Allah'ın Kızları Kürdistan'da Müslüman Kadınlar Arasında

Stok Kodu:
9789757112341
Boyut:
130-195
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1997
Çeviren:
Zelal B. Ayman
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9789757112341
26485
Allah'ın Kızları
Allah'ın Kızları Kürdistan'da Müslüman Kadınlar Arasında
2.667
Diclenin pembe olduğunu ve bu rengi ilk kez onda gördüğümü cüretle ifade ettiğimde kimse inanmadı bana. 1957 yılında Danimarkadan bir kazı ekibi, Küçük Zapın kıyısında bulunan ve bir süre sonra sularla kaplanacak olan Dokan bölgesine gider. Bu ekibe, Danimarka Ulusal Müzesi Etnografi bölümünde çalışan Prof. Henny Harald Hansen de katılır. Topzawede dört ay bir Kürt şeyhinin evinde kalır. Süleymaniyeden Halepçeye birçok yeri dolaşır, araştırmalar yapar. Hansen bu gezi kitabında , bir kadın olarak Müslüman kadınlar arasında yaşadıklarını, onlara ilişkin gözlemlerini veOrtadoğunun en asi kabilesi olarak tanımlanan insanları anlatıyor. Orada her şey, kalıpları en güçlü yüzyılın Rokoko dönemindeki gibi gerçekleştiriliyordu. Verili zamanın dikkate alınması tek başına yeterli değildi; birinin hareketleri geçmiş geleneklere de uygun olmalıydı. Bana ilginç gelen şeylerden biri de karşılaştığım hiçbir Kürt kadınının bana gıpta etmemesi oldu. Tam tersine, benim sıradan Avrupai giysilerimin içinde acınası ve zavallı olduğumu ve dünyayı tek başıma dolaştığımı düşündüklerinden benim için çok üzülüyorlardı.
Diclenin pembe olduğunu ve bu rengi ilk kez onda gördüğümü cüretle ifade ettiğimde kimse inanmadı bana. 1957 yılında Danimarkadan bir kazı ekibi, Küçük Zapın kıyısında bulunan ve bir süre sonra sularla kaplanacak olan Dokan bölgesine gider. Bu ekibe, Danimarka Ulusal Müzesi Etnografi bölümünde çalışan Prof. Henny Harald Hansen de katılır. Topzawede dört ay bir Kürt şeyhinin evinde kalır. Süleymaniyeden Halepçeye birçok yeri dolaşır, araştırmalar yapar. Hansen bu gezi kitabında , bir kadın olarak Müslüman kadınlar arasında yaşadıklarını, onlara ilişkin gözlemlerini veOrtadoğunun en asi kabilesi olarak tanımlanan insanları anlatıyor. Orada her şey, kalıpları en güçlü yüzyılın Rokoko dönemindeki gibi gerçekleştiriliyordu. Verili zamanın dikkate alınması tek başına yeterli değildi; birinin hareketleri geçmiş geleneklere de uygun olmalıydı. Bana ilginç gelen şeylerden biri de karşılaştığım hiçbir Kürt kadınının bana gıpta etmemesi oldu. Tam tersine, benim sıradan Avrupai giysilerimin içinde acınası ve zavallı olduğumu ve dünyayı tek başıma dolaştığımı düşündüklerinden benim için çok üzülüyorlardı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat