9789750009099
448481
https://www.turkishbooks.com/books/asik-cimani-p448481.html
Aşık Çimani
5.556
Tam yedi yaşımda yetim kalmışam
Annem, neden baba yüzü görmedim
Yetim kalışı ve ailenin fakirliği nedeniyle başarılı olduğu tahsile devam edemeyen Ali Çimen/Sefil Ali/Âşık Çimanî çok küçük yaşında ekmek peşine düşer. Bu sebeplerden o, şiir dünyasını besleyecek dağarcığını, orta yaşlara doğru, başka bir deyişle 'hayat üniversitesinde' doldurma fırsatı bulabilir. Dolayısıyla şu hükmü vermek yerinde olacaktır; kaliteli şiir cevherine sahip olduğu ve iyi eğitimle doruklarda gezeceği çok belli olan şairin, girdiği ve sonuna kadar çıkmak istemediği şiir okyanusunda enginlere açılmaya ve derinlere dalmaya gücü yetmemiştir.
Buna rağmen, birçok şiir sanatını kullanabilmesi ve en çok da kafiyelerinde hayranlık uyandıracak kadar ustalık sergilemesi takdire şayandır ve zevkle okunan şiirlerin doğmasına sebep olmuştur.
Elyazısıyla ve çok farklı kalemlerle doldurduğu iki defterinde sekiz yüzü aşkın şiiri vardır. Merhum şairin, bunları er geç kitap halinde yayınlamayı düşündüğünü dostları ifade etmektedir. Hal böyle iken, bir trafik kazasında vefat edince bu düşüncesini defterleri bulan ve muhafaza eden Çimanî'nin oğlu Cemalettin ÇİMEN, gerçekleştirmek amacıyla harekete geçer. İğdeli şair dostlardan Ramazan PAMUK ile istişare ettikten sonra benimle temas kurdu defterleri getirip hazırlamamı rica etti.
Defterleri inceleyip şairi iyi temsil edeceklerine inandığım üç yüz yedi şiir seçtim. Düzenli olması için de bunları beş bölüm halinde tasnif ettim. Şairin hayatını ve çevresinde olan bitenleri anlatanlarına, Bir de Kendisi; beşeri aşklarını anlatan şiirlerine Aşk İşte; çok ilgi çekeceklerini umduğum, çoğunda ilgili kişilerin adı yazılı olan hiciv ve eleştirilerine, Kimine İğne Kimine Biz; bazı olay, kişi ve varlıklara yazdığı coşkulu şiirleri ile ölüm ve ülke genelinde yaşanmış kimi afetler üzerine yazdığı hüzünlü şiirlerine Ağıtlar-Destanlar; dini, ahlaki kaygı ve mistik duygu ve düşüncelerle yazdıklarına da Ona Doğru adlarını verdim.
Şiirinin çoğunda, aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi bize ve gelecek nesillere kimi doğum, afet, evlilik ve ölüm gibi merak edilecek olayların zamanını tespitte bir kaynak olacak şekilde, tarihlerini yıl, ay ve günleriyle işlemesi çok dikkat çekicidir.
Şiirlerinde, çevre kültürüne örnekler teşkil edebilecek mahalli kelime, deyim, lakap ve benzetmeleri sıkça kullanmıştır. Bunlar içinde hâlâ kullanılanları dipnotta bilerek yazmadık. Bilenin az olduğu düşündüğümüz kelimelerden İğde'de soruşturup tespit ettiklerimizi ilgili sayfanın altına dipnot halinde yazdık; tıpkı şiirlerde yerini alan ve kim oldukları sorulup öğrenilen şahıslar gibi. Bunlardan Tarırmayanlara bir açıklama getiremek.
Annem, neden baba yüzü görmedim
Yetim kalışı ve ailenin fakirliği nedeniyle başarılı olduğu tahsile devam edemeyen Ali Çimen/Sefil Ali/Âşık Çimanî çok küçük yaşında ekmek peşine düşer. Bu sebeplerden o, şiir dünyasını besleyecek dağarcığını, orta yaşlara doğru, başka bir deyişle 'hayat üniversitesinde' doldurma fırsatı bulabilir. Dolayısıyla şu hükmü vermek yerinde olacaktır; kaliteli şiir cevherine sahip olduğu ve iyi eğitimle doruklarda gezeceği çok belli olan şairin, girdiği ve sonuna kadar çıkmak istemediği şiir okyanusunda enginlere açılmaya ve derinlere dalmaya gücü yetmemiştir.
Buna rağmen, birçok şiir sanatını kullanabilmesi ve en çok da kafiyelerinde hayranlık uyandıracak kadar ustalık sergilemesi takdire şayandır ve zevkle okunan şiirlerin doğmasına sebep olmuştur.
Elyazısıyla ve çok farklı kalemlerle doldurduğu iki defterinde sekiz yüzü aşkın şiiri vardır. Merhum şairin, bunları er geç kitap halinde yayınlamayı düşündüğünü dostları ifade etmektedir. Hal böyle iken, bir trafik kazasında vefat edince bu düşüncesini defterleri bulan ve muhafaza eden Çimanî'nin oğlu Cemalettin ÇİMEN, gerçekleştirmek amacıyla harekete geçer. İğdeli şair dostlardan Ramazan PAMUK ile istişare ettikten sonra benimle temas kurdu defterleri getirip hazırlamamı rica etti.
Defterleri inceleyip şairi iyi temsil edeceklerine inandığım üç yüz yedi şiir seçtim. Düzenli olması için de bunları beş bölüm halinde tasnif ettim. Şairin hayatını ve çevresinde olan bitenleri anlatanlarına, Bir de Kendisi; beşeri aşklarını anlatan şiirlerine Aşk İşte; çok ilgi çekeceklerini umduğum, çoğunda ilgili kişilerin adı yazılı olan hiciv ve eleştirilerine, Kimine İğne Kimine Biz; bazı olay, kişi ve varlıklara yazdığı coşkulu şiirleri ile ölüm ve ülke genelinde yaşanmış kimi afetler üzerine yazdığı hüzünlü şiirlerine Ağıtlar-Destanlar; dini, ahlaki kaygı ve mistik duygu ve düşüncelerle yazdıklarına da Ona Doğru adlarını verdim.
Şiirinin çoğunda, aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi bize ve gelecek nesillere kimi doğum, afet, evlilik ve ölüm gibi merak edilecek olayların zamanını tespitte bir kaynak olacak şekilde, tarihlerini yıl, ay ve günleriyle işlemesi çok dikkat çekicidir.
Şiirlerinde, çevre kültürüne örnekler teşkil edebilecek mahalli kelime, deyim, lakap ve benzetmeleri sıkça kullanmıştır. Bunlar içinde hâlâ kullanılanları dipnotta bilerek yazmadık. Bilenin az olduğu düşündüğümüz kelimelerden İğde'de soruşturup tespit ettiklerimizi ilgili sayfanın altına dipnot halinde yazdık; tıpkı şiirlerde yerini alan ve kim oldukları sorulup öğrenilen şahıslar gibi. Bunlardan Tarırmayanlara bir açıklama getiremek.
Tam yedi yaşımda yetim kalmışam
Annem, neden baba yüzü görmedim
Yetim kalışı ve ailenin fakirliği nedeniyle başarılı olduğu tahsile devam edemeyen Ali Çimen/Sefil Ali/Âşık Çimanî çok küçük yaşında ekmek peşine düşer. Bu sebeplerden o, şiir dünyasını besleyecek dağarcığını, orta yaşlara doğru, başka bir deyişle 'hayat üniversitesinde' doldurma fırsatı bulabilir. Dolayısıyla şu hükmü vermek yerinde olacaktır; kaliteli şiir cevherine sahip olduğu ve iyi eğitimle doruklarda gezeceği çok belli olan şairin, girdiği ve sonuna kadar çıkmak istemediği şiir okyanusunda enginlere açılmaya ve derinlere dalmaya gücü yetmemiştir.
Buna rağmen, birçok şiir sanatını kullanabilmesi ve en çok da kafiyelerinde hayranlık uyandıracak kadar ustalık sergilemesi takdire şayandır ve zevkle okunan şiirlerin doğmasına sebep olmuştur.
Elyazısıyla ve çok farklı kalemlerle doldurduğu iki defterinde sekiz yüzü aşkın şiiri vardır. Merhum şairin, bunları er geç kitap halinde yayınlamayı düşündüğünü dostları ifade etmektedir. Hal böyle iken, bir trafik kazasında vefat edince bu düşüncesini defterleri bulan ve muhafaza eden Çimanî'nin oğlu Cemalettin ÇİMEN, gerçekleştirmek amacıyla harekete geçer. İğdeli şair dostlardan Ramazan PAMUK ile istişare ettikten sonra benimle temas kurdu defterleri getirip hazırlamamı rica etti.
Defterleri inceleyip şairi iyi temsil edeceklerine inandığım üç yüz yedi şiir seçtim. Düzenli olması için de bunları beş bölüm halinde tasnif ettim. Şairin hayatını ve çevresinde olan bitenleri anlatanlarına, Bir de Kendisi; beşeri aşklarını anlatan şiirlerine Aşk İşte; çok ilgi çekeceklerini umduğum, çoğunda ilgili kişilerin adı yazılı olan hiciv ve eleştirilerine, Kimine İğne Kimine Biz; bazı olay, kişi ve varlıklara yazdığı coşkulu şiirleri ile ölüm ve ülke genelinde yaşanmış kimi afetler üzerine yazdığı hüzünlü şiirlerine Ağıtlar-Destanlar; dini, ahlaki kaygı ve mistik duygu ve düşüncelerle yazdıklarına da Ona Doğru adlarını verdim.
Şiirinin çoğunda, aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi bize ve gelecek nesillere kimi doğum, afet, evlilik ve ölüm gibi merak edilecek olayların zamanını tespitte bir kaynak olacak şekilde, tarihlerini yıl, ay ve günleriyle işlemesi çok dikkat çekicidir.
Şiirlerinde, çevre kültürüne örnekler teşkil edebilecek mahalli kelime, deyim, lakap ve benzetmeleri sıkça kullanmıştır. Bunlar içinde hâlâ kullanılanları dipnotta bilerek yazmadık. Bilenin az olduğu düşündüğümüz kelimelerden İğde'de soruşturup tespit ettiklerimizi ilgili sayfanın altına dipnot halinde yazdık; tıpkı şiirlerde yerini alan ve kim oldukları sorulup öğrenilen şahıslar gibi. Bunlardan Tarırmayanlara bir açıklama getiremek.
Annem, neden baba yüzü görmedim
Yetim kalışı ve ailenin fakirliği nedeniyle başarılı olduğu tahsile devam edemeyen Ali Çimen/Sefil Ali/Âşık Çimanî çok küçük yaşında ekmek peşine düşer. Bu sebeplerden o, şiir dünyasını besleyecek dağarcığını, orta yaşlara doğru, başka bir deyişle 'hayat üniversitesinde' doldurma fırsatı bulabilir. Dolayısıyla şu hükmü vermek yerinde olacaktır; kaliteli şiir cevherine sahip olduğu ve iyi eğitimle doruklarda gezeceği çok belli olan şairin, girdiği ve sonuna kadar çıkmak istemediği şiir okyanusunda enginlere açılmaya ve derinlere dalmaya gücü yetmemiştir.
Buna rağmen, birçok şiir sanatını kullanabilmesi ve en çok da kafiyelerinde hayranlık uyandıracak kadar ustalık sergilemesi takdire şayandır ve zevkle okunan şiirlerin doğmasına sebep olmuştur.
Elyazısıyla ve çok farklı kalemlerle doldurduğu iki defterinde sekiz yüzü aşkın şiiri vardır. Merhum şairin, bunları er geç kitap halinde yayınlamayı düşündüğünü dostları ifade etmektedir. Hal böyle iken, bir trafik kazasında vefat edince bu düşüncesini defterleri bulan ve muhafaza eden Çimanî'nin oğlu Cemalettin ÇİMEN, gerçekleştirmek amacıyla harekete geçer. İğdeli şair dostlardan Ramazan PAMUK ile istişare ettikten sonra benimle temas kurdu defterleri getirip hazırlamamı rica etti.
Defterleri inceleyip şairi iyi temsil edeceklerine inandığım üç yüz yedi şiir seçtim. Düzenli olması için de bunları beş bölüm halinde tasnif ettim. Şairin hayatını ve çevresinde olan bitenleri anlatanlarına, Bir de Kendisi; beşeri aşklarını anlatan şiirlerine Aşk İşte; çok ilgi çekeceklerini umduğum, çoğunda ilgili kişilerin adı yazılı olan hiciv ve eleştirilerine, Kimine İğne Kimine Biz; bazı olay, kişi ve varlıklara yazdığı coşkulu şiirleri ile ölüm ve ülke genelinde yaşanmış kimi afetler üzerine yazdığı hüzünlü şiirlerine Ağıtlar-Destanlar; dini, ahlaki kaygı ve mistik duygu ve düşüncelerle yazdıklarına da Ona Doğru adlarını verdim.
Şiirinin çoğunda, aşağıdaki örneklerde görüleceği gibi bize ve gelecek nesillere kimi doğum, afet, evlilik ve ölüm gibi merak edilecek olayların zamanını tespitte bir kaynak olacak şekilde, tarihlerini yıl, ay ve günleriyle işlemesi çok dikkat çekicidir.
Şiirlerinde, çevre kültürüne örnekler teşkil edebilecek mahalli kelime, deyim, lakap ve benzetmeleri sıkça kullanmıştır. Bunlar içinde hâlâ kullanılanları dipnotta bilerek yazmadık. Bilenin az olduğu düşündüğümüz kelimelerden İğde'de soruşturup tespit ettiklerimizi ilgili sayfanın altına dipnot halinde yazdık; tıpkı şiirlerde yerini alan ve kim oldukları sorulup öğrenilen şahıslar gibi. Bunlardan Tarırmayanlara bir açıklama getiremek.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.