Babilli Yosma

Stok Kodu:
9786052497715
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
508
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
14.40
11.52
9786052497715
498998
Babilli Yosma
Babilli Yosma
11.52
Karmaşık duygu sağanağı altındaki körpe gönüllü kız, uyku ile uyanıklık arasında, direkleri
çalı çırpıdan örülen kum rengi haymenin önüne oturmuş yiğitliğe hükümlü genç adama
bakıyordu. Güneş yanığını andıran, oldukça pürüzsüz ve temiz yüzlü gence kim olduğunu
sormuş, oysa ondan yanıt alamamıştı. Mecnun'un Leyla'ya sevdasıyla Fırat ve Dicle'yi
karşılaştırıyordu. Hangi sevda diğerinden farklıydı?
Korku ve merak ırmağına bürünen, Dicle'den daha durgun değildi. Ne yana eseceğini
bilemeyen deli rüzgâra benziyordu duyguları.
Beri yanda düşünüp dururken içrek bir yalnızlığa büründü bütün bedeni. Babil toprağında,
kayıplarının yerine yenisini koyamadığı için bin bir acıyla yoğrularak akıp giden zamanı
tersine çevirmek istiyordu.
"Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir. Tanrı,
size benim kanımla cevap veriyor." diyen Hallacı Mansur'a mı özeniyordu? Hâsılı iki
sevdayı bir gönüle sığdıramayan o güzel insan, ölümüyle yeryüzündeki hak ve adaletin
tecellisi adına sevdaların insanı ne hâle getirdiğinin nişanı olmuştu.
Züleyha, Bağdat'tan kaçmakla yarım kalan sevdalara neşter mi vuracak yoksa zalimlerin
zulmünü mü sorgulayacaktı?..
Karmaşık duygu sağanağı altındaki körpe gönüllü kız, uyku ile uyanıklık arasında, direkleri
çalı çırpıdan örülen kum rengi haymenin önüne oturmuş yiğitliğe hükümlü genç adama
bakıyordu. Güneş yanığını andıran, oldukça pürüzsüz ve temiz yüzlü gence kim olduğunu
sormuş, oysa ondan yanıt alamamıştı. Mecnun'un Leyla'ya sevdasıyla Fırat ve Dicle'yi
karşılaştırıyordu. Hangi sevda diğerinden farklıydı?
Korku ve merak ırmağına bürünen, Dicle'den daha durgun değildi. Ne yana eseceğini
bilemeyen deli rüzgâra benziyordu duyguları.
Beri yanda düşünüp dururken içrek bir yalnızlığa büründü bütün bedeni. Babil toprağında,
kayıplarının yerine yenisini koyamadığı için bin bir acıyla yoğrularak akıp giden zamanı
tersine çevirmek istiyordu.
"Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir. Tanrı,
size benim kanımla cevap veriyor." diyen Hallacı Mansur'a mı özeniyordu? Hâsılı iki
sevdayı bir gönüle sığdıramayan o güzel insan, ölümüyle yeryüzündeki hak ve adaletin
tecellisi adına sevdaların insanı ne hâle getirdiğinin nişanı olmuştu.
Züleyha, Bağdat'tan kaçmakla yarım kalan sevdalara neşter mi vuracak yoksa zalimlerin
zulmünü mü sorgulayacaktı?..
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat