9799755201947
41667
https://www.turkishbooks.com/books/ataturk-ve-yeni-turkiye-p41667.html
Atatürk ve Yeni Türkiye
3.333
Türk Devrimi, sadece Türk vatanını yabancı egemenliğinden kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye'nin yeni liderlerinin, Türk toplum ve devletini yeniden inşa etmeye giriştiği bir dönemle takip edildi. Hatta Lozan'da milliyetçi Türkler lehte barış anlaşmasını sonuçlandırmadan önce, iç devrim başlatılmıştı.
Türkiye'deki milliyetçi hareketler, var olan rejimi devirdikten ve çok sayıda düşmanı yendikten sonra cumhuriyet yönetimini kuran küçük bir grup tarafından teşvik edildi ve sonuçlandırıldı. Bu yönetim onların mutlak hakimiyet liderliğini çok az gizliyordu. Türkiye Cumhuriyeti, ülkedeki demokratik büyümenin doğal bir sonucu değildi. Arnold J. Toynbee ve Kenneth P. Kirkwood'ın belirttiği gibi "Bu nedenle, bu cumhuriyetin büyüme ve gelişmesini, Fransız ve Amerikan demokrasilerinin incelenmesinde yapmamız gerektiği gibi halk kitlelerinin psikolojisinde değil, cumhuriyetin birkaç liderinin politikasında aramalıyız." "Araştırmalarımızdan hatırlamalıyız ki tuhaf ve yabancıl bir şey olan Cumhuriyet, ilk yıllarında insanların kalplerinde sağlam bir şekilde kök salmaz, ancak uysal olan ve bir anlık sevinen köylü nüfusun kalbine Cumhuriyet tohumları üstünkörü olarak atılır."
Bay Grew'ın 1930'da günlüğünde belirttiği üzere, Modern Türkiye daha önce hiç bu kadar kısa sürede çözülmeye girişilmemiş bir sorunu çözüyordu. Modern yarışın çok emek ve sabır isteyen gereksinmelerinde, Avrupa ülkeleriyle eşit konuma gelmenin ancak batı kültür ve medeniyetini benimsemekle başarılabileceğini anlayan yeni Türk Cumhuriyeti, Abdulhamit ve seleflerinin rejimlerinde uygulaması görülen Şarkiyatın geciktirici engellerini üzerinden attı. Saltanat ve Hilafetle birlikte geri kalmış geçmişin sembolü olan "fes" de kaldırıldı. Din ve devlet işleri ayrıldı; batılı bir eğitim verilmesinin büyük ölçüde engellendiği ve ülkenin gençliğinin, zekasının geliştiği yılları Kuran ezberleyerek geçirdiği eski Müslüman okulları kapatıldı; kadınların peçesi kaldırıldı ve şu anki belirtilere göre kadınlar nihayet oy kullanma hakkını elde etti; çok eşlilik yürürlükten kaldırıldı ve batı medeni, suç ve ticaret hukuku kanunları Türklerin gereksinimlerine göre adapte edildi; Latin alfabesi, Arap alfabesinin yerini aldı ve bütün bunlar yavaş bir gelişme sürecinde değil, Cumhuriyetin kurulmasından itibaren geçen birkaç yıl içinde yapıldı. Neredeyse bir gece içinde, sağlıklı olan ve aynı şekilde büyüyecek yeterlilikte bitki özsuyuna sahip ağaç gövdesinden ölü ve çürümüş olan yaşlı dallar birer birer kesildi. İstekli ve güçlü bir ulusal ruh bu şaşırtıcı devrimin nedeni. Bu, 1776'da bizim ülkemize (ABD) ilham veren ulusal ruhla hemen hemen aynı yoğunlukta. Fakat Türkiye'deki devrim, büyük ölçüde, yabancı işgalcileri ülkeden süren, Avrupa'nın "Hasta Adamını" iyileştirmeye ve onu sürekli olarak iyi ve sağlıklı yapmaya koyulan bu ülkenin babası, Mustafa Kemal'den kaynaklanıyor."
