9786058181502
446964
https://www.turkishbooks.com/books/araba-sevdasi-p446964.html
Araba Sevdası
4.8
Edebiyatımızda "gerçekçilik" akımının ilk
örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa
görmüş gençlerden; Frenkler gibi süslü
gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca
dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!"
"Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için
Beyoğlu'nda adam arayan; Türkçe konuşurken
araya yalan yanlış Fransızca sözcükler
katmadan edemeyen; savurganlığa, borç
etmeye özenen; Türkçe'yi kaba bir dil sayıp
bu dilin câhili olduğu için övünen Bihruz
Bey'in trajikomik öyküsüdür. Romanın kahramanı
Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş
Hanım'da somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında
yaşanan aşkları da serpiştirerek
kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya
yaratır. Recâizâde Mahmud Ekrem'in çağı-
nın önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla
yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı
yansıttığından aynı zamanda komik bir
romandır.
örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa
görmüş gençlerden; Frenkler gibi süslü
gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca
dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!"
"Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için
Beyoğlu'nda adam arayan; Türkçe konuşurken
araya yalan yanlış Fransızca sözcükler
katmadan edemeyen; savurganlığa, borç
etmeye özenen; Türkçe'yi kaba bir dil sayıp
bu dilin câhili olduğu için övünen Bihruz
Bey'in trajikomik öyküsüdür. Romanın kahramanı
Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş
Hanım'da somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında
yaşanan aşkları da serpiştirerek
kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya
yaratır. Recâizâde Mahmud Ekrem'in çağı-
nın önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla
yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı
yansıttığından aynı zamanda komik bir
romandır.
Edebiyatımızda "gerçekçilik" akımının ilk
örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa
görmüş gençlerden; Frenkler gibi süslü
gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca
dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!"
"Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için
Beyoğlu'nda adam arayan; Türkçe konuşurken
araya yalan yanlış Fransızca sözcükler
katmadan edemeyen; savurganlığa, borç
etmeye özenen; Türkçe'yi kaba bir dil sayıp
bu dilin câhili olduğu için övünen Bihruz
Bey'in trajikomik öyküsüdür. Romanın kahramanı
Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş
Hanım'da somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında
yaşanan aşkları da serpiştirerek
kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya
yaratır. Recâizâde Mahmud Ekrem'in çağı-
nın önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla
yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı
yansıttığından aynı zamanda komik bir
romandır.
örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa
görmüş gençlerden; Frenkler gibi süslü
gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca
dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!"
"Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için
Beyoğlu'nda adam arayan; Türkçe konuşurken
araya yalan yanlış Fransızca sözcükler
katmadan edemeyen; savurganlığa, borç
etmeye özenen; Türkçe'yi kaba bir dil sayıp
bu dilin câhili olduğu için övünen Bihruz
Bey'in trajikomik öyküsüdür. Romanın kahramanı
Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş
Hanım'da somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında
yaşanan aşkları da serpiştirerek
kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya
yaratır. Recâizâde Mahmud Ekrem'in çağı-
nın önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla
yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı
yansıttığından aynı zamanda komik bir
romandır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.