Alçalma

Stok Kodu:
9789750817380
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
72
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.50
2.00
9789750817380
111401
Alçalma
Alçalma
1.998
Avrupa kadının rahmine yepyeni bir açıklama getirdi Bokböceğinin bundan haberi var mı Çekirge bir sonraki sıçrayışında bunu umursayacak mı Sevişirken de yanımızda olacak bir tanrı gerekliydi Yeryüzünde meleklerin olmadığına dair kanıtlar getirildi Âdemoğlu, Âdemin oğlu olduğunu hatırlayacak mı' Tadımlık IV Kırmızıdır kurdun karanlığı Ay bir kova su içinde yorulur Ölür ölüm mart bir gülümsemede Mesafe ve hacim ölür gözlerde Kuşkusuz günü gelir geri dönmenin Fırlatıp atar baltasını bir kenara oduncu Yakar tüm odunlarını bir seferde Gerilir od ile odun arasına hakikat. Nasıl yürüyebiliriz bu yolu Nasıl varırız oddan oduna, odundan oda Tanrım, geçir bizi karşıya! Nicelerinin ölümünü gördük Bizler geride kalanlar, arka saflarda yürüyenler Korkaklığımız mı korudu bizi Botlarımız ayaklarımızda, ayaklarımız terli Ne siperden kalktık, ne miğferimizi çıkardık Yüreğin bir çalarsaat gibi çaldığı an bu İşte geldi sıramız, karşıya geçme vakti. Tanrım, hangi oda odunuz biz Nasıl bir koku yayılır etimizden Nasıl bir ses çıkar kemiklerimizden Ruhumuz ayrılmasın iskeletimizden Ki sonuna kadar çekelim Şu canda gizli kalan ıstırabı.
Avrupa kadının rahmine yepyeni bir açıklama getirdi Bokböceğinin bundan haberi var mı Çekirge bir sonraki sıçrayışında bunu umursayacak mı Sevişirken de yanımızda olacak bir tanrı gerekliydi Yeryüzünde meleklerin olmadığına dair kanıtlar getirildi Âdemoğlu, Âdemin oğlu olduğunu hatırlayacak mı' Tadımlık IV Kırmızıdır kurdun karanlığı Ay bir kova su içinde yorulur Ölür ölüm mart bir gülümsemede Mesafe ve hacim ölür gözlerde Kuşkusuz günü gelir geri dönmenin Fırlatıp atar baltasını bir kenara oduncu Yakar tüm odunlarını bir seferde Gerilir od ile odun arasına hakikat. Nasıl yürüyebiliriz bu yolu Nasıl varırız oddan oduna, odundan oda Tanrım, geçir bizi karşıya! Nicelerinin ölümünü gördük Bizler geride kalanlar, arka saflarda yürüyenler Korkaklığımız mı korudu bizi Botlarımız ayaklarımızda, ayaklarımız terli Ne siperden kalktık, ne miğferimizi çıkardık Yüreğin bir çalarsaat gibi çaldığı an bu İşte geldi sıramız, karşıya geçme vakti. Tanrım, hangi oda odunuz biz Nasıl bir koku yayılır etimizden Nasıl bir ses çıkar kemiklerimizden Ruhumuz ayrılmasın iskeletimizden Ki sonuna kadar çekelim Şu canda gizli kalan ıstırabı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat