9786051050447
112198
https://www.turkishbooks.com/books/bayezidin-ogullari-p112198.html
Bayezid'in Oğulları 1402- 1413 Osmanlı İç Savaşında İmparatorluk İnşası ve Temsil
6.72
1402-1413 Osmanlı İç Savaşında İmparatorluk İnşası ve Temsil
28 Temmuz 1402de, Ankara yakınlarında büyük bir savaş verildi. Bozkırların son göçebe fatihi Timurun ordusunun karşısında, Anadolu Selçuklularının mirasına sahip çıkabilmek için Sultân-ı Rûm unvanını benimsemiş Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid vardı. Savaş, Osmanlı ordularının yenilmesi ve Sultanın tutsak edilmesiyle sonuçlandı. Timurun orduları bu galibiyetten sonra Anadoluyu dokuz ay boyunca talan etti ve Bayezidin kendi topraklarına kattığı Türk beyliklerini yeniden oluşturdu. Timurun 1403 baharında Asya içlerine dönmesinden sonra, Bayezidin oğulları Emir Süleyman, İsa Bey, Mehmed Çelebi ve daha sonra Musa Çelebi on bir yıl boyunca, Osmanlıların altı yüz yıllık tarihinin ilk (ve belki de en sert) taht kavgası nedeniyle çatıştılar. Bu çatışmadan kazançlı çıkan, Çamurlu savaşında (5 Temmuz 1413) kardeşi Musayı yenen I. Mehmed oldu. Tarihçiler, Osmanlı tarihinin bu dönemini genellikle Fetret Dönemi diye tanımlarlar. Dimitris Kastritsis ise bu döneme Osmanlı İç Savaşı adını veriyor. Kastritsis, Fetret Dönemi adının muhtemelen 19. yüzyılda Avusturyalı tarihçi Josef von Hammer-Purgstall tarafından yakıştırıldığına dikkat çekiyor ve bu adlandırmanın yaşananların önemini azalttığını düşünüyor. Kastritsise göre bu dönemde Osmanlı mülkü, taht üzerinde talebi olan ve her biri kendini I. Bayezidin meşru ardılı sayan ve hem içte hem de yabancı güçlere karşı tutarlı siyasetler güden rakipler arasında bölünmüştü. İç savaş sırasında karşıt hiziplerin başındaki kişiler olan şehzadeler, tebaalarının kalbine ve zihnine seslenecek edebiyat ve törenler ve benzeri temsil araçlarından yararlanıyorlardı ve bu yüzden, en eski Osmanlı tarihlerinin bu dönemde yazılmış olması bir rastlantı değil. Bu tarih anlatılarının daha sonraki Osmanlı tarihyazıcılığı ve kendini algılaması üzerinde güçlü etkisi oldu. Bu kitabın kapağında yer verilen Lokman Hünernâmesine ait 16. yüzyıl minyatüründe betimlenen, I. Mehmedin 1413deki tahta çıkışı sahnesi değildir. Bu minyatür, iç savaşın en yoğun olduğu bir sırada, 1403 yılında Bursada gerçekleşen ve propaganda amacıyla sipariş edilen çağdaş bir vakayinamede betimlenmiş olan alâyişli tahta çıkma sahnesidir. Öyle ki 16. yüzyılın sonlarına doğru Hünernâmeyi okuyan saray mensupları I. Mehmedin babasının ölümünden hemen sonra tahta çıkmış olduğunu düşüneceklerdi. Oysa o tahtını sağlamlaştırmak için on yıl süreyle kardeşleriyle savaşmak zorunda kalmıştı.
Dimitris J. Kastritsis St. Andrews Üniversitesinde öğretim üyesi.
1402-1413 Osmanlı İç Savaşında İmparatorluk İnşası ve Temsil
28 Temmuz 1402de, Ankara yakınlarında büyük bir savaş verildi. Bozkırların son göçebe fatihi Timurun ordusunun karşısında, Anadolu Selçuklularının mirasına sahip çıkabilmek için Sultân-ı Rûm unvanını benimsemiş Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid vardı. Savaş, Osmanlı ordularının yenilmesi ve Sultanın tutsak edilmesiyle sonuçlandı. Timurun orduları bu galibiyetten sonra Anadoluyu dokuz ay boyunca talan etti ve Bayezidin kendi topraklarına kattığı Türk beyliklerini yeniden oluşturdu. Timurun 1403 baharında Asya içlerine dönmesinden sonra, Bayezidin oğulları Emir Süleyman, İsa Bey, Mehmed Çelebi ve daha sonra Musa Çelebi on bir yıl boyunca, Osmanlıların altı yüz yıllık tarihinin ilk (ve belki de en sert) taht kavgası nedeniyle çatıştılar. Bu çatışmadan kazançlı çıkan, Çamurlu savaşında (5 Temmuz 1413) kardeşi Musayı yenen I. Mehmed oldu. Tarihçiler, Osmanlı tarihinin bu dönemini genellikle Fetret Dönemi diye tanımlarlar. Dimitris Kastritsis ise bu döneme Osmanlı İç Savaşı adını veriyor. Kastritsis, Fetret Dönemi adının muhtemelen 19. yüzyılda Avusturyalı tarihçi Josef von Hammer-Purgstall tarafından yakıştırıldığına dikkat çekiyor ve bu adlandırmanın yaşananların önemini azalttığını düşünüyor. Kastritsise göre bu dönemde Osmanlı mülkü, taht üzerinde talebi olan ve her biri kendini I. Bayezidin meşru ardılı sayan ve hem içte hem de yabancı güçlere karşı tutarlı siyasetler güden rakipler arasında bölünmüştü. İç savaş sırasında karşıt hiziplerin başındaki kişiler olan şehzadeler, tebaalarının kalbine ve zihnine seslenecek edebiyat ve törenler ve benzeri temsil araçlarından yararlanıyorlardı ve bu yüzden, en eski Osmanlı tarihlerinin bu dönemde yazılmış olması bir rastlantı değil. Bu tarih anlatılarının daha sonraki Osmanlı tarihyazıcılığı ve kendini algılaması üzerinde güçlü etkisi oldu. Bu kitabın kapağında yer verilen Lokman Hünernâmesine ait 16. yüzyıl minyatüründe betimlenen, I. Mehmedin 1413deki tahta çıkışı sahnesi değildir. Bu minyatür, iç savaşın en yoğun olduğu bir sırada, 1403 yılında Bursada gerçekleşen ve propaganda amacıyla sipariş edilen çağdaş bir vakayinamede betimlenmiş olan alâyişli tahta çıkma sahnesidir. Öyle ki 16. yüzyılın sonlarına doğru Hünernâmeyi okuyan saray mensupları I. Mehmedin babasının ölümünden hemen sonra tahta çıkmış olduğunu düşüneceklerdi. Oysa o tahtını sağlamlaştırmak için on yıl süreyle kardeşleriyle savaşmak zorunda kalmıştı.
Dimitris J. Kastritsis St. Andrews Üniversitesinde öğretim üyesi.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.