9786257072472
493106
https://www.turkishbooks.com/books/angola-p493106.html
Angola
5.76
Yusuf Angola diye bir ülkenin var olduğunu elbette biliyordu ama bir gün oraya yolunun düşeceğini
ve orada hayatının en unutulmaz hatıralarını edineceğini tahmin edemezdi. Zaten İstanbul'dan
ayrılırken "Ben Angola'ya gideceğim" düşüncesiyle ayrılmamıştı. Amacı Portekiz'e gitmekti. Angola onun önüne Portekiz'de çıktı.
Yusuf'un Kınalıada'da küçük bir oteli vardı. Otelde işleri iyi gitmiyordu. Kınalıada yeterince turist
çekemiyordu. İstanbul'a turist geldiği zaman Sultanahmet'ten başka gezip göreceği bir yer olduğunu
düşünmezdi. Sultanahmet çevresinde bir otelde kalır ve o civarda biraz dolaşır giderdi. Yabancı
turistler İstanbul'u yeterince tanımıyorlardı.
Halbuki bu işi başka ülkeler fevkalade başarılı bir şekilde yürütüyorlardı. Ülkelerinin neredeyse her
karışını tanıtıp herbirine ayrı ayrı turist çekiyorlardı. Portekiz bu işi iyi yapan ülkelerden biriydi.
Okyanus kenarındaki ülke doğal güzelliklerini korumuş ve turistlere okyanus manzarası eşliğinde tatil
yapmanın ayrıcalığını sunuyordu.
Ama Portekiz'in turizm başarısı, sadece tabiatın ona bir bağışı olan okyanustan ibaret değildi.
Portekiz insanı zekiydi. Ülkelerine birçok sebeple turist çekiyorlardı. Mesela Portekiz dini bakımdan
hiç de önemli bir bölge olmamasına rağmen din turizminde dünyanın en başarılı ülkelerinden biriydi.
Lizbon ve Porto arasındaki küçük Fatima kasabasını dünyada bilmeyen yoktu ve özellikle
Hristiyanlar, bu kasabanın kutsallığını görmek için her yıl akın akın Portekiz'e gidiyorlardı.
ve orada hayatının en unutulmaz hatıralarını edineceğini tahmin edemezdi. Zaten İstanbul'dan
ayrılırken "Ben Angola'ya gideceğim" düşüncesiyle ayrılmamıştı. Amacı Portekiz'e gitmekti. Angola onun önüne Portekiz'de çıktı.
Yusuf'un Kınalıada'da küçük bir oteli vardı. Otelde işleri iyi gitmiyordu. Kınalıada yeterince turist
çekemiyordu. İstanbul'a turist geldiği zaman Sultanahmet'ten başka gezip göreceği bir yer olduğunu
düşünmezdi. Sultanahmet çevresinde bir otelde kalır ve o civarda biraz dolaşır giderdi. Yabancı
turistler İstanbul'u yeterince tanımıyorlardı.
Halbuki bu işi başka ülkeler fevkalade başarılı bir şekilde yürütüyorlardı. Ülkelerinin neredeyse her
karışını tanıtıp herbirine ayrı ayrı turist çekiyorlardı. Portekiz bu işi iyi yapan ülkelerden biriydi.
Okyanus kenarındaki ülke doğal güzelliklerini korumuş ve turistlere okyanus manzarası eşliğinde tatil
yapmanın ayrıcalığını sunuyordu.
Ama Portekiz'in turizm başarısı, sadece tabiatın ona bir bağışı olan okyanustan ibaret değildi.
Portekiz insanı zekiydi. Ülkelerine birçok sebeple turist çekiyorlardı. Mesela Portekiz dini bakımdan
hiç de önemli bir bölge olmamasına rağmen din turizminde dünyanın en başarılı ülkelerinden biriydi.
Lizbon ve Porto arasındaki küçük Fatima kasabasını dünyada bilmeyen yoktu ve özellikle
Hristiyanlar, bu kasabanın kutsallığını görmek için her yıl akın akın Portekiz'e gidiyorlardı.
Yusuf Angola diye bir ülkenin var olduğunu elbette biliyordu ama bir gün oraya yolunun düşeceğini
ve orada hayatının en unutulmaz hatıralarını edineceğini tahmin edemezdi. Zaten İstanbul'dan
ayrılırken "Ben Angola'ya gideceğim" düşüncesiyle ayrılmamıştı. Amacı Portekiz'e gitmekti. Angola onun önüne Portekiz'de çıktı.
Yusuf'un Kınalıada'da küçük bir oteli vardı. Otelde işleri iyi gitmiyordu. Kınalıada yeterince turist
çekemiyordu. İstanbul'a turist geldiği zaman Sultanahmet'ten başka gezip göreceği bir yer olduğunu
düşünmezdi. Sultanahmet çevresinde bir otelde kalır ve o civarda biraz dolaşır giderdi. Yabancı
turistler İstanbul'u yeterince tanımıyorlardı.
Halbuki bu işi başka ülkeler fevkalade başarılı bir şekilde yürütüyorlardı. Ülkelerinin neredeyse her
karışını tanıtıp herbirine ayrı ayrı turist çekiyorlardı. Portekiz bu işi iyi yapan ülkelerden biriydi.
Okyanus kenarındaki ülke doğal güzelliklerini korumuş ve turistlere okyanus manzarası eşliğinde tatil
yapmanın ayrıcalığını sunuyordu.
Ama Portekiz'in turizm başarısı, sadece tabiatın ona bir bağışı olan okyanustan ibaret değildi.
Portekiz insanı zekiydi. Ülkelerine birçok sebeple turist çekiyorlardı. Mesela Portekiz dini bakımdan
hiç de önemli bir bölge olmamasına rağmen din turizminde dünyanın en başarılı ülkelerinden biriydi.
Lizbon ve Porto arasındaki küçük Fatima kasabasını dünyada bilmeyen yoktu ve özellikle
Hristiyanlar, bu kasabanın kutsallığını görmek için her yıl akın akın Portekiz'e gidiyorlardı.
ve orada hayatının en unutulmaz hatıralarını edineceğini tahmin edemezdi. Zaten İstanbul'dan
ayrılırken "Ben Angola'ya gideceğim" düşüncesiyle ayrılmamıştı. Amacı Portekiz'e gitmekti. Angola onun önüne Portekiz'de çıktı.
Yusuf'un Kınalıada'da küçük bir oteli vardı. Otelde işleri iyi gitmiyordu. Kınalıada yeterince turist
çekemiyordu. İstanbul'a turist geldiği zaman Sultanahmet'ten başka gezip göreceği bir yer olduğunu
düşünmezdi. Sultanahmet çevresinde bir otelde kalır ve o civarda biraz dolaşır giderdi. Yabancı
turistler İstanbul'u yeterince tanımıyorlardı.
Halbuki bu işi başka ülkeler fevkalade başarılı bir şekilde yürütüyorlardı. Ülkelerinin neredeyse her
karışını tanıtıp herbirine ayrı ayrı turist çekiyorlardı. Portekiz bu işi iyi yapan ülkelerden biriydi.
Okyanus kenarındaki ülke doğal güzelliklerini korumuş ve turistlere okyanus manzarası eşliğinde tatil
yapmanın ayrıcalığını sunuyordu.
Ama Portekiz'in turizm başarısı, sadece tabiatın ona bir bağışı olan okyanustan ibaret değildi.
Portekiz insanı zekiydi. Ülkelerine birçok sebeple turist çekiyorlardı. Mesela Portekiz dini bakımdan
hiç de önemli bir bölge olmamasına rağmen din turizminde dünyanın en başarılı ülkelerinden biriydi.
Lizbon ve Porto arasındaki küçük Fatima kasabasını dünyada bilmeyen yoktu ve özellikle
Hristiyanlar, bu kasabanın kutsallığını görmek için her yıl akın akın Portekiz'e gidiyorlardı.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.