3002679100279
386219
https://www.turkishbooks.com/books/bal-ve-balarisi-kitabi-p386219.html
Bal ve Balarısı Kitabı
4.8
Bu kitabın elyazması, yaklaşık dokuz asır gibi bir süreyle kendi isminin yanında Ebu Ömer ez-Zahidin ismini de taşımıştır. Fakat okunup tahkiki yapılınca Nebat/Bitki Kitabının müellifi olan Ebu Hanife Dineverîye ait olduğu ortaya çıkmıştır. Özetleyerek dile getirdiklerimin ayrıntıları şöyledir:
Elyazması nüshası
Kitap, altı kitabı ihtiva eden bir elyazması koleksiyonunun içerisindedir Bal ve Balarısı Kitabı ise ikinci sıradadır. 1890 nolu bu koleksiyon, Madriddeki Alaskorial Kütüphanesinde saklanmaktadır. Nüshanın bir mikrofilm kopyası da Kahiredeki Elyazmalar Enstitüsündedir ve bu eserimizin buradaki numarası 172-Dildir. Eserin sayfa adedi -daha doğrusu geri kalan sayfalarının adedi- 21dir ve her sayfada 23 satır bulunmaktadır.
Koleksiyon, aynı eski Fas hattıyla yazılmış olup beşinci kitap olan Kitabus-Silah/Silah Kitabının sonunda nüshanın yazılış tarihine dair şu ibare yer almaktadır: 9 Cemaziyelevvel 523 yılında tamamlandı.Bu koleksiyonun ilk varakasında da eser ve yazarın isimleri, Bal, Balarısı ve Tükettiği Bitki adıyla Ebû Ömer Ez-Zahide nisbet edilerek müellifin adı zikredilmeden başlamıştır.
Bu eser Ebu Ömer ez-Zahide ait değil, Ebu hanife Dineveriye aittir.
Bu eseri kopyalayıp anlaşılması ve okunması zor olan yerleri, hem Makrîzînin kitabıyla hem de İbn Seyyidihin Muhassası gibi bal ve balarısını ele alan kitaplarla karşılaştırdım. Bunun yanı sıra bal ve balarısı konusuna bölüm açan Cahızın Kitabul-Hayavanı, İbn Kuteybenin Kitabul-Meanil-Kebîri, Kazvînînin Acaibul-Mahlukatı, Nuveyrînin Nihayetul-Eribini, Dumeyrînin Hayatul-Hayavanı ve özellikle İbn Manzurun Lisanul-Arabı olmak üzere Arapça sözlüklerle de karşılaştırdım.
Karşılaştırma ve yazma işini bitirdikten sonra, bu kitabın Ebu Ömer ez-Zahide ait olmadığına dair yakin bir kanaat sahibi oldum.
Çünkü Ebu Ömer ez-Zahidin basılmış ve elyazması halindeki kitaplarını okurken, onun üslubu ve iktibas metodunu da tanımış oldum.Bal ve Balarısı Kitabının üslup ve metoduyla onunki arasında hiçbir benzerlik bulamadım. Medahîl, Cuzun fil-Hadîs, El-Aşerat, Yevmun ve Leyle ve Faitul-Fasih gibi eserleri elimize ulaşan Ebu Ömer ez-Zahidin rivayetleri, Saleb ve Muberrid gibi diğer şeyhlerine dayanır. Bal ve Balarısı Kitabında Ez-Zahidin bu iki şeyhi ve diğer şeyhlerine hiç rastlamadım. Sadece kitabın beşinci sayfasında tek bir kelimenin filolojik analizi yapılırken Salebe başvurulmuştur. Oysa Ebu Ömer, elimize ulaşan eserlerinin her sayfasında şeyhi Salebi zikretmekten geri durmadığı gibi, diğer dil kitapları ve sözlükler de aynı şekilde Salebi zikrederler. Ancak kitapta sadece bir kez hariç- Salebin adının zikredilmemiş olması, hem dikkat çekicidir hem de araştırmacıyı düşünmeye ve yorumlamaya sevk etmektedir. Kitabın nüshasını yazan kimse, Salebin adını özetleme babında zikretmemiştir. gibi bir varsayımda bulunmak mümkündür. Ancak böyle bir varsayıma yeltenmek kabul edilemez türdendir. Çünkü Saleb dışındaki Asmaî ve Ebu Ubeyde gibi isimler defalarca tekrarlanmıştır.
Ebu Ömerin hayatını araştırma esnasında, ilim tahsili için yolculuklara çıkmadığını ve bedevî Araplardan rivayet etmediklerini öğrendim. Zehebî bu bağlamda şu işarette bulunur: Onun yolculuğa çıktığını duymadım. Ayrıca Ebu Ömerin diğer kitaplarını da taradım ve onlarda da bedevî Araplardan rivayet ettiğine tanık olmadım. Bal ve Balarısı Kitabının müellifi ise, kitabını bedevî Araplardan yaptığı rivayetlerle örmüştür. Örneğin ikinci sayfada der ki: Bunu bazı bedevî Araplara sordum.
Yine aynı sayfada der ki: Bedevî Araplardan kimisi bana böyle aktardı. Üçüncü sayfada der ki: Bazı Ezdliler bana böyle aktardılar. Sekizinci sayfada ise: Bal üreticisi bazı bedevî Arapları bana bu bilgiyi aktardılar. der. Kitabın akışı içerisinde birçok yerde bu tür metinlere rastlanır. Tasniflerini tanıdığımız Ebu Ömerin bedevî Araplardan bu kadar çok nakil yapmış olması alışık olmadığımız bir durumdur. Hatta denilebilir ki, alışageldiğimiz bu metodun dışına çıkıp bir kez olsun bedevî Araplardan rivayet naklettiğine tanık olmadık....vs.
Kitaba Muhamed Hamidullahın'da çalışması ile birlikte tahkik edilip, İspanyada Bulduğumuz El Yazma nüshasıyla basılmıştır.
Elyazması nüshası
Kitap, altı kitabı ihtiva eden bir elyazması koleksiyonunun içerisindedir Bal ve Balarısı Kitabı ise ikinci sıradadır. 1890 nolu bu koleksiyon, Madriddeki Alaskorial Kütüphanesinde saklanmaktadır. Nüshanın bir mikrofilm kopyası da Kahiredeki Elyazmalar Enstitüsündedir ve bu eserimizin buradaki numarası 172-Dildir. Eserin sayfa adedi -daha doğrusu geri kalan sayfalarının adedi- 21dir ve her sayfada 23 satır bulunmaktadır.
Koleksiyon, aynı eski Fas hattıyla yazılmış olup beşinci kitap olan Kitabus-Silah/Silah Kitabının sonunda nüshanın yazılış tarihine dair şu ibare yer almaktadır: 9 Cemaziyelevvel 523 yılında tamamlandı.Bu koleksiyonun ilk varakasında da eser ve yazarın isimleri, Bal, Balarısı ve Tükettiği Bitki adıyla Ebû Ömer Ez-Zahide nisbet edilerek müellifin adı zikredilmeden başlamıştır.
Bu eser Ebu Ömer ez-Zahide ait değil, Ebu hanife Dineveriye aittir.
Bu eseri kopyalayıp anlaşılması ve okunması zor olan yerleri, hem Makrîzînin kitabıyla hem de İbn Seyyidihin Muhassası gibi bal ve balarısını ele alan kitaplarla karşılaştırdım. Bunun yanı sıra bal ve balarısı konusuna bölüm açan Cahızın Kitabul-Hayavanı, İbn Kuteybenin Kitabul-Meanil-Kebîri, Kazvînînin Acaibul-Mahlukatı, Nuveyrînin Nihayetul-Eribini, Dumeyrînin Hayatul-Hayavanı ve özellikle İbn Manzurun Lisanul-Arabı olmak üzere Arapça sözlüklerle de karşılaştırdım.
Karşılaştırma ve yazma işini bitirdikten sonra, bu kitabın Ebu Ömer ez-Zahide ait olmadığına dair yakin bir kanaat sahibi oldum.
Çünkü Ebu Ömer ez-Zahidin basılmış ve elyazması halindeki kitaplarını okurken, onun üslubu ve iktibas metodunu da tanımış oldum.Bal ve Balarısı Kitabının üslup ve metoduyla onunki arasında hiçbir benzerlik bulamadım. Medahîl, Cuzun fil-Hadîs, El-Aşerat, Yevmun ve Leyle ve Faitul-Fasih gibi eserleri elimize ulaşan Ebu Ömer ez-Zahidin rivayetleri, Saleb ve Muberrid gibi diğer şeyhlerine dayanır. Bal ve Balarısı Kitabında Ez-Zahidin bu iki şeyhi ve diğer şeyhlerine hiç rastlamadım. Sadece kitabın beşinci sayfasında tek bir kelimenin filolojik analizi yapılırken Salebe başvurulmuştur. Oysa Ebu Ömer, elimize ulaşan eserlerinin her sayfasında şeyhi Salebi zikretmekten geri durmadığı gibi, diğer dil kitapları ve sözlükler de aynı şekilde Salebi zikrederler. Ancak kitapta sadece bir kez hariç- Salebin adının zikredilmemiş olması, hem dikkat çekicidir hem de araştırmacıyı düşünmeye ve yorumlamaya sevk etmektedir. Kitabın nüshasını yazan kimse, Salebin adını özetleme babında zikretmemiştir. gibi bir varsayımda bulunmak mümkündür. Ancak böyle bir varsayıma yeltenmek kabul edilemez türdendir. Çünkü Saleb dışındaki Asmaî ve Ebu Ubeyde gibi isimler defalarca tekrarlanmıştır.
Ebu Ömerin hayatını araştırma esnasında, ilim tahsili için yolculuklara çıkmadığını ve bedevî Araplardan rivayet etmediklerini öğrendim. Zehebî bu bağlamda şu işarette bulunur: Onun yolculuğa çıktığını duymadım. Ayrıca Ebu Ömerin diğer kitaplarını da taradım ve onlarda da bedevî Araplardan rivayet ettiğine tanık olmadım. Bal ve Balarısı Kitabının müellifi ise, kitabını bedevî Araplardan yaptığı rivayetlerle örmüştür. Örneğin ikinci sayfada der ki: Bunu bazı bedevî Araplara sordum.
Yine aynı sayfada der ki: Bedevî Araplardan kimisi bana böyle aktardı. Üçüncü sayfada der ki: Bazı Ezdliler bana böyle aktardılar. Sekizinci sayfada ise: Bal üreticisi bazı bedevî Arapları bana bu bilgiyi aktardılar. der. Kitabın akışı içerisinde birçok yerde bu tür metinlere rastlanır. Tasniflerini tanıdığımız Ebu Ömerin bedevî Araplardan bu kadar çok nakil yapmış olması alışık olmadığımız bir durumdur. Hatta denilebilir ki, alışageldiğimiz bu metodun dışına çıkıp bir kez olsun bedevî Araplardan rivayet naklettiğine tanık olmadık....vs.
Kitaba Muhamed Hamidullahın'da çalışması ile birlikte tahkik edilip, İspanyada Bulduğumuz El Yazma nüshasıyla basılmıştır.
Bu kitabın elyazması, yaklaşık dokuz asır gibi bir süreyle kendi isminin yanında Ebu Ömer ez-Zahidin ismini de taşımıştır. Fakat okunup tahkiki yapılınca Nebat/Bitki Kitabının müellifi olan Ebu Hanife Dineverîye ait olduğu ortaya çıkmıştır. Özetleyerek dile getirdiklerimin ayrıntıları şöyledir:
Elyazması nüshası
Kitap, altı kitabı ihtiva eden bir elyazması koleksiyonunun içerisindedir Bal ve Balarısı Kitabı ise ikinci sıradadır. 1890 nolu bu koleksiyon, Madriddeki Alaskorial Kütüphanesinde saklanmaktadır. Nüshanın bir mikrofilm kopyası da Kahiredeki Elyazmalar Enstitüsündedir ve bu eserimizin buradaki numarası 172-Dildir. Eserin sayfa adedi -daha doğrusu geri kalan sayfalarının adedi- 21dir ve her sayfada 23 satır bulunmaktadır.
Koleksiyon, aynı eski Fas hattıyla yazılmış olup beşinci kitap olan Kitabus-Silah/Silah Kitabının sonunda nüshanın yazılış tarihine dair şu ibare yer almaktadır: 9 Cemaziyelevvel 523 yılında tamamlandı.Bu koleksiyonun ilk varakasında da eser ve yazarın isimleri, Bal, Balarısı ve Tükettiği Bitki adıyla Ebû Ömer Ez-Zahide nisbet edilerek müellifin adı zikredilmeden başlamıştır.
Bu eser Ebu Ömer ez-Zahide ait değil, Ebu hanife Dineveriye aittir.
Bu eseri kopyalayıp anlaşılması ve okunması zor olan yerleri, hem Makrîzînin kitabıyla hem de İbn Seyyidihin Muhassası gibi bal ve balarısını ele alan kitaplarla karşılaştırdım. Bunun yanı sıra bal ve balarısı konusuna bölüm açan Cahızın Kitabul-Hayavanı, İbn Kuteybenin Kitabul-Meanil-Kebîri, Kazvînînin Acaibul-Mahlukatı, Nuveyrînin Nihayetul-Eribini, Dumeyrînin Hayatul-Hayavanı ve özellikle İbn Manzurun Lisanul-Arabı olmak üzere Arapça sözlüklerle de karşılaştırdım.
Karşılaştırma ve yazma işini bitirdikten sonra, bu kitabın Ebu Ömer ez-Zahide ait olmadığına dair yakin bir kanaat sahibi oldum.
Çünkü Ebu Ömer ez-Zahidin basılmış ve elyazması halindeki kitaplarını okurken, onun üslubu ve iktibas metodunu da tanımış oldum.Bal ve Balarısı Kitabının üslup ve metoduyla onunki arasında hiçbir benzerlik bulamadım. Medahîl, Cuzun fil-Hadîs, El-Aşerat, Yevmun ve Leyle ve Faitul-Fasih gibi eserleri elimize ulaşan Ebu Ömer ez-Zahidin rivayetleri, Saleb ve Muberrid gibi diğer şeyhlerine dayanır. Bal ve Balarısı Kitabında Ez-Zahidin bu iki şeyhi ve diğer şeyhlerine hiç rastlamadım. Sadece kitabın beşinci sayfasında tek bir kelimenin filolojik analizi yapılırken Salebe başvurulmuştur. Oysa Ebu Ömer, elimize ulaşan eserlerinin her sayfasında şeyhi Salebi zikretmekten geri durmadığı gibi, diğer dil kitapları ve sözlükler de aynı şekilde Salebi zikrederler. Ancak kitapta sadece bir kez hariç- Salebin adının zikredilmemiş olması, hem dikkat çekicidir hem de araştırmacıyı düşünmeye ve yorumlamaya sevk etmektedir. Kitabın nüshasını yazan kimse, Salebin adını özetleme babında zikretmemiştir. gibi bir varsayımda bulunmak mümkündür. Ancak böyle bir varsayıma yeltenmek kabul edilemez türdendir. Çünkü Saleb dışındaki Asmaî ve Ebu Ubeyde gibi isimler defalarca tekrarlanmıştır.
Ebu Ömerin hayatını araştırma esnasında, ilim tahsili için yolculuklara çıkmadığını ve bedevî Araplardan rivayet etmediklerini öğrendim. Zehebî bu bağlamda şu işarette bulunur: Onun yolculuğa çıktığını duymadım. Ayrıca Ebu Ömerin diğer kitaplarını da taradım ve onlarda da bedevî Araplardan rivayet ettiğine tanık olmadım. Bal ve Balarısı Kitabının müellifi ise, kitabını bedevî Araplardan yaptığı rivayetlerle örmüştür. Örneğin ikinci sayfada der ki: Bunu bazı bedevî Araplara sordum.
Yine aynı sayfada der ki: Bedevî Araplardan kimisi bana böyle aktardı. Üçüncü sayfada der ki: Bazı Ezdliler bana böyle aktardılar. Sekizinci sayfada ise: Bal üreticisi bazı bedevî Arapları bana bu bilgiyi aktardılar. der. Kitabın akışı içerisinde birçok yerde bu tür metinlere rastlanır. Tasniflerini tanıdığımız Ebu Ömerin bedevî Araplardan bu kadar çok nakil yapmış olması alışık olmadığımız bir durumdur. Hatta denilebilir ki, alışageldiğimiz bu metodun dışına çıkıp bir kez olsun bedevî Araplardan rivayet naklettiğine tanık olmadık....vs.
Kitaba Muhamed Hamidullahın'da çalışması ile birlikte tahkik edilip, İspanyada Bulduğumuz El Yazma nüshasıyla basılmıştır.
Elyazması nüshası
Kitap, altı kitabı ihtiva eden bir elyazması koleksiyonunun içerisindedir Bal ve Balarısı Kitabı ise ikinci sıradadır. 1890 nolu bu koleksiyon, Madriddeki Alaskorial Kütüphanesinde saklanmaktadır. Nüshanın bir mikrofilm kopyası da Kahiredeki Elyazmalar Enstitüsündedir ve bu eserimizin buradaki numarası 172-Dildir. Eserin sayfa adedi -daha doğrusu geri kalan sayfalarının adedi- 21dir ve her sayfada 23 satır bulunmaktadır.
Koleksiyon, aynı eski Fas hattıyla yazılmış olup beşinci kitap olan Kitabus-Silah/Silah Kitabının sonunda nüshanın yazılış tarihine dair şu ibare yer almaktadır: 9 Cemaziyelevvel 523 yılında tamamlandı.Bu koleksiyonun ilk varakasında da eser ve yazarın isimleri, Bal, Balarısı ve Tükettiği Bitki adıyla Ebû Ömer Ez-Zahide nisbet edilerek müellifin adı zikredilmeden başlamıştır.
Bu eser Ebu Ömer ez-Zahide ait değil, Ebu hanife Dineveriye aittir.
Bu eseri kopyalayıp anlaşılması ve okunması zor olan yerleri, hem Makrîzînin kitabıyla hem de İbn Seyyidihin Muhassası gibi bal ve balarısını ele alan kitaplarla karşılaştırdım. Bunun yanı sıra bal ve balarısı konusuna bölüm açan Cahızın Kitabul-Hayavanı, İbn Kuteybenin Kitabul-Meanil-Kebîri, Kazvînînin Acaibul-Mahlukatı, Nuveyrînin Nihayetul-Eribini, Dumeyrînin Hayatul-Hayavanı ve özellikle İbn Manzurun Lisanul-Arabı olmak üzere Arapça sözlüklerle de karşılaştırdım.
Karşılaştırma ve yazma işini bitirdikten sonra, bu kitabın Ebu Ömer ez-Zahide ait olmadığına dair yakin bir kanaat sahibi oldum.
Çünkü Ebu Ömer ez-Zahidin basılmış ve elyazması halindeki kitaplarını okurken, onun üslubu ve iktibas metodunu da tanımış oldum.Bal ve Balarısı Kitabının üslup ve metoduyla onunki arasında hiçbir benzerlik bulamadım. Medahîl, Cuzun fil-Hadîs, El-Aşerat, Yevmun ve Leyle ve Faitul-Fasih gibi eserleri elimize ulaşan Ebu Ömer ez-Zahidin rivayetleri, Saleb ve Muberrid gibi diğer şeyhlerine dayanır. Bal ve Balarısı Kitabında Ez-Zahidin bu iki şeyhi ve diğer şeyhlerine hiç rastlamadım. Sadece kitabın beşinci sayfasında tek bir kelimenin filolojik analizi yapılırken Salebe başvurulmuştur. Oysa Ebu Ömer, elimize ulaşan eserlerinin her sayfasında şeyhi Salebi zikretmekten geri durmadığı gibi, diğer dil kitapları ve sözlükler de aynı şekilde Salebi zikrederler. Ancak kitapta sadece bir kez hariç- Salebin adının zikredilmemiş olması, hem dikkat çekicidir hem de araştırmacıyı düşünmeye ve yorumlamaya sevk etmektedir. Kitabın nüshasını yazan kimse, Salebin adını özetleme babında zikretmemiştir. gibi bir varsayımda bulunmak mümkündür. Ancak böyle bir varsayıma yeltenmek kabul edilemez türdendir. Çünkü Saleb dışındaki Asmaî ve Ebu Ubeyde gibi isimler defalarca tekrarlanmıştır.
Ebu Ömerin hayatını araştırma esnasında, ilim tahsili için yolculuklara çıkmadığını ve bedevî Araplardan rivayet etmediklerini öğrendim. Zehebî bu bağlamda şu işarette bulunur: Onun yolculuğa çıktığını duymadım. Ayrıca Ebu Ömerin diğer kitaplarını da taradım ve onlarda da bedevî Araplardan rivayet ettiğine tanık olmadım. Bal ve Balarısı Kitabının müellifi ise, kitabını bedevî Araplardan yaptığı rivayetlerle örmüştür. Örneğin ikinci sayfada der ki: Bunu bazı bedevî Araplara sordum.
Yine aynı sayfada der ki: Bedevî Araplardan kimisi bana böyle aktardı. Üçüncü sayfada der ki: Bazı Ezdliler bana böyle aktardılar. Sekizinci sayfada ise: Bal üreticisi bazı bedevî Arapları bana bu bilgiyi aktardılar. der. Kitabın akışı içerisinde birçok yerde bu tür metinlere rastlanır. Tasniflerini tanıdığımız Ebu Ömerin bedevî Araplardan bu kadar çok nakil yapmış olması alışık olmadığımız bir durumdur. Hatta denilebilir ki, alışageldiğimiz bu metodun dışına çıkıp bir kez olsun bedevî Araplardan rivayet naklettiğine tanık olmadık....vs.
Kitaba Muhamed Hamidullahın'da çalışması ile birlikte tahkik edilip, İspanyada Bulduğumuz El Yazma nüshasıyla basılmıştır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.