuştur. Kadın hak ve hürriyetleri meselesi fikrî ve edebî bağlamda evvelce sadece
erkek yazar ve şairlerin eserlerine konu olur iken; bilâhare matbuat ve edebiyat dünyasına hızlı
bir giriş yapan kadın yazar ve şairlerin doğrudan ve başlıca ele aldıkları bir konu haline gelmiştir.
ortaya çıkan Tatar kadın hareketi başlangıçta 'erkek' ceditçi âlim ve aydınlar tarafından kız
çocuklarının okutulması ve kadınların aile içerisinde ve toplumsal alanda cinsiyet ayrımcılığı
temelinde maruz kaldığı erkek baskısından kurtarılması gibi maksatlara binaen kadınları
özgürleştirme süreci çerçevesinde bir fikrî hareket şeklinde başlatılmıştır. Bilâhare 1905 Rus
ihtilalinden hemen sonra Tatar eşrafına mensup bazı kadınların himayesinde kız çocuklarının
eğitim hakkı ve kadınların sosyal konumlarının iyileştirilmesi gibi taleplerlerle kurulan kadın
cemiyetleri vasıtasıyla bu hareket somut bir hale getirilmiştir. Kısa bir müddet sonra da söz
konusu bu kadın cemiyetleri yüksek tahsilli ve meslek sahibi Tatar kadınlarının elinde siyasî,
hukukî ve sosyal hayatta erkeklerle eşitlik mücadelesine giren tam anlamıyla örgütlü bir kadın
hareketine dönüşmüştür. Böylelikle 20 yüzyıl başlarında İdil-Ural sahasında tamamen kadınların
insiyatifinde ve başarılı bir şekilde gelişen bir Tatar kadın hareketi ortaya çıkmış ve 1917 yılı
Bolşevik ihtilaline kadar devam eden ceditçilik hareketinin de ayrılmaz bir parçası haline
gelmiştir. Tatar kadın hareketinin güçlenmesi ve Tatar toplumunda kadın hak ve hürriyetleri
meselesine olan ilginin artmasına paralel olarak kadın yazar ve şairlerin sayısında da ciddî oranda
bir artış olmuştur. Kadın hak ve hürriyetleri meselesi fikrî ve edebî bağlamda evvelce sadece
erkek yazar ve şairlerin eserlerine konu olur iken; bilâhare matbuat ve edebiyat dünyasına hızlı
bir giriş yapan kadın yazar ve şairlerin doğrudan ve başlıca ele aldıkları bir konu haline gelmiştir.
İdil-Ural sahasında 19 yüzyıl sonlarında cereyan eden ceditçilik hareketleriyle bağlantılı olarak
ortaya çıkan Tatar kadın hareketi başlangıçta 'erkek' ceditçi âlim ve aydınlar tarafından kız
çocuklarının okutulması ve kadınların aile içerisinde ve toplumsal alanda cinsiyet ayrımcılığı
temelinde maruz kaldığı erkek baskısından kurtarılması gibi maksatlara binaen kadınları
özgürleştirme süreci çerçevesinde bir fikrî hareket şeklinde başlatılmıştır. Bilâhare 1905 Rus
ihtilalinden hemen sonra Tatar eşrafına mensup bazı kadınların himayesinde kız çocuklarının
eğitim hakkı ve kadınların sosyal konumlarının iyileştirilmesi gibi taleplerlerle kurulan kadın
cemiyetleri vasıtasıyla bu hareket somut bir hale getirilmiştir. Kısa bir müddet sonra da söz
konusu bu kadın cemiyetleri yüksek tahsilli ve meslek sahibi Tatar kadınlarının elinde siyasî,
hukukî ve sosyal hayatta erkeklerle eşitlik mücadelesine giren tam anlamıyla örgütlü bir kadın
hareketine dönüşmüştür. Böylelikle 20 yüzyıl başlarında İdil-Ural sahasında tamamen kadınların
insiyatifinde ve başarılı bir şekilde gelişen bir Tatar kadın hareketi ortaya çıkmış ve 1917 yılı
Bolşevik ihtilaline kadar devam eden ceditçilik hareketinin de ayrılmaz bir parçası haline
gelmiştir. Tatar kadın hareketinin güçlenmesi ve Tatar toplumunda kadın hak ve hürriyetleri
meselesine olan ilginin artmasına paralel olarak kadın yazar ve şairlerin sayısında da ciddî oranda
bir artış olmuştur. Kadın hak ve hürriyetleri meselesi fikrî ve edebî bağlamda evvelce sadece
erkek yazar ve şairlerin eserlerine konu olur iken; bilâhare matbuat ve edebiyat dünyasına hızlı
bir giriş yapan kadın yazar ve şairlerin doğrudan ve başlıca ele aldıkları bir konu haline gelmiştir.
ortaya çıkan Tatar kadın hareketi başlangıçta 'erkek' ceditçi âlim ve aydınlar tarafından kız
çocuklarının okutulması ve kadınların aile içerisinde ve toplumsal alanda cinsiyet ayrımcılığı
temelinde maruz kaldığı erkek baskısından kurtarılması gibi maksatlara binaen kadınları
özgürleştirme süreci çerçevesinde bir fikrî hareket şeklinde başlatılmıştır. Bilâhare 1905 Rus
ihtilalinden hemen sonra Tatar eşrafına mensup bazı kadınların himayesinde kız çocuklarının
eğitim hakkı ve kadınların sosyal konumlarının iyileştirilmesi gibi taleplerlerle kurulan kadın
cemiyetleri vasıtasıyla bu hareket somut bir hale getirilmiştir. Kısa bir müddet sonra da söz
konusu bu kadın cemiyetleri yüksek tahsilli ve meslek sahibi Tatar kadınlarının elinde siyasî,
hukukî ve sosyal hayatta erkeklerle eşitlik mücadelesine giren tam anlamıyla örgütlü bir kadın
hareketine dönüşmüştür. Böylelikle 20 yüzyıl başlarında İdil-Ural sahasında tamamen kadınların
insiyatifinde ve başarılı bir şekilde gelişen bir Tatar kadın hareketi ortaya çıkmış ve 1917 yılı
Bolşevik ihtilaline kadar devam eden ceditçilik hareketinin de ayrılmaz bir parçası haline
gelmiştir. Tatar kadın hareketinin güçlenmesi ve Tatar toplumunda kadın hak ve hürriyetleri
meselesine olan ilginin artmasına paralel olarak kadın yazar ve şairlerin sayısında da ciddî oranda
bir artış olmuştur. Kadın hak ve hürriyetleri meselesi fikrî ve edebî bağlamda evvelce sadece
erkek yazar ve şairlerin eserlerine konu olur iken; bilâhare matbuat ve edebiyat dünyasına hızlı
bir giriş yapan kadın yazar ve şairlerin doğrudan ve başlıca ele aldıkları bir konu haline gelmiştir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.