9786054238767
364012
https://www.turkishbooks.com/books/avrupayi-tasralastirmak-p364012.html
Avrupa'yı Taşralaştırmak Postkolonyal Düşünce ve Tarihsel Farklılık
8.889
Dipesh Chakrabarty, siyasal modernlik, yani yönetim, bürokrasi ve kapitalist girişim olgusu hakkında düşünmenin, dünyanın hiçbir yerinde, Avrupa kökenli kategorilere ve kavramlara başvurmadan mümkün olamadığına dikkat çekmektedir. Chakrabarty; vatandaşlık, devlet, sivil toplum, kamusal alan, insan hakları, kanun önünde eşitlik, birey, kamusal ve özel ayrımı, özne fikri, demokrasi, halk egemenliği, sosyal adalet, bilimsel rasyonalite gibi kavramların Avrupa tarihinin ve düşüncesinin yükünü taşıdığını vurgulamaktadır. Ona göre, sosyal bilimlerin yapısını şekillendiren Batılı filozof ve düşünürlerin kuşaklar boyunca ürettikleri bütün insanlığı kapsayan teorileri, insanlığın önemli bir bölümünü yani Batı-dışı kültürlerde yaşayanları kısmen ve hatta bazen tamamıyla dikkate almamıştır. Bu durumun farkında olan Avrupalı filozoflar her zaman bu tavrı teorik olarak meşrulaştırmanın yollarını aramıştır. Üçüncü Dünya sosyal biliminin gündelik paradoksu, bünyevi olarak bizden habersiz bu teorileri kendi toplumlarını anlamak için çok kullanışlı bulmasıdır.
Chakrabarty Modern Avrupalı âlimlerin ampirik olarak cahili oldukları bu toplumlar hakkında kehaneti andırır öngörülerde bulunma hakkını nereden aldığını sorgulamakta, Avrupa merkezli bakışı iade etmek üzere Avrupayı taşralaştırmaya ve ya merkezsizleştirmeye çalışmaktadır.
Chakrabarty Modern Avrupalı âlimlerin ampirik olarak cahili oldukları bu toplumlar hakkında kehaneti andırır öngörülerde bulunma hakkını nereden aldığını sorgulamakta, Avrupa merkezli bakışı iade etmek üzere Avrupayı taşralaştırmaya ve ya merkezsizleştirmeye çalışmaktadır.
Dipesh Chakrabarty, siyasal modernlik, yani yönetim, bürokrasi ve kapitalist girişim olgusu hakkında düşünmenin, dünyanın hiçbir yerinde, Avrupa kökenli kategorilere ve kavramlara başvurmadan mümkün olamadığına dikkat çekmektedir. Chakrabarty; vatandaşlık, devlet, sivil toplum, kamusal alan, insan hakları, kanun önünde eşitlik, birey, kamusal ve özel ayrımı, özne fikri, demokrasi, halk egemenliği, sosyal adalet, bilimsel rasyonalite gibi kavramların Avrupa tarihinin ve düşüncesinin yükünü taşıdığını vurgulamaktadır. Ona göre, sosyal bilimlerin yapısını şekillendiren Batılı filozof ve düşünürlerin kuşaklar boyunca ürettikleri bütün insanlığı kapsayan teorileri, insanlığın önemli bir bölümünü yani Batı-dışı kültürlerde yaşayanları kısmen ve hatta bazen tamamıyla dikkate almamıştır. Bu durumun farkında olan Avrupalı filozoflar her zaman bu tavrı teorik olarak meşrulaştırmanın yollarını aramıştır. Üçüncü Dünya sosyal biliminin gündelik paradoksu, bünyevi olarak bizden habersiz bu teorileri kendi toplumlarını anlamak için çok kullanışlı bulmasıdır.
Chakrabarty Modern Avrupalı âlimlerin ampirik olarak cahili oldukları bu toplumlar hakkında kehaneti andırır öngörülerde bulunma hakkını nereden aldığını sorgulamakta, Avrupa merkezli bakışı iade etmek üzere Avrupayı taşralaştırmaya ve ya merkezsizleştirmeye çalışmaktadır.
Chakrabarty Modern Avrupalı âlimlerin ampirik olarak cahili oldukları bu toplumlar hakkında kehaneti andırır öngörülerde bulunma hakkını nereden aldığını sorgulamakta, Avrupa merkezli bakışı iade etmek üzere Avrupayı taşralaştırmaya ve ya merkezsizleştirmeye çalışmaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.