9789758441761
68608
https://www.turkishbooks.com/books/akintiya-kurek-p68608.html
Akıntıya Kürek
0
"Bireyler, kendi eylemlerinden sorumludurlar. Entelektüel, yeryüzünde ve kainatta olan biteni gözleyen, olup bitene kritik gözle bakan bireydir. O, bakar, bir an olsun başını çevirmeden bakar, görür ve sürekli eleştirir. Kişinin entelektüel sorumluluğu doğruların söylenmesinin, yalanların açığa çıkarılmasını zorunlu kılar.
Gelecek kuşakların kaderini belirleyecek olanlar doğruları söylemek zorunda değillerse, hatta "küresel adalet" eylemcisi Susan Geoge´un dediği gibi "ciddi değillerse, bombardıman uçaklarının burunlarının ötesini görmekten acizlerse" yurttaşlar onların yerine de ciddi olma riskini göze almak zorundadırlar. Entelektüeller içinse bu, büsbütün (ipso facto) böyledir.
Dolayısıyla, günümüzde entelektüelin "yeni" bir tanımını yapmak gerekli gibi görünüyor: O, tüm diğer özelliklerinin yanında, gerçek´ten, doğru´dan yana, yalana ve "realpolitik" gereği yalanları dile getirmek durumunda olanlara karşı olmak zorundadır da aynı zamanda. Realpolitik´in etik değerlere üstün gelmesine karşı çıkmak zorundadır. Kısacası, muhalif olmak zorundadır.
Buna "meşru müdafaa" da diyebiliriz. Bizi bekleyen korkunç depremlere, iklim ve atmosfer yıkımlarına, bütün o politik, ekonomik ve askeri yıkımlara ve bilhassa -Chomsky´nin sözünü ettiği- o nihai yıkıma karşı bir entelektüel meşru müdafaa."
...Küresel ısınma tufanı, iklim masalları, alışveriş tutkusu, Dünya´nın akciğerleri, eski bayramlar, yeni ve korkunç hastalıklar, yokolan hayvan ve bitki türleri, olmayan insan ilişkileri, günübirliğine New York, gen haritası, futbol fanatizmi, genom haritası, masalsız kalan çocuklar, Paragon yayı, televizyonsuzluk, kendini yiyen beyin paradoksu, hayata dönüş operasyonu, Mernis, batan mülteci gemileri, kar tatili...
"Akıntıya Kürek", Ömer Madra´dan Dünya´ya ve Türkiye´ye entellektüelce bir bakış, net bir tavır.
"Bireyler, kendi eylemlerinden sorumludurlar. Entelektüel, yeryüzünde ve kainatta olan biteni gözleyen, olup bitene kritik gözle bakan bireydir. O, bakar, bir an olsun başını çevirmeden bakar, görür ve sürekli eleştirir. Kişinin entelektüel sorumluluğu doğruların söylenmesinin, yalanların açığa çıkarılmasını zorunlu kılar.
Gelecek kuşakların kaderini belirleyecek olanlar doğruları söylemek zorunda değillerse, hatta "küresel adalet" eylemcisi Susan Geoge´un dediği gibi "ciddi değillerse, bombardıman uçaklarının burunlarının ötesini görmekten acizlerse" yurttaşlar onların yerine de ciddi olma riskini göze almak zorundadırlar. Entelektüeller içinse bu, büsbütün (ipso facto) böyledir.
Dolayısıyla, günümüzde entelektüelin "yeni" bir tanımını yapmak gerekli gibi görünüyor: O, tüm diğer özelliklerinin yanında, gerçek´ten, doğru´dan yana, yalana ve "realpolitik" gereği yalanları dile getirmek durumunda olanlara karşı olmak zorundadır da aynı zamanda. Realpolitik´in etik değerlere üstün gelmesine karşı çıkmak zorundadır. Kısacası, muhalif olmak zorundadır.
Buna "meşru müdafaa" da diyebiliriz. Bizi bekleyen korkunç depremlere, iklim ve atmosfer yıkımlarına, bütün o politik, ekonomik ve askeri yıkımlara ve bilhassa -Chomsky´nin sözünü ettiği- o nihai yıkıma karşı bir entelektüel meşru müdafaa."
...Küresel ısınma tufanı, iklim masalları, alışveriş tutkusu, Dünya´nın akciğerleri, eski bayramlar, yeni ve korkunç hastalıklar, yokolan hayvan ve bitki türleri, olmayan insan ilişkileri, günübirliğine New York, gen haritası, futbol fanatizmi, genom haritası, masalsız kalan çocuklar, Paragon yayı, televizyonsuzluk, kendini yiyen beyin paradoksu, hayata dönüş operasyonu, Mernis, batan mülteci gemileri, kar tatili...
"Akıntıya Kürek", Ömer Madra´dan Dünya´ya ve Türkiye´ye entellektüelce bir bakış, net bir tavır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.