Tanrılaşan Prens Buda

Stok Kodu:
9789756391105
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004-10
Çeviren:
Sedat Memili
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.60
7.68
9789756391105
48327
Buda
Buda Tanrılaşan Prens
7.68
Kraliçe, atın çevresinde üç kez döndü. Dönerken bir kobra yılanı gibi dans ediyordu. Kraliçe artık bu dünyaya ait değildi. Bedeni, iradenin tutsaklığından kurtulmuş, nazlı bir meltemin önünde kıyıyla öpüşen dalgalar gibi yumuşak dans ediyordu. Ayakları, dalından kopmuş bir yaprağın salınarak yere düşmesi gibi zarif, sessiz ve kırılgan olarak toprağın üzerinde uçuşuyordu. Sanki yer çekimi yasaı, kraliçeye bir ayrıcalık tanımıştı. Brahmalardan biri rengarenk çiçeklerden oluşmuş bir çelenk getirdi. Kraliçe çelengi aldı ve sevgiliye sunar gibi şefkatle atın boyuna geçirdi. Az önce ön ayakları ile toprağı eşeleyen ve yerinde duramayan at da dansın büyüsüne kapılmış, biraz da olsa sakinleşmişti. At için dans eden kimsenin bir sıfatı yoktu. Önünde hareket eden sadece bir dişiydi... Kurbancı üç Brahman kementlerini atın boynuna geçirip, tütsülenmiş bir örtü ile örttüler; Sonra üç ayrı yöne doğru hareket edip atı bpoğdular. Örtünün üzerinden belli olduğu kadarıyla at önce debelendi, sonra devrildi ve hareketsiz kaldı. O ölü at artık, ölümsüz Ulu Tanrı Varuna´nın bir simgesiydi. Göklerin efendisi olan Ulu Tanrı Varuna ile, bereketin simgesi olan kraliçenin evlilik töreni başlayabilirdi.
Kraliçe, atın çevresinde üç kez döndü. Dönerken bir kobra yılanı gibi dans ediyordu. Kraliçe artık bu dünyaya ait değildi. Bedeni, iradenin tutsaklığından kurtulmuş, nazlı bir meltemin önünde kıyıyla öpüşen dalgalar gibi yumuşak dans ediyordu. Ayakları, dalından kopmuş bir yaprağın salınarak yere düşmesi gibi zarif, sessiz ve kırılgan olarak toprağın üzerinde uçuşuyordu. Sanki yer çekimi yasaı, kraliçeye bir ayrıcalık tanımıştı. Brahmalardan biri rengarenk çiçeklerden oluşmuş bir çelenk getirdi. Kraliçe çelengi aldı ve sevgiliye sunar gibi şefkatle atın boyuna geçirdi. Az önce ön ayakları ile toprağı eşeleyen ve yerinde duramayan at da dansın büyüsüne kapılmış, biraz da olsa sakinleşmişti. At için dans eden kimsenin bir sıfatı yoktu. Önünde hareket eden sadece bir dişiydi... Kurbancı üç Brahman kementlerini atın boynuna geçirip, tütsülenmiş bir örtü ile örttüler; Sonra üç ayrı yöne doğru hareket edip atı bpoğdular. Örtünün üzerinden belli olduğu kadarıyla at önce debelendi, sonra devrildi ve hareketsiz kaldı. O ölü at artık, ölümsüz Ulu Tanrı Varuna´nın bir simgesiydi. Göklerin efendisi olan Ulu Tanrı Varuna ile, bereketin simgesi olan kraliçenin evlilik töreni başlayabilirdi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat