9786058136137
502714
https://www.turkishbooks.com/books/berceste-i-osmani-p502714.html
Berceste-i Osmani
10.8
Tarih onların adına "Hâdimü'l Haremeyni'ş Şerifeyn" Osmanlı sultanları demiş.
Karşılarına dikilenler, Allah'ın Kitabı'nı koymuşlar önlerine.
Elleri kolları bağlanmış.
Mekke sevdası, Medine aşkı, bir yumruk olmuş, takılı kalmış boğazlarına!
İçlerinde öyleleri varmış ki bu sevda, ölümlerine uzayan yolun başı olmuş.
Gencecik bir delikanlı içiş Sultan Osman, "İlle de Mekke'ye gideceğim, hacı olacağım." Diye tutturduğunda.
Karşısına dikilen de, Aziz Mahmut Hüdâi derler, Allah'ın bir has kulu imiş.
"Yerine adam göndermen caizdir ama kendin gidemezsin." Demiş.
Devlet demiş, ümmet demiş, ama on yedi yaşındaki gencecik yüreğine söz geçirememiş.
Okuyanlar bilir, sevdasının sonu ölümle bitmiş.
Resûlullah (sas)'ın alnının değdiği yere değil, ayağının değdiği yere alnımız değsin diye, sırf bu yüzden, Mescid-i Nebevinin mihrabını daraltan muhteşem Kanunîleri... Ömrü boyunca edindiği 5404 adet nadide el yazma eserini Medine'ye gönderen Şeyhu'l İslâm Arif Hikmet Paşa'yı ve diğerlerini... Resûlullah (SAV) ve komşuları gürültüden rahatsız olmasın diye Hicaz demiryolunun şehrin 1 km dışında bitirildiğini... Bu toprakların hâkimi değil hizmetçisi olduğumuzu laf olsun beri gelsin diye söylemediğimizi; bu yüzden 19. Asrın sonuna kadar Mekke-Medine'nin kale ve burçlarına Osmanlı hâkimiyetini sembolize eden bayram ve sancakların asılmadığını... Sultan Selim'in "Ben bu toprakların hâkimi değil ancak hadimi-hizmetçisiyim." Dedikten sonra, aslında son derece sade ve mütevazı giyinmesine rağmen, kavuğuna sorguç takan ilk hükümdar olmasındaki sırrı... İstanbul'u ve diğer İslâm şehirlerini, Mekke-Medine'nin yanı başına getirmek için yapılan Hicaz demir yolunu... Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız... Sırları çözebilmek için Osmanlı'nın Bercestesine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Ecdat ne yapmış? Ne söylemiş? Hedefleri ne imiş? Var mısınız Hz. Peygamber (sav)'in buyurduğu "Ye'viy ileyhi küllü mazlum" (Bütün mazlumlar ona sığınırlar) Sözünün altında bu kapıyı aralamaya...
Karşılarına dikilenler, Allah'ın Kitabı'nı koymuşlar önlerine.
Elleri kolları bağlanmış.
Mekke sevdası, Medine aşkı, bir yumruk olmuş, takılı kalmış boğazlarına!
İçlerinde öyleleri varmış ki bu sevda, ölümlerine uzayan yolun başı olmuş.
Gencecik bir delikanlı içiş Sultan Osman, "İlle de Mekke'ye gideceğim, hacı olacağım." Diye tutturduğunda.
Karşısına dikilen de, Aziz Mahmut Hüdâi derler, Allah'ın bir has kulu imiş.
"Yerine adam göndermen caizdir ama kendin gidemezsin." Demiş.
Devlet demiş, ümmet demiş, ama on yedi yaşındaki gencecik yüreğine söz geçirememiş.
Okuyanlar bilir, sevdasının sonu ölümle bitmiş.
Resûlullah (sas)'ın alnının değdiği yere değil, ayağının değdiği yere alnımız değsin diye, sırf bu yüzden, Mescid-i Nebevinin mihrabını daraltan muhteşem Kanunîleri... Ömrü boyunca edindiği 5404 adet nadide el yazma eserini Medine'ye gönderen Şeyhu'l İslâm Arif Hikmet Paşa'yı ve diğerlerini... Resûlullah (SAV) ve komşuları gürültüden rahatsız olmasın diye Hicaz demiryolunun şehrin 1 km dışında bitirildiğini... Bu toprakların hâkimi değil hizmetçisi olduğumuzu laf olsun beri gelsin diye söylemediğimizi; bu yüzden 19. Asrın sonuna kadar Mekke-Medine'nin kale ve burçlarına Osmanlı hâkimiyetini sembolize eden bayram ve sancakların asılmadığını... Sultan Selim'in "Ben bu toprakların hâkimi değil ancak hadimi-hizmetçisiyim." Dedikten sonra, aslında son derece sade ve mütevazı giyinmesine rağmen, kavuğuna sorguç takan ilk hükümdar olmasındaki sırrı... İstanbul'u ve diğer İslâm şehirlerini, Mekke-Medine'nin yanı başına getirmek için yapılan Hicaz demir yolunu... Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız... Sırları çözebilmek için Osmanlı'nın Bercestesine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Ecdat ne yapmış? Ne söylemiş? Hedefleri ne imiş? Var mısınız Hz. Peygamber (sav)'in buyurduğu "Ye'viy ileyhi küllü mazlum" (Bütün mazlumlar ona sığınırlar) Sözünün altında bu kapıyı aralamaya...
Tarih onların adına "Hâdimü'l Haremeyni'ş Şerifeyn" Osmanlı sultanları demiş.
Karşılarına dikilenler, Allah'ın Kitabı'nı koymuşlar önlerine.
Elleri kolları bağlanmış.
Mekke sevdası, Medine aşkı, bir yumruk olmuş, takılı kalmış boğazlarına!
İçlerinde öyleleri varmış ki bu sevda, ölümlerine uzayan yolun başı olmuş.
Gencecik bir delikanlı içiş Sultan Osman, "İlle de Mekke'ye gideceğim, hacı olacağım." Diye tutturduğunda.
Karşısına dikilen de, Aziz Mahmut Hüdâi derler, Allah'ın bir has kulu imiş.
"Yerine adam göndermen caizdir ama kendin gidemezsin." Demiş.
Devlet demiş, ümmet demiş, ama on yedi yaşındaki gencecik yüreğine söz geçirememiş.
Okuyanlar bilir, sevdasının sonu ölümle bitmiş.
Resûlullah (sas)'ın alnının değdiği yere değil, ayağının değdiği yere alnımız değsin diye, sırf bu yüzden, Mescid-i Nebevinin mihrabını daraltan muhteşem Kanunîleri... Ömrü boyunca edindiği 5404 adet nadide el yazma eserini Medine'ye gönderen Şeyhu'l İslâm Arif Hikmet Paşa'yı ve diğerlerini... Resûlullah (SAV) ve komşuları gürültüden rahatsız olmasın diye Hicaz demiryolunun şehrin 1 km dışında bitirildiğini... Bu toprakların hâkimi değil hizmetçisi olduğumuzu laf olsun beri gelsin diye söylemediğimizi; bu yüzden 19. Asrın sonuna kadar Mekke-Medine'nin kale ve burçlarına Osmanlı hâkimiyetini sembolize eden bayram ve sancakların asılmadığını... Sultan Selim'in "Ben bu toprakların hâkimi değil ancak hadimi-hizmetçisiyim." Dedikten sonra, aslında son derece sade ve mütevazı giyinmesine rağmen, kavuğuna sorguç takan ilk hükümdar olmasındaki sırrı... İstanbul'u ve diğer İslâm şehirlerini, Mekke-Medine'nin yanı başına getirmek için yapılan Hicaz demir yolunu... Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız... Sırları çözebilmek için Osmanlı'nın Bercestesine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Ecdat ne yapmış? Ne söylemiş? Hedefleri ne imiş? Var mısınız Hz. Peygamber (sav)'in buyurduğu "Ye'viy ileyhi küllü mazlum" (Bütün mazlumlar ona sığınırlar) Sözünün altında bu kapıyı aralamaya...
Karşılarına dikilenler, Allah'ın Kitabı'nı koymuşlar önlerine.
Elleri kolları bağlanmış.
Mekke sevdası, Medine aşkı, bir yumruk olmuş, takılı kalmış boğazlarına!
İçlerinde öyleleri varmış ki bu sevda, ölümlerine uzayan yolun başı olmuş.
Gencecik bir delikanlı içiş Sultan Osman, "İlle de Mekke'ye gideceğim, hacı olacağım." Diye tutturduğunda.
Karşısına dikilen de, Aziz Mahmut Hüdâi derler, Allah'ın bir has kulu imiş.
"Yerine adam göndermen caizdir ama kendin gidemezsin." Demiş.
Devlet demiş, ümmet demiş, ama on yedi yaşındaki gencecik yüreğine söz geçirememiş.
Okuyanlar bilir, sevdasının sonu ölümle bitmiş.
Resûlullah (sas)'ın alnının değdiği yere değil, ayağının değdiği yere alnımız değsin diye, sırf bu yüzden, Mescid-i Nebevinin mihrabını daraltan muhteşem Kanunîleri... Ömrü boyunca edindiği 5404 adet nadide el yazma eserini Medine'ye gönderen Şeyhu'l İslâm Arif Hikmet Paşa'yı ve diğerlerini... Resûlullah (SAV) ve komşuları gürültüden rahatsız olmasın diye Hicaz demiryolunun şehrin 1 km dışında bitirildiğini... Bu toprakların hâkimi değil hizmetçisi olduğumuzu laf olsun beri gelsin diye söylemediğimizi; bu yüzden 19. Asrın sonuna kadar Mekke-Medine'nin kale ve burçlarına Osmanlı hâkimiyetini sembolize eden bayram ve sancakların asılmadığını... Sultan Selim'in "Ben bu toprakların hâkimi değil ancak hadimi-hizmetçisiyim." Dedikten sonra, aslında son derece sade ve mütevazı giyinmesine rağmen, kavuğuna sorguç takan ilk hükümdar olmasındaki sırrı... İstanbul'u ve diğer İslâm şehirlerini, Mekke-Medine'nin yanı başına getirmek için yapılan Hicaz demir yolunu... Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız... Sırları çözebilmek için Osmanlı'nın Bercestesine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Ecdat ne yapmış? Ne söylemiş? Hedefleri ne imiş? Var mısınız Hz. Peygamber (sav)'in buyurduğu "Ye'viy ileyhi küllü mazlum" (Bütün mazlumlar ona sığınırlar) Sözünün altında bu kapıyı aralamaya...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.