(Arka Kapak)
Türk Devrimi, sadece Türk vatanını yabancı egemenliğinden kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye'nin yeni liderlerinin, Türk toplum ve devletini yeniden inşa etmeye giriştiği bir dönemle takip edildi. Hatta Lozan'da milliyetçi Türkler lehte barış anlaşmasını sonuçlandırmadan önce, iç devrim başlatılmıştı.
Türkiye'deki milliyetçi hareketler, var olan rejimi devirdikten ve çok sayıda düşmanı yendikten sonra cumhuriyet yönetimini kuran küçük bir grup tarafından teşvik edildi ve sonuçlandırıldı. Bu yönetim onların mutlak hakimiyet liderliğini çok az gizliyordu. Türkiye Cumhuriyeti, ülkedeki demokratik büyümenin doğal bir sonucu değildi. Arnold J. Toynbee ve Kenneth P. Kirkwood'ın belirttiği gibi "Bu nedenle, bu cumhuriyetin büyüme ve gelişmesini, Fransız ve Amerikan demokrasilerinin incelenmesinde yapmamız gerektiği gibi halk kitlelerinin psikolojisinde değil, cumhuriyetin birkaç liderinin politikasında aramalıyız." "Araştırmalarımızdan hatırlamalıyız ki tuhaf ve yabancıl bir şey olan Cumhuriyet, ilk yıllarında insanların kalplerinde sağlam bir şekilde kök salmaz, ancak uysal olan ve bir anlık sevinen köylü nüfusun kalbine Cumhuriyet tohumları üstünkörü olarak atılır."
Bay Grew'ın 1930'da günlüğünde belirttiği üzere, Modern Türkiye daha önce hiç bu kadar kısa sürede çözülmeye girişilmemiş bir sorunu çözüyordu. Modern yarışın çok emek ve sabır isteyen gereksinmelerinde, Avrupa ülkeleriyle eşit konuma gelmenin ancak batı kültür ve medeniyetini benimsemekle başarılabileceğini anlayan yeni Türk Cumhuriyeti, Abdulhamit ve seleflerinin rejimlerinde uygulaması görülen Şarkiyatın geciktirici engellerini üzerinden attı. Saltanat ve Hilafetle birlikte geri kalmış geçmişin sembolü olan "fes" de kaldırıldı. Din ve devlet işleri ayrıldı; batılı bir eğitim verilmesinin büyük ölçüde engellendiği ve ülkenin gençliğinin, zekasının geliştiği yılları Kuran ezberleyerek geçirdiği eski Müslüman okulları kapatıldı; kadınların peçesi kaldırıldı ve şu anki belirtilere göre kadınlar nihayet oy kullanma hakkını elde etti; çok eşlilik yürürlükten kaldırıldı ve batı medeni, suç ve ticaret hukuku kanunları Türklerin gereksinimlerine göre adapte edildi; Latin alfabesi, Arap alfabesinin yerini aldı ve bütün bunlar yavaş bir gelişme sürecinde değil, Cumhuriyetin kurulmasından itibaren geçen birkaç yıl içinde yapıldı. Neredeyse bir gece içinde, sağlıklı olan ve aynı şekilde büyüyecek yeterlilikte bitki özsuyuna sahip ağaç gövdesinden ölü ve çürümüş olan yaşlı dallar birer birer kesildi. İstekli ve güçlü bir ulusal ruh bu şaşırtıcı devrimin nedeni. Bu, 1776'da bizim ülkemize (ABD) ilham veren ulusal ruhla hemen hemen aynı yoğunlukta. Fakat Türkiye'deki devrim, büyük ölçüde, yabancı işgalcileri ülkeden süren, Avrupa'nın "Hasta Adamını" iyileştirmeye ve onu sürekli olarak iyi ve sağlıklı yapmaya koyulan bu ülkenin babası, Mustafa Kemal'den kaynaklanıyor."
(Arka Kapak)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.