Bir Vatan İki Reis

Stok Kodu:
9786053921981
Boyut:
145-215
Sayfa Sayısı:
400
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.78
2.22
9786053921981
133721
Bir Vatan İki Reis
Bir Vatan İki Reis
2.223
Çatlı ve bazı arkadaşlar gözaltına alındılar. Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, hemen telefona sarıldı. Ankara Emniyet Müdürü'nü aradı. Emniyet Müdürü bekletmeden telefona çıktı. Yazıcıoğlu, 'Neden böyle yaptınız'' dedi: - Bizim arkadaşlarımızı niye Emniyet'e aldınız' Müdür, 'Haklarında ihbar var' cevabını verdi. Yazıcıoğlu da 'Siz emniyet olarak niye bizim üzerimize geliyorsunuz'' diye tepki gösterdi: -Bizimle uğraşmaya devam ederseniz, biz de sizinle uğraşırız. Biz, meşru bir derneğiz ve meşru platformda kalmak istiyoruz. Bizim, ne terörle, ne de anarşi ile ilgimiz var. Ama bizi mecbur ederseniz, gereğini de yaparız. Şimdi bak bakalım bu gece Ankara'nın kaç yerinde patlama sesi duyacaksın! Hem de Ankara Emniyet Müdürlüğü de dahil olmak üzere! Müdür, 'Ne demek bu' dedi: - Bizi tehdit mi ediyorsun' Yazıcıoğlu da Mehmet Akif Ersoy'un dizelerini okudu: Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım Boğamazsın kil Hiç olmazsa yanımdan kovarım Ben ezelden beridir aşığım istiklale Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale Yumuşak başlı isem, kim demiş uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim Adam, aldırma da geç git diyemem, aldırırım Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. Ardından da kestirip attı: - Arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını bekliyorum. Sakın ola işkence ve kötü muamele yapmaya kalkmayın. Aradan bir süre geçti... Demir tepe Köprüsü'nün üzerinde bir bomba bulundu. Bomba, emniyetin imha ekipleri tarafından patlamadan etkisiz hale getirildi. Ardından da Abdullah Çatlı serbest bırakıldı.
Çatlı ve bazı arkadaşlar gözaltına alındılar. Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, hemen telefona sarıldı. Ankara Emniyet Müdürü'nü aradı. Emniyet Müdürü bekletmeden telefona çıktı. Yazıcıoğlu, 'Neden böyle yaptınız'' dedi: - Bizim arkadaşlarımızı niye Emniyet'e aldınız' Müdür, 'Haklarında ihbar var' cevabını verdi. Yazıcıoğlu da 'Siz emniyet olarak niye bizim üzerimize geliyorsunuz'' diye tepki gösterdi: -Bizimle uğraşmaya devam ederseniz, biz de sizinle uğraşırız. Biz, meşru bir derneğiz ve meşru platformda kalmak istiyoruz. Bizim, ne terörle, ne de anarşi ile ilgimiz var. Ama bizi mecbur ederseniz, gereğini de yaparız. Şimdi bak bakalım bu gece Ankara'nın kaç yerinde patlama sesi duyacaksın! Hem de Ankara Emniyet Müdürlüğü de dahil olmak üzere! Müdür, 'Ne demek bu' dedi: - Bizi tehdit mi ediyorsun' Yazıcıoğlu da Mehmet Akif Ersoy'un dizelerini okudu: Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım Boğamazsın kil Hiç olmazsa yanımdan kovarım Ben ezelden beridir aşığım istiklale Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale Yumuşak başlı isem, kim demiş uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim Adam, aldırma da geç git diyemem, aldırırım Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. Ardından da kestirip attı: - Arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını bekliyorum. Sakın ola işkence ve kötü muamele yapmaya kalkmayın. Aradan bir süre geçti... Demir tepe Köprüsü'nün üzerinde bir bomba bulundu. Bomba, emniyetin imha ekipleri tarafından patlamadan etkisiz hale getirildi. Ardından da Abdullah Çatlı serbest bırakıldı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat