Aynasız Düşüncelerim

Stok Kodu:
9786055861384
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.78
2.22
9786055861384
147485
Aynasız Düşüncelerim
Aynasız Düşüncelerim
2.223
AYNASIZ DÜŞÜNCELERİM Hayat bir bağlama telleri kopmuş, perdeleri değişmiş, Notaları çılgınca bir türkü çalar, mızrabı kör plastik, Gökyüzüne bakınca göremediğim mavilikler nerede, Oysa düşlerimde üzerime taş atan küçük çocuklar, Diyarbakırda, Şırnakta, Batmanda sessiz şark türküleri, OHAL in verdiği akşam haberlerinde taciz ateşleri, Gece devriyelerinde panzerin horuldayan sesinde, Hala dokunduğu yerde ellerinin izleri titrer, Polis Bayramında Çermikten Haniye sürgün giden, Mayınlar eşliğinde bir ilkokulun çıkış günlüğü gibi, Babam sanki askere uğurluyordu oğlum Allaha emanet, Baba ben hiç polis olamadım ki diyordu gözlerim, Gece karanlık çöker hani gecelerine ıssız sokaklar, Nerden geleceği belli olmayan, birazdan kopacak sanki Bir kalleş sesi ile çocuk uykusunda ki masumiyetim, Baykuş tepede iki biranın ucuna hapis olmuş gibi, Kör kütük sarhoş lanet olasıca derdim... Bugün sessiz şairliğimi bozuyorum namertlere karşı, Kalemim kırılsın, beyaz defterler karalansın artık, Bir yıldızsız gecede nasıl olurdu lastik yanığında is kokusu, Bekir, Dursun ve Niyazinin askerlik anıları yeterdi, Bir şark türküsü çalardı cızırtılı polis radyosunda, Polis Marşı ninnisinde sabah ezanına varmak oysa, Aynasız düşüncelerim eksiksizce infaz edilirken, Yargılıyorum nefsimi sevemediğim şark güneşine, Oysa güneş burada doğudan doğuyordu her sabah, Batıdan batarken kederlerini üzerimize serpiyordu, Sabah Traş olduğun berber akşam mermi oluyordu, Kurşun sıkıyordu, Polis Lojmanlarını hedef alıyordu, Tertemiz soyutlanmış güneşin helal yüzüne bakışta, Aldanma diyordu içimden bir ses haykırırcasına, Doğan güneş gecenin ayazını kırıyor ve apaçık... Çıkarıyordu gecenin sessizlik ve pisliğini.
AYNASIZ DÜŞÜNCELERİM Hayat bir bağlama telleri kopmuş, perdeleri değişmiş, Notaları çılgınca bir türkü çalar, mızrabı kör plastik, Gökyüzüne bakınca göremediğim mavilikler nerede, Oysa düşlerimde üzerime taş atan küçük çocuklar, Diyarbakırda, Şırnakta, Batmanda sessiz şark türküleri, OHAL in verdiği akşam haberlerinde taciz ateşleri, Gece devriyelerinde panzerin horuldayan sesinde, Hala dokunduğu yerde ellerinin izleri titrer, Polis Bayramında Çermikten Haniye sürgün giden, Mayınlar eşliğinde bir ilkokulun çıkış günlüğü gibi, Babam sanki askere uğurluyordu oğlum Allaha emanet, Baba ben hiç polis olamadım ki diyordu gözlerim, Gece karanlık çöker hani gecelerine ıssız sokaklar, Nerden geleceği belli olmayan, birazdan kopacak sanki Bir kalleş sesi ile çocuk uykusunda ki masumiyetim, Baykuş tepede iki biranın ucuna hapis olmuş gibi, Kör kütük sarhoş lanet olasıca derdim... Bugün sessiz şairliğimi bozuyorum namertlere karşı, Kalemim kırılsın, beyaz defterler karalansın artık, Bir yıldızsız gecede nasıl olurdu lastik yanığında is kokusu, Bekir, Dursun ve Niyazinin askerlik anıları yeterdi, Bir şark türküsü çalardı cızırtılı polis radyosunda, Polis Marşı ninnisinde sabah ezanına varmak oysa, Aynasız düşüncelerim eksiksizce infaz edilirken, Yargılıyorum nefsimi sevemediğim şark güneşine, Oysa güneş burada doğudan doğuyordu her sabah, Batıdan batarken kederlerini üzerimize serpiyordu, Sabah Traş olduğun berber akşam mermi oluyordu, Kurşun sıkıyordu, Polis Lojmanlarını hedef alıyordu, Tertemiz soyutlanmış güneşin helal yüzüne bakışta, Aldanma diyordu içimden bir ses haykırırcasına, Doğan güneş gecenin ayazını kırıyor ve apaçık... Çıkarıyordu gecenin sessizlik ve pisliğini.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat