9786052396094
489823
https://www.turkishbooks.com/books/bicemsel-solfej-degisik-bicemlerde-eslikli-7-solfej-parcasi-p489823.html
Biçemsel Solfej Değişik Biçemlerde Eşlikli 7 Solfej Parçası
6
Her çağda olduğu gibi günümüzde de şartlanmalar sanat dünyasında oldukça yaygındır. Özellikle sanatı icra edenler yeni ve dolayısıyla riskli olan yerine, eski ve güvenilir olan yapıtları tercih etmektedir.
Konservatuvarlarımızda uygulanan solfej metodlarındaki parçalar genellikle majör ve minör modlardan meydana gelmiştir. Ayrıca diğer bütün teorik derslerde de öğrenciye büyük oranda majör ve minör mod eksenli eğitim verilmektedir. Batı müzik tarihinin büyük bir kısmında besteciler majör ve minör modları kullanmıştır. Bu nedenle bir yorumcunun söz konusu modları çok iyi özümsemesi gerekir. Majör - minör mod üzerinde başka modlara göre daha fazla durulmasının nedeni budur.
Ancak öğrencinin hayatının büyük kısmında yer alan majör ve minör mod hakimiyeti bu modlara şartlanmayı da beraberinde getirmektedir. Bu şartlanmanın sonuçlarını en fazla besteciler göğüslemek zorundadır. Alman besteci Diether de la Motte, bu konuda ironik bir tespit yapmıştır: "Besteciler, bir yandan asıl çalışmalarını yürütürken bir yandan da müzik derslerindeki görev bilinçleriyle kendi kuyularını kazarlar!" Bu saptama bize göstermektedir ki; öğrencilerin yeni müziğe olan ilgisizliğinden yakınan ve birçok teorik dersin öğretmeni olan besteciler, çoğu kez öğrencileri bu modlara kendileri şartlamaktadır. Parçalar bestelenirken onları çalıştıracak olan öğretmenler ve öğrenciler göz önüne alınmıştır. Dolayısıyla piyanist olmak zorunda olmayan öğretmen için piyano eşlikleri teknik yönden dikkate alınmış, yine aynı şekilde şarkıcı olmayan öğrenci için ses genişliği ve alanı önemle gözetilmiştir.
Majör ve minör modlara şartlanma sorunu için bir çözüm önerisi ortaya koymak bu kitabın birincil amacıdır. Kitap için yazılan parçalar 1900'lü yıllardan sonra bestelenmiş eserlere yapı bakımından göndermeler yapmakta ve öğrenciye modern eserler hakkında deneyim ve bilgi kazandırmayı amaçlamaktadır.
Kitabın diğer bir önemli amacı da öğrenciye Türk bestecileriyle ilgili deneyim kazandırmaktır. Parçaların bazılarında geleneksel makam dizileri kullanılmıştır. Bu sayede, geleceğin yorumcusu olacak öğrencinin, ileride karşısına çıkacak Türk eserlerine de hazırlıklı olması hedeflenmiştir. Türk bestecilerinin yapıtları yazıldıkları dönem bakımından çağdaştır ve birçok modern müzik biçemini içerir. Kitaptaki parçaları çalışan, yorumlayan ve inceleyen öğrencinin hem çağdaş müziği anlaması hem de Türk eserlerini daha iyi kavraması arzu edilmektedir.
Op. 23 Biçemsel Solfej adlı kitabımın, ileride yapılacak olan benzer ve daha iyi çalışmalara da örnek olması dilerim.
Konservatuvarlarımızda uygulanan solfej metodlarındaki parçalar genellikle majör ve minör modlardan meydana gelmiştir. Ayrıca diğer bütün teorik derslerde de öğrenciye büyük oranda majör ve minör mod eksenli eğitim verilmektedir. Batı müzik tarihinin büyük bir kısmında besteciler majör ve minör modları kullanmıştır. Bu nedenle bir yorumcunun söz konusu modları çok iyi özümsemesi gerekir. Majör - minör mod üzerinde başka modlara göre daha fazla durulmasının nedeni budur.
Ancak öğrencinin hayatının büyük kısmında yer alan majör ve minör mod hakimiyeti bu modlara şartlanmayı da beraberinde getirmektedir. Bu şartlanmanın sonuçlarını en fazla besteciler göğüslemek zorundadır. Alman besteci Diether de la Motte, bu konuda ironik bir tespit yapmıştır: "Besteciler, bir yandan asıl çalışmalarını yürütürken bir yandan da müzik derslerindeki görev bilinçleriyle kendi kuyularını kazarlar!" Bu saptama bize göstermektedir ki; öğrencilerin yeni müziğe olan ilgisizliğinden yakınan ve birçok teorik dersin öğretmeni olan besteciler, çoğu kez öğrencileri bu modlara kendileri şartlamaktadır. Parçalar bestelenirken onları çalıştıracak olan öğretmenler ve öğrenciler göz önüne alınmıştır. Dolayısıyla piyanist olmak zorunda olmayan öğretmen için piyano eşlikleri teknik yönden dikkate alınmış, yine aynı şekilde şarkıcı olmayan öğrenci için ses genişliği ve alanı önemle gözetilmiştir.
Majör ve minör modlara şartlanma sorunu için bir çözüm önerisi ortaya koymak bu kitabın birincil amacıdır. Kitap için yazılan parçalar 1900'lü yıllardan sonra bestelenmiş eserlere yapı bakımından göndermeler yapmakta ve öğrenciye modern eserler hakkında deneyim ve bilgi kazandırmayı amaçlamaktadır.
Kitabın diğer bir önemli amacı da öğrenciye Türk bestecileriyle ilgili deneyim kazandırmaktır. Parçaların bazılarında geleneksel makam dizileri kullanılmıştır. Bu sayede, geleceğin yorumcusu olacak öğrencinin, ileride karşısına çıkacak Türk eserlerine de hazırlıklı olması hedeflenmiştir. Türk bestecilerinin yapıtları yazıldıkları dönem bakımından çağdaştır ve birçok modern müzik biçemini içerir. Kitaptaki parçaları çalışan, yorumlayan ve inceleyen öğrencinin hem çağdaş müziği anlaması hem de Türk eserlerini daha iyi kavraması arzu edilmektedir.
Op. 23 Biçemsel Solfej adlı kitabımın, ileride yapılacak olan benzer ve daha iyi çalışmalara da örnek olması dilerim.
Her çağda olduğu gibi günümüzde de şartlanmalar sanat dünyasında oldukça yaygındır. Özellikle sanatı icra edenler yeni ve dolayısıyla riskli olan yerine, eski ve güvenilir olan yapıtları tercih etmektedir.
Konservatuvarlarımızda uygulanan solfej metodlarındaki parçalar genellikle majör ve minör modlardan meydana gelmiştir. Ayrıca diğer bütün teorik derslerde de öğrenciye büyük oranda majör ve minör mod eksenli eğitim verilmektedir. Batı müzik tarihinin büyük bir kısmında besteciler majör ve minör modları kullanmıştır. Bu nedenle bir yorumcunun söz konusu modları çok iyi özümsemesi gerekir. Majör - minör mod üzerinde başka modlara göre daha fazla durulmasının nedeni budur.
Ancak öğrencinin hayatının büyük kısmında yer alan majör ve minör mod hakimiyeti bu modlara şartlanmayı da beraberinde getirmektedir. Bu şartlanmanın sonuçlarını en fazla besteciler göğüslemek zorundadır. Alman besteci Diether de la Motte, bu konuda ironik bir tespit yapmıştır: "Besteciler, bir yandan asıl çalışmalarını yürütürken bir yandan da müzik derslerindeki görev bilinçleriyle kendi kuyularını kazarlar!" Bu saptama bize göstermektedir ki; öğrencilerin yeni müziğe olan ilgisizliğinden yakınan ve birçok teorik dersin öğretmeni olan besteciler, çoğu kez öğrencileri bu modlara kendileri şartlamaktadır. Parçalar bestelenirken onları çalıştıracak olan öğretmenler ve öğrenciler göz önüne alınmıştır. Dolayısıyla piyanist olmak zorunda olmayan öğretmen için piyano eşlikleri teknik yönden dikkate alınmış, yine aynı şekilde şarkıcı olmayan öğrenci için ses genişliği ve alanı önemle gözetilmiştir.
Majör ve minör modlara şartlanma sorunu için bir çözüm önerisi ortaya koymak bu kitabın birincil amacıdır. Kitap için yazılan parçalar 1900'lü yıllardan sonra bestelenmiş eserlere yapı bakımından göndermeler yapmakta ve öğrenciye modern eserler hakkında deneyim ve bilgi kazandırmayı amaçlamaktadır.
Kitabın diğer bir önemli amacı da öğrenciye Türk bestecileriyle ilgili deneyim kazandırmaktır. Parçaların bazılarında geleneksel makam dizileri kullanılmıştır. Bu sayede, geleceğin yorumcusu olacak öğrencinin, ileride karşısına çıkacak Türk eserlerine de hazırlıklı olması hedeflenmiştir. Türk bestecilerinin yapıtları yazıldıkları dönem bakımından çağdaştır ve birçok modern müzik biçemini içerir. Kitaptaki parçaları çalışan, yorumlayan ve inceleyen öğrencinin hem çağdaş müziği anlaması hem de Türk eserlerini daha iyi kavraması arzu edilmektedir.
Op. 23 Biçemsel Solfej adlı kitabımın, ileride yapılacak olan benzer ve daha iyi çalışmalara da örnek olması dilerim.
Konservatuvarlarımızda uygulanan solfej metodlarındaki parçalar genellikle majör ve minör modlardan meydana gelmiştir. Ayrıca diğer bütün teorik derslerde de öğrenciye büyük oranda majör ve minör mod eksenli eğitim verilmektedir. Batı müzik tarihinin büyük bir kısmında besteciler majör ve minör modları kullanmıştır. Bu nedenle bir yorumcunun söz konusu modları çok iyi özümsemesi gerekir. Majör - minör mod üzerinde başka modlara göre daha fazla durulmasının nedeni budur.
Ancak öğrencinin hayatının büyük kısmında yer alan majör ve minör mod hakimiyeti bu modlara şartlanmayı da beraberinde getirmektedir. Bu şartlanmanın sonuçlarını en fazla besteciler göğüslemek zorundadır. Alman besteci Diether de la Motte, bu konuda ironik bir tespit yapmıştır: "Besteciler, bir yandan asıl çalışmalarını yürütürken bir yandan da müzik derslerindeki görev bilinçleriyle kendi kuyularını kazarlar!" Bu saptama bize göstermektedir ki; öğrencilerin yeni müziğe olan ilgisizliğinden yakınan ve birçok teorik dersin öğretmeni olan besteciler, çoğu kez öğrencileri bu modlara kendileri şartlamaktadır. Parçalar bestelenirken onları çalıştıracak olan öğretmenler ve öğrenciler göz önüne alınmıştır. Dolayısıyla piyanist olmak zorunda olmayan öğretmen için piyano eşlikleri teknik yönden dikkate alınmış, yine aynı şekilde şarkıcı olmayan öğrenci için ses genişliği ve alanı önemle gözetilmiştir.
Majör ve minör modlara şartlanma sorunu için bir çözüm önerisi ortaya koymak bu kitabın birincil amacıdır. Kitap için yazılan parçalar 1900'lü yıllardan sonra bestelenmiş eserlere yapı bakımından göndermeler yapmakta ve öğrenciye modern eserler hakkında deneyim ve bilgi kazandırmayı amaçlamaktadır.
Kitabın diğer bir önemli amacı da öğrenciye Türk bestecileriyle ilgili deneyim kazandırmaktır. Parçaların bazılarında geleneksel makam dizileri kullanılmıştır. Bu sayede, geleceğin yorumcusu olacak öğrencinin, ileride karşısına çıkacak Türk eserlerine de hazırlıklı olması hedeflenmiştir. Türk bestecilerinin yapıtları yazıldıkları dönem bakımından çağdaştır ve birçok modern müzik biçemini içerir. Kitaptaki parçaları çalışan, yorumlayan ve inceleyen öğrencinin hem çağdaş müziği anlaması hem de Türk eserlerini daha iyi kavraması arzu edilmektedir.
Op. 23 Biçemsel Solfej adlı kitabımın, ileride yapılacak olan benzer ve daha iyi çalışmalara da örnek olması dilerim.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.