9789944389143
88809
https://www.turkishbooks.com/books/ape-musanin-kucuk-generalleri-p88809.html
Apê Musa'nın Küçük Generalleri
2.223
...İnsanın dili, kültürü, düşüncesi ve siyasi tercihleri özgürlüğünün ayrılmaz parçası değil midir?
Diyarbakır'ın çocukları bu soruların tümünü yanıtladılar.
Tartışmasız on üzerinden on aldılar.
Ve hayat okulundan pekiyi ile mezun oldular.
Körebe niyetine gözaltı, yakar top yerine gece yarısı baskınları, gazozuna maç yerine sokaklarda JİTEM cinayetleri, kayıplar, faili meçhul cinayetler, bıçak darbeleri, polis tokadı, hizbul-kontra satorları...
Diyarbakır'da, Batman'da, Siirt'te, Van'da çocukluk demek kendi yaşından büyük kötülüklere tanıklık etmek, başka insanların acılarına ortak olmak demek.
Ne kadar büyük günah.
Ne kadar büyük ayıp.
Ne kadar büyük hırsızlık.
Dünyanın en büyük suçu böyle oluşuyor işte; çocuklardan, bir daha asla yaşayamayacakları çocukluklarını çalmak!
Özgürlüğün olmadığı yerde çocuk da çocukluk da imkânsız bir düş oluveriyor. Tıpkı 1993'lerden itibaren Diyarbakır'da Özgür Gündem, Özgür Ülke dağıtan çocuklar gibi.
Yani bir damla iken Dicle'ye katılan, oradan denize koşan "Nada"nın hüzünlü, kırık ve zorunlu öyküsü...
Bölge'de sıcak savaşın yoğunca yaşandığı 1992-97 yılları arasında bir gazetenin silahtan daha tehlikeli olduğu bir süreçte; Diyarbakır'da gazete dağıtımcılığı yapan çocukların gazetelerini o "yasak kent"e nasıl soktuklarını, gazetelerinin dağıtımı için yaşadıkları zorlukları, ilk gözaltına alınmaları, gözaltındayken, onlara yapılan işkenceleri, hakaretleri, aldıkları ajanlık tekliflerini, maruz kaldıkları baskıları ve daha birçok ayrıntıyı bu kitapta bulacaksınız...
Her gün gazete muhabirlerinin, yazarlarının, dağıtımcılarının, bayilerin ve okurlarının öldürüldüğü günlerde, JİTEM, kontr-gerilla ve polis kıskacında gazete dağıtmak öyle sıradan ve herkesin rahatça yapabileceği işler değildi. Ama bu çocuklar başardılar...
"Apê Musa'nın Küçük Generalleri" adlı kitabında İrfan Karaca bu çocukların yaptıklarını ve yaşadıklarını anlatıyor. Hem de en ince ayrıntısına kadar...
...İnsanın dili, kültürü, düşüncesi ve siyasi tercihleri özgürlüğünün ayrılmaz parçası değil midir?
Diyarbakır'ın çocukları bu soruların tümünü yanıtladılar.
Tartışmasız on üzerinden on aldılar.
Ve hayat okulundan pekiyi ile mezun oldular.
Körebe niyetine gözaltı, yakar top yerine gece yarısı baskınları, gazozuna maç yerine sokaklarda JİTEM cinayetleri, kayıplar, faili meçhul cinayetler, bıçak darbeleri, polis tokadı, hizbul-kontra satorları...
Diyarbakır'da, Batman'da, Siirt'te, Van'da çocukluk demek kendi yaşından büyük kötülüklere tanıklık etmek, başka insanların acılarına ortak olmak demek.
Ne kadar büyük günah.
Ne kadar büyük ayıp.
Ne kadar büyük hırsızlık.
Dünyanın en büyük suçu böyle oluşuyor işte; çocuklardan, bir daha asla yaşayamayacakları çocukluklarını çalmak!
Özgürlüğün olmadığı yerde çocuk da çocukluk da imkânsız bir düş oluveriyor. Tıpkı 1993'lerden itibaren Diyarbakır'da Özgür Gündem, Özgür Ülke dağıtan çocuklar gibi.
Yani bir damla iken Dicle'ye katılan, oradan denize koşan "Nada"nın hüzünlü, kırık ve zorunlu öyküsü...
Bölge'de sıcak savaşın yoğunca yaşandığı 1992-97 yılları arasında bir gazetenin silahtan daha tehlikeli olduğu bir süreçte; Diyarbakır'da gazete dağıtımcılığı yapan çocukların gazetelerini o "yasak kent"e nasıl soktuklarını, gazetelerinin dağıtımı için yaşadıkları zorlukları, ilk gözaltına alınmaları, gözaltındayken, onlara yapılan işkenceleri, hakaretleri, aldıkları ajanlık tekliflerini, maruz kaldıkları baskıları ve daha birçok ayrıntıyı bu kitapta bulacaksınız...
Her gün gazete muhabirlerinin, yazarlarının, dağıtımcılarının, bayilerin ve okurlarının öldürüldüğü günlerde, JİTEM, kontr-gerilla ve polis kıskacında gazete dağıtmak öyle sıradan ve herkesin rahatça yapabileceği işler değildi. Ama bu çocuklar başardılar...
"Apê Musa'nın Küçük Generalleri" adlı kitabında İrfan Karaca bu çocukların yaptıklarını ve yaşadıklarını anlatıyor. Hem de en ince ayrıntısına kadar...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.