Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman Şehid Bayram Ali Öztürk Hoca (RH.A) 2 Mektubat Sohbetleri

Stok Kodu:
9786055206123
Boyut:
140-220
Sayfa Sayısı:
664
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
18.00
14.40
9786055206123
592286
Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman Şehid Bayram Ali Öztürk Hoca (RH.A) 2
Aşkın Bedelini Ödeyen Kahraman Şehid Bayram Ali Öztürk Hoca (RH.A) 2 Mektubat Sohbetleri
14.4
Mihrab Şehidi Bir Üstadın Ardından

......Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum geçerdim. Ama Bayram Hoca Mektubat okudu bize. Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın ? Çiğneyeceksin. Bak ağzında sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra yemek ne oluyor ? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana değilmi abla ? Hee ilim de aynen böyledir.

......Yarım satır okudum Efendi dedi ki bana ondan sonra '' çok da az okudun. Biraz fazla okusana'' yani bir yarım sayfa falan dedi. '' Efendi Hazretleri ben okurum benim için sorun yok, üç sayfa okuyayım. Ama mesele cemaatin kulağına eritip dökmektir.'' Ondan dolayı bir şey demedi o zaman. Yani ne bu ? Adet olsun işte gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim. Şimdi Mektubat'ta bazı satırlar var aziz kardeşim, nasıl ki böyle düdükle tencere misali bakarsın ki orada bir duman çıkıyor. Abla o duman değil. Orası bir kapak. O kapağın altından var ya öyle gürültüler geliyor ki, üfff kaynıyor. Bak buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor. Ama altına bir girdiniz mine balıklar, ne balıklar. Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alakalı olunca Allah, Allah...

Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) : Şu mektubatı sana Allah okutturuyor.
Bayram Hoca (Rahmetullahi Aleyh) : Sizin sayenizde Efendi Hazretleri
Mihrab Şehidi Bir Üstadın Ardından

......Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum geçerdim. Ama Bayram Hoca Mektubat okudu bize. Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın ? Çiğneyeceksin. Bak ağzında sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra yemek ne oluyor ? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana değilmi abla ? Hee ilim de aynen böyledir.

......Yarım satır okudum Efendi dedi ki bana ondan sonra '' çok da az okudun. Biraz fazla okusana'' yani bir yarım sayfa falan dedi. '' Efendi Hazretleri ben okurum benim için sorun yok, üç sayfa okuyayım. Ama mesele cemaatin kulağına eritip dökmektir.'' Ondan dolayı bir şey demedi o zaman. Yani ne bu ? Adet olsun işte gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim. Şimdi Mektubat'ta bazı satırlar var aziz kardeşim, nasıl ki böyle düdükle tencere misali bakarsın ki orada bir duman çıkıyor. Abla o duman değil. Orası bir kapak. O kapağın altından var ya öyle gürültüler geliyor ki, üfff kaynıyor. Bak buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor. Ama altına bir girdiniz mine balıklar, ne balıklar. Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alakalı olunca Allah, Allah...

Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) : Şu mektubatı sana Allah okutturuyor.
Bayram Hoca (Rahmetullahi Aleyh) : Sizin sayenizde Efendi Hazretleri
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat