9789756680773
75694
https://www.turkishbooks.com/books/anadoluda-kizilca-halvet-p75694.html
Anadolu'da Kızılca Halvet
9.6
Askeri Öner, 1945´te Tarsus´da doğdu. O yıllardaki adı Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olan okulu bitirdi. 68´lerden aldığı ilhamla, yaşamını ulusal/toplumsal kurtuluşa ve tarihin tekerleğini ileri doğru döndürmeye adadı.
12 Mart 1971 darbesi ve Almanya´da 2-3 yıl süren sürgünden sonra 1974´te Türkiye´ye döndü... 1980´e kadar, güney bölgesinde sendikacılık, kooperatifçilik yaptı; işçi ve köylü kitlelerinin örgütlenmesine katkıda bulundu. Sonra hapislik, partisiz kalma dönemi...
İşte o boşlukta estetik ve sanatla ilgilenme fırsatı buldu; asıl yeteneğinin nerede olduğunu keşfetti. Yazdığı ilk senaryo, 1989 Yunus Nadi Ödülü aldı.
Özel olarak Türklerin tarihine eğilmek ve ideolojik kaynakları ile birlikte Anadolu´daki halk hareketlerini incelemek de bu yıllarda olanaklı oldu. Bu çalışmasını da filmi çevrilsin diye senaryolaştırdı. Genelde romandan senaryo çıkar ise de, "Anadolu´da Kızılca Halvet" romanı önceden yazılmış bu senaryodan çıkmıştır.
Yazarın, sinemaya olan yöneliminde ve sanata senaryo yazmakla girmesinde etkin bir neden olan görselleştirme gizilgücü, bu ilk romanının biçeminde de izlenir.
Anadolu´da Kızılca Halvet romanı, Babai İsyanı´na odaklanmış; isyanın tarihe geçmiş önderlerini ve dayandığı sosyal çevreyi ele almış ve öykülemiştir. Bu isyanın idealleri sonraki köylü isyanlarının da tetikleyicisi olmuş; Alevilik, Bektaşilik biçiminde günümüze kadar da devam edip gelmiştir.
Babailer İsyanı, herhangi bir halk isyanından daha başka bir şeydir. İsyanın gerçek niteliğini anlayabilmek için, öncesinde yer alan önemli tarihsel gelişmeleri; Batı´da Haçlı ordusu tarafından İstanbul´un zaptı ve Ortodoks-Hıristiyan coğrafyasında yarattığı ideolojik bunalımı, Doğu´da ise İslam Dünyasında Moğol istilasının yarattığı büyük yıkım ve bunalımları izlemek gerekiyordu. Yazar da bu yolu tutmuştur.
Anadolu´da Kızılca Halvet romanı, bir yerde şöyle bir soru da ortaya atıyor: Uygarlığın doruklarında iken, Moğol yayılmacılığını göğüsleyemeyen İslam Dünyası, günümüzün atom silahlarıyla donanmış "Moğollar"ına; ABD emperyalizminin yayılmacılığına İslam´ın başlangıcındaki değerlerine sarılarak direnebilecek midir'.. Acaba Doğu´nun Batı´yla rövanşındaki başarı şansı salt İslami değerlerde mi yatmaktadır'..
(Arka Kapak Yazısı)
Askeri Öner, 1945´te Tarsus´da doğdu. O yıllardaki adı Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olan okulu bitirdi. 68´lerden aldığı ilhamla, yaşamını ulusal/toplumsal kurtuluşa ve tarihin tekerleğini ileri doğru döndürmeye adadı.
12 Mart 1971 darbesi ve Almanya´da 2-3 yıl süren sürgünden sonra 1974´te Türkiye´ye döndü... 1980´e kadar, güney bölgesinde sendikacılık, kooperatifçilik yaptı; işçi ve köylü kitlelerinin örgütlenmesine katkıda bulundu. Sonra hapislik, partisiz kalma dönemi...
İşte o boşlukta estetik ve sanatla ilgilenme fırsatı buldu; asıl yeteneğinin nerede olduğunu keşfetti. Yazdığı ilk senaryo, 1989 Yunus Nadi Ödülü aldı.
Özel olarak Türklerin tarihine eğilmek ve ideolojik kaynakları ile birlikte Anadolu´daki halk hareketlerini incelemek de bu yıllarda olanaklı oldu. Bu çalışmasını da filmi çevrilsin diye senaryolaştırdı. Genelde romandan senaryo çıkar ise de, "Anadolu´da Kızılca Halvet" romanı önceden yazılmış bu senaryodan çıkmıştır.
Yazarın, sinemaya olan yöneliminde ve sanata senaryo yazmakla girmesinde etkin bir neden olan görselleştirme gizilgücü, bu ilk romanının biçeminde de izlenir.
Anadolu´da Kızılca Halvet romanı, Babai İsyanı´na odaklanmış; isyanın tarihe geçmiş önderlerini ve dayandığı sosyal çevreyi ele almış ve öykülemiştir. Bu isyanın idealleri sonraki köylü isyanlarının da tetikleyicisi olmuş; Alevilik, Bektaşilik biçiminde günümüze kadar da devam edip gelmiştir.
Babailer İsyanı, herhangi bir halk isyanından daha başka bir şeydir. İsyanın gerçek niteliğini anlayabilmek için, öncesinde yer alan önemli tarihsel gelişmeleri; Batı´da Haçlı ordusu tarafından İstanbul´un zaptı ve Ortodoks-Hıristiyan coğrafyasında yarattığı ideolojik bunalımı, Doğu´da ise İslam Dünyasında Moğol istilasının yarattığı büyük yıkım ve bunalımları izlemek gerekiyordu. Yazar da bu yolu tutmuştur.
Anadolu´da Kızılca Halvet romanı, bir yerde şöyle bir soru da ortaya atıyor: Uygarlığın doruklarında iken, Moğol yayılmacılığını göğüsleyemeyen İslam Dünyası, günümüzün atom silahlarıyla donanmış "Moğollar"ına; ABD emperyalizminin yayılmacılığına İslam´ın başlangıcındaki değerlerine sarılarak direnebilecek midir'.. Acaba Doğu´nun Batı´yla rövanşındaki başarı şansı salt İslami değerlerde mi yatmaktadır'..
(Arka Kapak Yazısı)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.