Bir Yaratılış Efsanesi Türk'ün Yaratılışı ve Yeniden Doğuşu

Stok Kodu:
9786051552064
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
223
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.00
7.20
9786051552064
388696
Bir Yaratılış Efsanesi
Bir Yaratılış Efsanesi Türk'ün Yaratılışı ve Yeniden Doğuşu
7.2
Gözde renk, yerde mevsim yaratan yedi güneşin altında
Yarısı madde, yarısı ruh, öyle bir dünyaydı mekân...
Kilimi yeşil çayır, çatısı gök kubbeden obaydı;
Sesi Orhun Nehri akışlı, rengi akbuğdaydı;
Dört yanı alkımlı, çevreni yaydı mekân.
Yaprak hışırdaşır, kanat sesi duyulur
Alageyik koşuşlu sır ormanlarında;
Zümrüt Hüma uçuşlu semalarında
Özgür nefesiydi bereketi, biteği.
Geçit vermez demir dağlarının
Yollarına yazılırdı bir destan...

Bengütaşını yontan adsızın;
Aşkına savaşan ilkeli kızın;
Ozanlar sesi ıklığ, kopuzun;
Kadim yurduydu o mekân.
Ezelden geleceğe mirasıydı
Ongun bahar yağmurlarının
Sularında yıkanan Oğuz'un...

Bir mekân ki o, Bengibozların;
Savruk yeleli beyaz, doru ve al,
Güz rüzgârıyla yarışan ala atların;
Ruhundan süzülüp yeniden doğan
Kımız memeli, şahlanan kısrakların
Şairin Davet'ini alıp önceki asırlardan
Silinmez izler bırakıp "Uzak Asya'dan"
Dağlarına gün değimi vardığı Anadolu'ydu...
İçinde korkusuz Kan Turalı'lar, nice delikanlılar;
İnce Belli Banuçiçek, Sarı Selcen, Çalı Kuşu Alçin'ler;
Ağam hey! Kaşları yay, yüzleri ay nice güzeller vardı...
Gözde renk, yerde mevsim yaratan yedi güneşin altında
Yarısı madde, yarısı ruh, öyle bir dünyaydı mekân...
Kilimi yeşil çayır, çatısı gök kubbeden obaydı;
Sesi Orhun Nehri akışlı, rengi akbuğdaydı;
Dört yanı alkımlı, çevreni yaydı mekân.
Yaprak hışırdaşır, kanat sesi duyulur
Alageyik koşuşlu sır ormanlarında;
Zümrüt Hüma uçuşlu semalarında
Özgür nefesiydi bereketi, biteği.
Geçit vermez demir dağlarının
Yollarına yazılırdı bir destan...

Bengütaşını yontan adsızın;
Aşkına savaşan ilkeli kızın;
Ozanlar sesi ıklığ, kopuzun;
Kadim yurduydu o mekân.
Ezelden geleceğe mirasıydı
Ongun bahar yağmurlarının
Sularında yıkanan Oğuz'un...

Bir mekân ki o, Bengibozların;
Savruk yeleli beyaz, doru ve al,
Güz rüzgârıyla yarışan ala atların;
Ruhundan süzülüp yeniden doğan
Kımız memeli, şahlanan kısrakların
Şairin Davet'ini alıp önceki asırlardan
Silinmez izler bırakıp "Uzak Asya'dan"
Dağlarına gün değimi vardığı Anadolu'ydu...
İçinde korkusuz Kan Turalı'lar, nice delikanlılar;
İnce Belli Banuçiçek, Sarı Selcen, Çalı Kuşu Alçin'ler;
Ağam hey! Kaşları yay, yüzleri ay nice güzeller vardı...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat