9786055323189
523500
https://www.turkishbooks.com/books/amellerin-karsiligi-p523500.html
Amellerin Karşılığı
3.36
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acıdır. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennemin her türlü azabı gizlidir.
Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, ve parlaktır. Öncesi tatlı, sonu ise acı ve pişmanlıktır. Güzel ameller ruhun gıdasıdır. Ona kuvvet ve canlılık verir. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır.
ESERİ TAKDİM
Allah'u Teâlâ'ya hamd ve O'nun sevgili Rasûlü'ne salat'u selam olsun.
Cenab'ı Hak, yaratıkların en şereflisi olan insana iki türlü hayat vermiştir: Biri dünya hayatı, diğeri ise ahiret hayatıdır. Biri hazırlık, diğeri ise karşılık ve mü-kafât içindir. O halde insan, dünya hayatını geçirmek, bitirmek ve tüketmek için gelmemiştir. Bilakis bu hayatı değerlendirip, bununla yeni ve ebedi bir hayatı kazanmak için gelmiştir. Diğer canlılar (cinler hariç) böyle değildir. Onların hayatı hergün güneşin doğup batması ile biter ve geçer, gider. Öldüklerinde hesap ve kitapları olmaz, ebedi hayatları da...
Kâinatı yoktan var eden Allah'u Azimüşşan'ın rıza ve sevgisini kazanmak en büyük saâdet, gazabına uğramak da en büyük felakettir.
Yüce Mevlamız hangi işlerden razı olduğunu, hangi işlere gazab ettiğini kullarına bildirmek için doğru sözlü, emin ve günahlardan masum olan Peygamberler zinciri oluşturmuş, onlara semavi kitaplar indirmiştir.
O halde kurtuluş ve saadet, eşyanın ve esbabın çokluğuna ve bolluğuna bağlı değildir.
Allah dilerse köşkler içinde saadet verir. Hz. Süleyman aleyhisselam gibi...
Dilerse kulübelerde saadet verir. Hz. Musa aleyhis-selam gibi...
Dilerse ateşin içinde huzur verir. Hz. İbrahim aleyhis-selam gibi...
Dilerse kuyuların dibinde izzet verir. Hz. Yusuf aley-hisselam gibi...
Dilerse düşmanın kucağında büyütür. Hz. Musa aleyhisselam gibi...
Hülasa kurtuluş ve saadet, insanoğlunu yoktan var eden O yüce Zât'ın kudret elindedir. Onu, emirlerini yerine getirenler ve sevgili Habibinin yolundan giden-lere nasib eder. Bu durum kıyamete kadar böyle olacaktır. Eşyanın ve ahvalin değişmesi, çağın ve zamanın farkı bu kurtuluş reçetesini değiştiremeyecektir.
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acı gibidir. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennem'in çeşitli azabları gizlidir. Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, cilalı ve parlaktır. Bunların evveli tatlı gibi, sonu ise acı ve pişmanlıktır.
Güzel ameller ruhun gıdasıdır. O'na kuvvet verir, canlandırır, nurlandırır. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır. Dünyada güzel amel işleyen birinin yüzü siyah olsa da ruhu parlaktır. Hz. Bilal-i Habeşi radıyallahu anh gibi...
Öte yandan kötü amel işleyen birinin yüzü güzel ve beyaz olsa da ruhu karadır. Ebû Cehil ve Ebû Leheb gibi...
Dünyada ruhunu parlatanlar ahirette güzel yüzlü olurlar. Ruhunu karartanlar da ahirette kara yüzlü olurlar. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor: ?O (kıyamet günü) bazı yüzler ağaracak, bazı yüzler de kararacaktır." (Al-i İmran, 106)
Zamanımız insanı kuşlar gibi havada uçmayı, balıklar gibi denizlerin dibinde yüzmeyi öğrenmiş ama ne yazık ki yeryüzünde insanca yürümeyi unutmuştur.
Yüce Rabbimiz, insanın ne şeytan ne de melek olmasını ister. İnsanın insanca yaşamasını ister. En kâmil ve mükemmel insan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem'dir. O'na tabi olmak İslamiyet'tir. İslamiyet ise insaniyeti kemale götüren, olgunlaştıran ve Rabbi ile buluşturan tek yoldur.
Elinizdeki şu kitapçıkta iyi amellerin, yani insanca ya-şamanın, dünya ve ahiretteki faydaları anlatılmış, aksi bir yaşantının da iki cihandaki zararları beyan edilmiştir.
Her okuyuşunuzda ayrı bir manevi nur ve kuvvet elde edeceğinizi ümid ediyorum. Zira onu yazan zat, zahir ve batın ilimlerinde kemal sahibi ve ilmiyle amil olan, asrımızdaki müstesna âlimlerden biridir.
Rabbim ona ve bu kitabı tercüme etmem için bana tavsiyede bulunan büyüklerime rahmet etsin, şefaat-lerine de nail eylesin. Amin
Hayri Demirci - İSTANBUL
Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, ve parlaktır. Öncesi tatlı, sonu ise acı ve pişmanlıktır. Güzel ameller ruhun gıdasıdır. Ona kuvvet ve canlılık verir. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır.
ESERİ TAKDİM
Allah'u Teâlâ'ya hamd ve O'nun sevgili Rasûlü'ne salat'u selam olsun.
Cenab'ı Hak, yaratıkların en şereflisi olan insana iki türlü hayat vermiştir: Biri dünya hayatı, diğeri ise ahiret hayatıdır. Biri hazırlık, diğeri ise karşılık ve mü-kafât içindir. O halde insan, dünya hayatını geçirmek, bitirmek ve tüketmek için gelmemiştir. Bilakis bu hayatı değerlendirip, bununla yeni ve ebedi bir hayatı kazanmak için gelmiştir. Diğer canlılar (cinler hariç) böyle değildir. Onların hayatı hergün güneşin doğup batması ile biter ve geçer, gider. Öldüklerinde hesap ve kitapları olmaz, ebedi hayatları da...
Kâinatı yoktan var eden Allah'u Azimüşşan'ın rıza ve sevgisini kazanmak en büyük saâdet, gazabına uğramak da en büyük felakettir.
Yüce Mevlamız hangi işlerden razı olduğunu, hangi işlere gazab ettiğini kullarına bildirmek için doğru sözlü, emin ve günahlardan masum olan Peygamberler zinciri oluşturmuş, onlara semavi kitaplar indirmiştir.
O halde kurtuluş ve saadet, eşyanın ve esbabın çokluğuna ve bolluğuna bağlı değildir.
Allah dilerse köşkler içinde saadet verir. Hz. Süleyman aleyhisselam gibi...
Dilerse kulübelerde saadet verir. Hz. Musa aleyhis-selam gibi...
Dilerse ateşin içinde huzur verir. Hz. İbrahim aleyhis-selam gibi...
Dilerse kuyuların dibinde izzet verir. Hz. Yusuf aley-hisselam gibi...
Dilerse düşmanın kucağında büyütür. Hz. Musa aleyhisselam gibi...
Hülasa kurtuluş ve saadet, insanoğlunu yoktan var eden O yüce Zât'ın kudret elindedir. Onu, emirlerini yerine getirenler ve sevgili Habibinin yolundan giden-lere nasib eder. Bu durum kıyamete kadar böyle olacaktır. Eşyanın ve ahvalin değişmesi, çağın ve zamanın farkı bu kurtuluş reçetesini değiştiremeyecektir.
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acı gibidir. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennem'in çeşitli azabları gizlidir. Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, cilalı ve parlaktır. Bunların evveli tatlı gibi, sonu ise acı ve pişmanlıktır.
Güzel ameller ruhun gıdasıdır. O'na kuvvet verir, canlandırır, nurlandırır. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır. Dünyada güzel amel işleyen birinin yüzü siyah olsa da ruhu parlaktır. Hz. Bilal-i Habeşi radıyallahu anh gibi...
Öte yandan kötü amel işleyen birinin yüzü güzel ve beyaz olsa da ruhu karadır. Ebû Cehil ve Ebû Leheb gibi...
Dünyada ruhunu parlatanlar ahirette güzel yüzlü olurlar. Ruhunu karartanlar da ahirette kara yüzlü olurlar. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor: ?O (kıyamet günü) bazı yüzler ağaracak, bazı yüzler de kararacaktır." (Al-i İmran, 106)
Zamanımız insanı kuşlar gibi havada uçmayı, balıklar gibi denizlerin dibinde yüzmeyi öğrenmiş ama ne yazık ki yeryüzünde insanca yürümeyi unutmuştur.
Yüce Rabbimiz, insanın ne şeytan ne de melek olmasını ister. İnsanın insanca yaşamasını ister. En kâmil ve mükemmel insan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem'dir. O'na tabi olmak İslamiyet'tir. İslamiyet ise insaniyeti kemale götüren, olgunlaştıran ve Rabbi ile buluşturan tek yoldur.
Elinizdeki şu kitapçıkta iyi amellerin, yani insanca ya-şamanın, dünya ve ahiretteki faydaları anlatılmış, aksi bir yaşantının da iki cihandaki zararları beyan edilmiştir.
Her okuyuşunuzda ayrı bir manevi nur ve kuvvet elde edeceğinizi ümid ediyorum. Zira onu yazan zat, zahir ve batın ilimlerinde kemal sahibi ve ilmiyle amil olan, asrımızdaki müstesna âlimlerden biridir.
Rabbim ona ve bu kitabı tercüme etmem için bana tavsiyede bulunan büyüklerime rahmet etsin, şefaat-lerine de nail eylesin. Amin
Hayri Demirci - İSTANBUL
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acıdır. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennemin her türlü azabı gizlidir.
Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, ve parlaktır. Öncesi tatlı, sonu ise acı ve pişmanlıktır. Güzel ameller ruhun gıdasıdır. Ona kuvvet ve canlılık verir. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır.
ESERİ TAKDİM
Allah'u Teâlâ'ya hamd ve O'nun sevgili Rasûlü'ne salat'u selam olsun.
Cenab'ı Hak, yaratıkların en şereflisi olan insana iki türlü hayat vermiştir: Biri dünya hayatı, diğeri ise ahiret hayatıdır. Biri hazırlık, diğeri ise karşılık ve mü-kafât içindir. O halde insan, dünya hayatını geçirmek, bitirmek ve tüketmek için gelmemiştir. Bilakis bu hayatı değerlendirip, bununla yeni ve ebedi bir hayatı kazanmak için gelmiştir. Diğer canlılar (cinler hariç) böyle değildir. Onların hayatı hergün güneşin doğup batması ile biter ve geçer, gider. Öldüklerinde hesap ve kitapları olmaz, ebedi hayatları da...
Kâinatı yoktan var eden Allah'u Azimüşşan'ın rıza ve sevgisini kazanmak en büyük saâdet, gazabına uğramak da en büyük felakettir.
Yüce Mevlamız hangi işlerden razı olduğunu, hangi işlere gazab ettiğini kullarına bildirmek için doğru sözlü, emin ve günahlardan masum olan Peygamberler zinciri oluşturmuş, onlara semavi kitaplar indirmiştir.
O halde kurtuluş ve saadet, eşyanın ve esbabın çokluğuna ve bolluğuna bağlı değildir.
Allah dilerse köşkler içinde saadet verir. Hz. Süleyman aleyhisselam gibi...
Dilerse kulübelerde saadet verir. Hz. Musa aleyhis-selam gibi...
Dilerse ateşin içinde huzur verir. Hz. İbrahim aleyhis-selam gibi...
Dilerse kuyuların dibinde izzet verir. Hz. Yusuf aley-hisselam gibi...
Dilerse düşmanın kucağında büyütür. Hz. Musa aleyhisselam gibi...
Hülasa kurtuluş ve saadet, insanoğlunu yoktan var eden O yüce Zât'ın kudret elindedir. Onu, emirlerini yerine getirenler ve sevgili Habibinin yolundan giden-lere nasib eder. Bu durum kıyamete kadar böyle olacaktır. Eşyanın ve ahvalin değişmesi, çağın ve zamanın farkı bu kurtuluş reçetesini değiştiremeyecektir.
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acı gibidir. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennem'in çeşitli azabları gizlidir. Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, cilalı ve parlaktır. Bunların evveli tatlı gibi, sonu ise acı ve pişmanlıktır.
Güzel ameller ruhun gıdasıdır. O'na kuvvet verir, canlandırır, nurlandırır. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır. Dünyada güzel amel işleyen birinin yüzü siyah olsa da ruhu parlaktır. Hz. Bilal-i Habeşi radıyallahu anh gibi...
Öte yandan kötü amel işleyen birinin yüzü güzel ve beyaz olsa da ruhu karadır. Ebû Cehil ve Ebû Leheb gibi...
Dünyada ruhunu parlatanlar ahirette güzel yüzlü olurlar. Ruhunu karartanlar da ahirette kara yüzlü olurlar. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor: ?O (kıyamet günü) bazı yüzler ağaracak, bazı yüzler de kararacaktır." (Al-i İmran, 106)
Zamanımız insanı kuşlar gibi havada uçmayı, balıklar gibi denizlerin dibinde yüzmeyi öğrenmiş ama ne yazık ki yeryüzünde insanca yürümeyi unutmuştur.
Yüce Rabbimiz, insanın ne şeytan ne de melek olmasını ister. İnsanın insanca yaşamasını ister. En kâmil ve mükemmel insan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem'dir. O'na tabi olmak İslamiyet'tir. İslamiyet ise insaniyeti kemale götüren, olgunlaştıran ve Rabbi ile buluşturan tek yoldur.
Elinizdeki şu kitapçıkta iyi amellerin, yani insanca ya-şamanın, dünya ve ahiretteki faydaları anlatılmış, aksi bir yaşantının da iki cihandaki zararları beyan edilmiştir.
Her okuyuşunuzda ayrı bir manevi nur ve kuvvet elde edeceğinizi ümid ediyorum. Zira onu yazan zat, zahir ve batın ilimlerinde kemal sahibi ve ilmiyle amil olan, asrımızdaki müstesna âlimlerden biridir.
Rabbim ona ve bu kitabı tercüme etmem için bana tavsiyede bulunan büyüklerime rahmet etsin, şefaat-lerine de nail eylesin. Amin
Hayri Demirci - İSTANBUL
Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, ve parlaktır. Öncesi tatlı, sonu ise acı ve pişmanlıktır. Güzel ameller ruhun gıdasıdır. Ona kuvvet ve canlılık verir. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır.
ESERİ TAKDİM
Allah'u Teâlâ'ya hamd ve O'nun sevgili Rasûlü'ne salat'u selam olsun.
Cenab'ı Hak, yaratıkların en şereflisi olan insana iki türlü hayat vermiştir: Biri dünya hayatı, diğeri ise ahiret hayatıdır. Biri hazırlık, diğeri ise karşılık ve mü-kafât içindir. O halde insan, dünya hayatını geçirmek, bitirmek ve tüketmek için gelmemiştir. Bilakis bu hayatı değerlendirip, bununla yeni ve ebedi bir hayatı kazanmak için gelmiştir. Diğer canlılar (cinler hariç) böyle değildir. Onların hayatı hergün güneşin doğup batması ile biter ve geçer, gider. Öldüklerinde hesap ve kitapları olmaz, ebedi hayatları da...
Kâinatı yoktan var eden Allah'u Azimüşşan'ın rıza ve sevgisini kazanmak en büyük saâdet, gazabına uğramak da en büyük felakettir.
Yüce Mevlamız hangi işlerden razı olduğunu, hangi işlere gazab ettiğini kullarına bildirmek için doğru sözlü, emin ve günahlardan masum olan Peygamberler zinciri oluşturmuş, onlara semavi kitaplar indirmiştir.
O halde kurtuluş ve saadet, eşyanın ve esbabın çokluğuna ve bolluğuna bağlı değildir.
Allah dilerse köşkler içinde saadet verir. Hz. Süleyman aleyhisselam gibi...
Dilerse kulübelerde saadet verir. Hz. Musa aleyhis-selam gibi...
Dilerse ateşin içinde huzur verir. Hz. İbrahim aleyhis-selam gibi...
Dilerse kuyuların dibinde izzet verir. Hz. Yusuf aley-hisselam gibi...
Dilerse düşmanın kucağında büyütür. Hz. Musa aleyhisselam gibi...
Hülasa kurtuluş ve saadet, insanoğlunu yoktan var eden O yüce Zât'ın kudret elindedir. Onu, emirlerini yerine getirenler ve sevgili Habibinin yolundan giden-lere nasib eder. Bu durum kıyamete kadar böyle olacaktır. Eşyanın ve ahvalin değişmesi, çağın ve zamanın farkı bu kurtuluş reçetesini değiştiremeyecektir.
Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acı gibidir. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennem'in çeşitli azabları gizlidir. Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, cilalı ve parlaktır. Bunların evveli tatlı gibi, sonu ise acı ve pişmanlıktır.
Güzel ameller ruhun gıdasıdır. O'na kuvvet verir, canlandırır, nurlandırır. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır. Dünyada güzel amel işleyen birinin yüzü siyah olsa da ruhu parlaktır. Hz. Bilal-i Habeşi radıyallahu anh gibi...
Öte yandan kötü amel işleyen birinin yüzü güzel ve beyaz olsa da ruhu karadır. Ebû Cehil ve Ebû Leheb gibi...
Dünyada ruhunu parlatanlar ahirette güzel yüzlü olurlar. Ruhunu karartanlar da ahirette kara yüzlü olurlar. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor: ?O (kıyamet günü) bazı yüzler ağaracak, bazı yüzler de kararacaktır." (Al-i İmran, 106)
Zamanımız insanı kuşlar gibi havada uçmayı, balıklar gibi denizlerin dibinde yüzmeyi öğrenmiş ama ne yazık ki yeryüzünde insanca yürümeyi unutmuştur.
Yüce Rabbimiz, insanın ne şeytan ne de melek olmasını ister. İnsanın insanca yaşamasını ister. En kâmil ve mükemmel insan Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem'dir. O'na tabi olmak İslamiyet'tir. İslamiyet ise insaniyeti kemale götüren, olgunlaştıran ve Rabbi ile buluşturan tek yoldur.
Elinizdeki şu kitapçıkta iyi amellerin, yani insanca ya-şamanın, dünya ve ahiretteki faydaları anlatılmış, aksi bir yaşantının da iki cihandaki zararları beyan edilmiştir.
Her okuyuşunuzda ayrı bir manevi nur ve kuvvet elde edeceğinizi ümid ediyorum. Zira onu yazan zat, zahir ve batın ilimlerinde kemal sahibi ve ilmiyle amil olan, asrımızdaki müstesna âlimlerden biridir.
Rabbim ona ve bu kitabı tercüme etmem için bana tavsiyede bulunan büyüklerime rahmet etsin, şefaat-lerine de nail eylesin. Amin
Hayri Demirci - İSTANBUL
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.