9786057654816
516463
https://www.turkishbooks.com/books/ana-cengiz-aytmatovun-anne-seceresi-p516463.html
Ana - Cengiz Aytmatov'un Anne Şeceresi
7.2
Stalin Sonrası Kazak Bağımsızlık Mücadelesi
AMİRCAN ALPEYİSOV
1986 Almatı olayları dünyada olduğu gibi Türkiye kamuoyunda da büyük heyecan
uyandırmış ve dikkatlerin Sovyetler Birliği'nin geleceği üzerine çekilmesine yol
açmıştı. Uluslararası ilişkilerle ilgilenen hemen herkesin üzerinde uzlaştığı gibi, bu
olayla Sovyet sistemi sarsıldı ve dağılması hızlandı. Genel kanaat bu olayların,
Kazakistan liderliğine Kazak olmayan G. Kolbin'in getirilmesi üzerine ortaya çıkan
konjonktürel bir gelişme olduğu şeklindedir. Ancak elinizdeki eser, bunun anlık bir olay
olmadığını, XX. yüzyılın ortalarında bir grup Kazak genci tarafından Moskova'da
kurulan ve Sovyet sisteminin ortadan kaldırmakta olduğu Kazak kimliğini yeniden inşa
ederek, halkın milli şuurunu uyandıran "Genç Tulpar Hareketi"nin faaliyetleri sonucu
olduğunu ortaya koymaktadır.
Eser, aynı zamanda, Alaş düşüncesinin mirasçıları olarak Stalin sonrası dönemde
ortaya çıkan Genç Tulparlılar üzerine öncü ve özgün çalışmalardan biri olma özelliği
taşıyor. Eserin yazarı, aynı zamanda Genç Tulpar Hareketi'nin takipçisi olarak
1970'lerde faaliyet gösteren gizli "Sarı Arka" teşkilatının kurucularından olan Prof. Dr.
Amircan Alpeyisov, Kazak insanının özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun psikolojik ve
tarihi alt yapısını gözler önüne sererken, gerektiğinde en sert eleştirileri getirmekten
de kaçınmıyor.
Eserde, Sovyet dönemindeki Ruslaştırma ve milliyetsizleştirme politikalarına karşı
harekete geçen bir avuç genç idealistin nasıl başarıya ulaştıkları ve modern Kazak
düşüncesinin oluşumunu etkilediklerine de tanık olunmaktadır.
AMİRCAN ALPEYİSOV
1986 Almatı olayları dünyada olduğu gibi Türkiye kamuoyunda da büyük heyecan
uyandırmış ve dikkatlerin Sovyetler Birliği'nin geleceği üzerine çekilmesine yol
açmıştı. Uluslararası ilişkilerle ilgilenen hemen herkesin üzerinde uzlaştığı gibi, bu
olayla Sovyet sistemi sarsıldı ve dağılması hızlandı. Genel kanaat bu olayların,
Kazakistan liderliğine Kazak olmayan G. Kolbin'in getirilmesi üzerine ortaya çıkan
konjonktürel bir gelişme olduğu şeklindedir. Ancak elinizdeki eser, bunun anlık bir olay
olmadığını, XX. yüzyılın ortalarında bir grup Kazak genci tarafından Moskova'da
kurulan ve Sovyet sisteminin ortadan kaldırmakta olduğu Kazak kimliğini yeniden inşa
ederek, halkın milli şuurunu uyandıran "Genç Tulpar Hareketi"nin faaliyetleri sonucu
olduğunu ortaya koymaktadır.
Eser, aynı zamanda, Alaş düşüncesinin mirasçıları olarak Stalin sonrası dönemde
ortaya çıkan Genç Tulparlılar üzerine öncü ve özgün çalışmalardan biri olma özelliği
taşıyor. Eserin yazarı, aynı zamanda Genç Tulpar Hareketi'nin takipçisi olarak
1970'lerde faaliyet gösteren gizli "Sarı Arka" teşkilatının kurucularından olan Prof. Dr.
Amircan Alpeyisov, Kazak insanının özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun psikolojik ve
tarihi alt yapısını gözler önüne sererken, gerektiğinde en sert eleştirileri getirmekten
de kaçınmıyor.
Eserde, Sovyet dönemindeki Ruslaştırma ve milliyetsizleştirme politikalarına karşı
harekete geçen bir avuç genç idealistin nasıl başarıya ulaştıkları ve modern Kazak
düşüncesinin oluşumunu etkilediklerine de tanık olunmaktadır.
Stalin Sonrası Kazak Bağımsızlık Mücadelesi
AMİRCAN ALPEYİSOV
1986 Almatı olayları dünyada olduğu gibi Türkiye kamuoyunda da büyük heyecan
uyandırmış ve dikkatlerin Sovyetler Birliği'nin geleceği üzerine çekilmesine yol
açmıştı. Uluslararası ilişkilerle ilgilenen hemen herkesin üzerinde uzlaştığı gibi, bu
olayla Sovyet sistemi sarsıldı ve dağılması hızlandı. Genel kanaat bu olayların,
Kazakistan liderliğine Kazak olmayan G. Kolbin'in getirilmesi üzerine ortaya çıkan
konjonktürel bir gelişme olduğu şeklindedir. Ancak elinizdeki eser, bunun anlık bir olay
olmadığını, XX. yüzyılın ortalarında bir grup Kazak genci tarafından Moskova'da
kurulan ve Sovyet sisteminin ortadan kaldırmakta olduğu Kazak kimliğini yeniden inşa
ederek, halkın milli şuurunu uyandıran "Genç Tulpar Hareketi"nin faaliyetleri sonucu
olduğunu ortaya koymaktadır.
Eser, aynı zamanda, Alaş düşüncesinin mirasçıları olarak Stalin sonrası dönemde
ortaya çıkan Genç Tulparlılar üzerine öncü ve özgün çalışmalardan biri olma özelliği
taşıyor. Eserin yazarı, aynı zamanda Genç Tulpar Hareketi'nin takipçisi olarak
1970'lerde faaliyet gösteren gizli "Sarı Arka" teşkilatının kurucularından olan Prof. Dr.
Amircan Alpeyisov, Kazak insanının özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun psikolojik ve
tarihi alt yapısını gözler önüne sererken, gerektiğinde en sert eleştirileri getirmekten
de kaçınmıyor.
Eserde, Sovyet dönemindeki Ruslaştırma ve milliyetsizleştirme politikalarına karşı
harekete geçen bir avuç genç idealistin nasıl başarıya ulaştıkları ve modern Kazak
düşüncesinin oluşumunu etkilediklerine de tanık olunmaktadır.
AMİRCAN ALPEYİSOV
1986 Almatı olayları dünyada olduğu gibi Türkiye kamuoyunda da büyük heyecan
uyandırmış ve dikkatlerin Sovyetler Birliği'nin geleceği üzerine çekilmesine yol
açmıştı. Uluslararası ilişkilerle ilgilenen hemen herkesin üzerinde uzlaştığı gibi, bu
olayla Sovyet sistemi sarsıldı ve dağılması hızlandı. Genel kanaat bu olayların,
Kazakistan liderliğine Kazak olmayan G. Kolbin'in getirilmesi üzerine ortaya çıkan
konjonktürel bir gelişme olduğu şeklindedir. Ancak elinizdeki eser, bunun anlık bir olay
olmadığını, XX. yüzyılın ortalarında bir grup Kazak genci tarafından Moskova'da
kurulan ve Sovyet sisteminin ortadan kaldırmakta olduğu Kazak kimliğini yeniden inşa
ederek, halkın milli şuurunu uyandıran "Genç Tulpar Hareketi"nin faaliyetleri sonucu
olduğunu ortaya koymaktadır.
Eser, aynı zamanda, Alaş düşüncesinin mirasçıları olarak Stalin sonrası dönemde
ortaya çıkan Genç Tulparlılar üzerine öncü ve özgün çalışmalardan biri olma özelliği
taşıyor. Eserin yazarı, aynı zamanda Genç Tulpar Hareketi'nin takipçisi olarak
1970'lerde faaliyet gösteren gizli "Sarı Arka" teşkilatının kurucularından olan Prof. Dr.
Amircan Alpeyisov, Kazak insanının özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun psikolojik ve
tarihi alt yapısını gözler önüne sererken, gerektiğinde en sert eleştirileri getirmekten
de kaçınmıyor.
Eserde, Sovyet dönemindeki Ruslaştırma ve milliyetsizleştirme politikalarına karşı
harekete geçen bir avuç genç idealistin nasıl başarıya ulaştıkları ve modern Kazak
düşüncesinin oluşumunu etkilediklerine de tanık olunmaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.