Asiye İşkencede Bir Tecavüz Öyküsü...

Stok Kodu:
9789758426041
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
169
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2001-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
1.81
1.45
9789758426041
31551
Asiye
Asiye İşkencede Bir Tecavüz Öyküsü...
1.446
Yaşamında belli başlı dönemeçler vardır. Gelecek düşüyle ilk tanıştığın günler ve bu günler için umudu büyüttüğün geceler... Kan kırmızısıdır. En ufak hücrelerine değin yakar, kavurur seni. Her sabah yeniden doğarsın. Her adımının bir anlamı vardır senin için. Doyasıya, alabildiğine yaşarsın. Ve birgün, uçurumdan aşağıya yuvarlanırsın. Kendi kendini atarsın aşağıya. "Buraya kadar mıydı yaşamak'" diye sorarsın. Buna da renk bulamazsın. Siyahı ya da griyi düşünürsün, lakin yakıştıramazsın. Uzun ve soğuk kış günlerinde beyaz yoktur yalnızca. Doğa kendisini griye ve siyaha boyar. Ne var ki bunların arkasından yeşilin ve mavinin bütün tonlarıyla geleceğini bilirsin. Doğanın değişmez yasasıdır bu. Senin yaşadığın ise bambaşkadır. Kırmızıyı, maviyi, yeşili, siyahı, griyi bütün renkleri silersin, çıkartırsın yaşamından. Beni tutan ne oldu' Nasıl anlatabilirim ki. Bir yandan ölüme doğru hızla koşarken, bir dan da uzaklaştığımı hissediyorum. İnsanlarla konuştukça uzaklaşıyorum, yalnız kaldıkça yakınlaşıyorum ölüme. Koğuşa gelen bebek, beni öpen, "iyi ol olur mu ablacığım" o küçük kız; arkadaşların, candostların yaklaşımı... bunlar beni tutuyor sanki. Ama en önemlisi kendi kendimi tutmaya yönelmem.
Yaşamında belli başlı dönemeçler vardır. Gelecek düşüyle ilk tanıştığın günler ve bu günler için umudu büyüttüğün geceler... Kan kırmızısıdır. En ufak hücrelerine değin yakar, kavurur seni. Her sabah yeniden doğarsın. Her adımının bir anlamı vardır senin için. Doyasıya, alabildiğine yaşarsın. Ve birgün, uçurumdan aşağıya yuvarlanırsın. Kendi kendini atarsın aşağıya. "Buraya kadar mıydı yaşamak'" diye sorarsın. Buna da renk bulamazsın. Siyahı ya da griyi düşünürsün, lakin yakıştıramazsın. Uzun ve soğuk kış günlerinde beyaz yoktur yalnızca. Doğa kendisini griye ve siyaha boyar. Ne var ki bunların arkasından yeşilin ve mavinin bütün tonlarıyla geleceğini bilirsin. Doğanın değişmez yasasıdır bu. Senin yaşadığın ise bambaşkadır. Kırmızıyı, maviyi, yeşili, siyahı, griyi bütün renkleri silersin, çıkartırsın yaşamından. Beni tutan ne oldu' Nasıl anlatabilirim ki. Bir yandan ölüme doğru hızla koşarken, bir dan da uzaklaştığımı hissediyorum. İnsanlarla konuştukça uzaklaşıyorum, yalnız kaldıkça yakınlaşıyorum ölüme. Koğuşa gelen bebek, beni öpen, "iyi ol olur mu ablacığım" o küçük kız; arkadaşların, candostların yaklaşımı... bunlar beni tutuyor sanki. Ama en önemlisi kendi kendimi tutmaya yönelmem.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat