9786051141664
111453
https://www.turkishbooks.com/books/angelika-p111453.html
Angelika
3.888
Yorganın içinde sapsarı bir baş görmek alışık olmadığım bir durum. Sıcakça yanımda yatıyor. Saçları terlemiş, boynuna yapışmış biraz. Yüzünde hafif bir gülümseme var. Bir meleğin masumiyeti içinde derin bir uykuya dalmış. Bense uyuyamıyorum bir türlü.
Yatakta biraz itekleyip kendime yer açayım derken tanıdım Angelikayı. Dokununca anladım içindeki doluluğu. İçinde çizilecek resimler, söylenecek şarkılar olduğunu, kuşları, kaplumbağaları, köpekleri, tırtılları, köstebekleri, çilekli ve limonlu dondurmayı sevdiğini anlamak için büyümüş bir kız olmama gerek yoktu. Bunda anlamayacak bir şey yok. Konuşmanın şart olmadığını, görmenin ve dokunmanın daha esaslı bir anlaşma yolu olarak aramızda uzanıp gideceğini hissedebiliyordum. Uyanır uyanmaz bana gülümseyeceğine, hemen evcilik oynamaya başlayabileceğimize adım gibi inanıvermiştim.
Bir toprakta yabancı olmak, kadın olmak, yaşamak, yazmak. Ramazanoğlu'nun kadınlık, yabancılık, ötekilik, dışarıda olma hallerini öykülediği satırlar birçok insanlık durumunu gözler önüne seriyor. Şu dünyada hangimizin yabancı, hangimizin yerli olabileceğini, dahası bu adlandırmaların sahiciliğini, imkânını tartışıyor Angelikanın, Alissanın, Mukadderin, Hükümün ve diğerlerinin hikayelerinde.
Yorganın içinde sapsarı bir baş görmek alışık olmadığım bir durum. Sıcakça yanımda yatıyor. Saçları terlemiş, boynuna yapışmış biraz. Yüzünde hafif bir gülümseme var. Bir meleğin masumiyeti içinde derin bir uykuya dalmış. Bense uyuyamıyorum bir türlü.
Yatakta biraz itekleyip kendime yer açayım derken tanıdım Angelikayı. Dokununca anladım içindeki doluluğu. İçinde çizilecek resimler, söylenecek şarkılar olduğunu, kuşları, kaplumbağaları, köpekleri, tırtılları, köstebekleri, çilekli ve limonlu dondurmayı sevdiğini anlamak için büyümüş bir kız olmama gerek yoktu. Bunda anlamayacak bir şey yok. Konuşmanın şart olmadığını, görmenin ve dokunmanın daha esaslı bir anlaşma yolu olarak aramızda uzanıp gideceğini hissedebiliyordum. Uyanır uyanmaz bana gülümseyeceğine, hemen evcilik oynamaya başlayabileceğimize adım gibi inanıvermiştim.
Bir toprakta yabancı olmak, kadın olmak, yaşamak, yazmak. Ramazanoğlu'nun kadınlık, yabancılık, ötekilik, dışarıda olma hallerini öykülediği satırlar birçok insanlık durumunu gözler önüne seriyor. Şu dünyada hangimizin yabancı, hangimizin yerli olabileceğini, dahası bu adlandırmaların sahiciliğini, imkânını tartışıyor Angelikanın, Alissanın, Mukadderin, Hükümün ve diğerlerinin hikayelerinde.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.