9786052495094
477505
https://www.turkishbooks.com/books/bozkirin-hircin-cocugu-cevdet-selvi-p477505.html
Bozkırın Hırçın Çocuğu Cevdet Selvi Sendikacılıkta ve Siyasette 50 Yı
7.68
1960'lı yılların başı, bir öğle vakti üç beş arkadaşıyla kapı önü sohbeti ediyorlardı.
Kızıltoprak'ın; dar, çamurlu sokaklarından, yer yer su birikintilerini aşarak okula giden bir
kız çocuğu gördü. Mahallesinin çocuğuydu, babası yoktu; annesi, hali vakti iyi ailelerin
evlerine temizlik işlerine gider, çocuklarını okutabilmek için dişini tırnağına takardı. Öğrenci
kız, ayakkabıları ayağına büyük geldiğinden parmaklarının ucuna basarak yürüyor,
ayakkabıları güçlükle sürüklüyordu. Bunu mahalledekilere hissettirmeden yapmak
zorundaydı, yoksa o ayakkabıların temizlik işi karşılığında annesine verilmiş olduğunu konu
komşu herkes anlardı.
Büyük pabuçları sürüyerek yürüyen kız, Cevdet'in kafasında öyle bir resim çizmişti ki, ömrü
boyunca hiç unutmadı. O; yoksulluğun, çaresizliğin resmiydi.Cevdet'in, yaşamında yarım
asır sürecek toplumsal mücadele kararlılığı o gün başladı.
Yoksulluk yenilmeliydi, çaresizlik kabul edilmemeliydi. Eskişehir Tayyare Fabrikasında
başlayan çalışma hayatı, aynı zamanda sendikacı olmasına da kapı araladı. Yarım asır
boyunca sendikacılıkta ve siyasette adı sıkça duyuldu.
Kızıltoprak'ın; dar, çamurlu sokaklarından, yer yer su birikintilerini aşarak okula giden bir
kız çocuğu gördü. Mahallesinin çocuğuydu, babası yoktu; annesi, hali vakti iyi ailelerin
evlerine temizlik işlerine gider, çocuklarını okutabilmek için dişini tırnağına takardı. Öğrenci
kız, ayakkabıları ayağına büyük geldiğinden parmaklarının ucuna basarak yürüyor,
ayakkabıları güçlükle sürüklüyordu. Bunu mahalledekilere hissettirmeden yapmak
zorundaydı, yoksa o ayakkabıların temizlik işi karşılığında annesine verilmiş olduğunu konu
komşu herkes anlardı.
Büyük pabuçları sürüyerek yürüyen kız, Cevdet'in kafasında öyle bir resim çizmişti ki, ömrü
boyunca hiç unutmadı. O; yoksulluğun, çaresizliğin resmiydi.Cevdet'in, yaşamında yarım
asır sürecek toplumsal mücadele kararlılığı o gün başladı.
Yoksulluk yenilmeliydi, çaresizlik kabul edilmemeliydi. Eskişehir Tayyare Fabrikasında
başlayan çalışma hayatı, aynı zamanda sendikacı olmasına da kapı araladı. Yarım asır
boyunca sendikacılıkta ve siyasette adı sıkça duyuldu.
1960'lı yılların başı, bir öğle vakti üç beş arkadaşıyla kapı önü sohbeti ediyorlardı.
Kızıltoprak'ın; dar, çamurlu sokaklarından, yer yer su birikintilerini aşarak okula giden bir
kız çocuğu gördü. Mahallesinin çocuğuydu, babası yoktu; annesi, hali vakti iyi ailelerin
evlerine temizlik işlerine gider, çocuklarını okutabilmek için dişini tırnağına takardı. Öğrenci
kız, ayakkabıları ayağına büyük geldiğinden parmaklarının ucuna basarak yürüyor,
ayakkabıları güçlükle sürüklüyordu. Bunu mahalledekilere hissettirmeden yapmak
zorundaydı, yoksa o ayakkabıların temizlik işi karşılığında annesine verilmiş olduğunu konu
komşu herkes anlardı.
Büyük pabuçları sürüyerek yürüyen kız, Cevdet'in kafasında öyle bir resim çizmişti ki, ömrü
boyunca hiç unutmadı. O; yoksulluğun, çaresizliğin resmiydi.Cevdet'in, yaşamında yarım
asır sürecek toplumsal mücadele kararlılığı o gün başladı.
Yoksulluk yenilmeliydi, çaresizlik kabul edilmemeliydi. Eskişehir Tayyare Fabrikasında
başlayan çalışma hayatı, aynı zamanda sendikacı olmasına da kapı araladı. Yarım asır
boyunca sendikacılıkta ve siyasette adı sıkça duyuldu.
Kızıltoprak'ın; dar, çamurlu sokaklarından, yer yer su birikintilerini aşarak okula giden bir
kız çocuğu gördü. Mahallesinin çocuğuydu, babası yoktu; annesi, hali vakti iyi ailelerin
evlerine temizlik işlerine gider, çocuklarını okutabilmek için dişini tırnağına takardı. Öğrenci
kız, ayakkabıları ayağına büyük geldiğinden parmaklarının ucuna basarak yürüyor,
ayakkabıları güçlükle sürüklüyordu. Bunu mahalledekilere hissettirmeden yapmak
zorundaydı, yoksa o ayakkabıların temizlik işi karşılığında annesine verilmiş olduğunu konu
komşu herkes anlardı.
Büyük pabuçları sürüyerek yürüyen kız, Cevdet'in kafasında öyle bir resim çizmişti ki, ömrü
boyunca hiç unutmadı. O; yoksulluğun, çaresizliğin resmiydi.Cevdet'in, yaşamında yarım
asır sürecek toplumsal mücadele kararlılığı o gün başladı.
Yoksulluk yenilmeliydi, çaresizlik kabul edilmemeliydi. Eskişehir Tayyare Fabrikasında
başlayan çalışma hayatı, aynı zamanda sendikacı olmasına da kapı araladı. Yarım asır
boyunca sendikacılıkta ve siyasette adı sıkça duyuldu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.