Ahıskalı Türklerin Sürgününün Son Tanıkları

Stok Kodu:
9786058331792
Boyut:
160-240
Sayfa Sayısı:
426
Basım Yeri:
Sakarya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
18.00
14.40
9786058331792
450848
Ahıskalı Türklerin Sürgününün Son Tanıkları
Ahıskalı Türklerin Sürgününün Son Tanıkları
14.4
Ahıska Türkleri diye adlandırma bölgenin adı olan Ahıska ile Türk adının zamanla birleştirilmesiyle birlikte oluşmuştur. Böyle bir adlandırılma yapılması aslında 1944 yılında vatanlarından zorla ve insanlık tarihinde emsali görülmemiş bir yöntemle mal vagonlarıyla sürgün edilmelerinden sonra çıktığını söyleyebiliriz. Ahıska Türklerine bu şekilde farklı bir milletmiş gibi gösterilmeye çalışılmasının yerine kendilerine Ahıskalı Türkler demek daha doğru olabilir. Bu tür bir kullanım tamamen coğrafya adından dolayı ortaya çıkmıştır. Sürgün edildikleri bölgenin halkı arasında geldikleri yerin adıyla kendilerini tanımlamalarından dolayı da Ahıska Türkleri şeklinde de kalıplaşmış da olabilir. Tarihi kaynaklara bakıldığında ve bu halkla konuşulduğunda halkın Anadolu ve Osmanlı Türklüğü'nün coğrafi ve etnik bir parçası olduğu görülmektedir.

Ahıskalı Türklerin köklü ve zengin bir tarihi geçmişi vardır. Bunu da bölge üzerinde asırlar boyu devam ede gelen savaş, gözyaşı ve çektikleri çilelerden görmek mümkündür. Yaşamları böyle süre gelse de milli kimliklerini (Türklüklerini), örf-adetlerini, dinlerini (Müslümanlıklarını) gibi değerlerini unutmamışlardır.

Ahıska'nın yapısı Türk ve Müslüman halktan oluşması sebebiyle bölge asırlar boyunca istilalara uğrasa da başka devletler tarafından, Osmanlı İmparatorluğu dönemi hariç, bölgede tam bir üstünlük sağlanamamıştır. Bütün bunların yanına Ahıska bölgesinin konumu itibariyle stratejik, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri eklenince 1944 yılı sürgünü kaçınılmaz olmuştur. Genel itibariyle bakıldığında Orta Asya'nın (Türkistan) Türkiye, Kafkaslar, Kıbrıs ve diğer Türk milletleriyle; aynı şekilde Balkanların, Türkiye'nin ve diğer Türk milletlerinin Kafkaslar ve Orta Asya (Türkistan) kısacası Türk Dünyası arasında bağlantı kurulmasını sağlayacak Türk unsuru, bölgeden insanlık dışı usüllerle sürgün yoluyla, Ahıska bölgesindeki varlıklarına son verilmiştir. Aynı zamanda Orta Asya'nın (Türkistan) ve Kafkasya'nın sıcak ve açık denizlere açılan tek ülke diyebileceğimiz bu bölge stratejik olarak diğer devletlerle karşılaştırıldığında daha önemlidir denilebilir. Ayrıca çevresinde pek çok devletle komşu olması nedeniyle devletler arasında kalmış durumundadır. Yani Ahıska bölgesi devletler arası kara ulaşımını sağlayan bölge özelliği taşımaktadır.

Ahıskalı Türklerin tarihte yaşadığı olaylara ve özellikle de insanlık dışı usüllerle, zorla sürgün edilmelerine bir tarihçi gözüyle, tarafsız olarak ve duygusallığa kapılmadan yazılıp değerlendirilerek konunun önemi dünya gündemine getirilmeye çalışılmıştır. Bütün bu durumlar göz önüne alınarak çalışmamızın tarafsız bir şekilde olaylarda suçlu aranarak hedef seçilmesi yoluyla değil gerçeğe uygun tarihi bakış açısıyla yazılmasına önem verilmiştir. Özellikle de tarihçilerin bu konuyu derinlemesine araştırmaları gerekmektedir. Türkiye'de ve Türk Dünyası'nın halkları Ahıskalı Türkler hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmadığı söylenebilir. Tarihçiler belgelerden ve sürgünü yaşamış yaşlılar aracılığıyla bu konuyu etkili bir şekilde gündeme taşıyabilir. Konu üzerinde çalışmalar yapılırken de önyargılardan ve duygusallıktan kaçınılmalıdır.

Günümüzde 10 ayrı ülkede; ABD, Türkiye, Rusya, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Ukrayna, Kıbrıs ve Gürcistan'da yaşayan Ahıskalı Türklerin sorunları 74 yıldır tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamıştır.
Ahıska Türkleri diye adlandırma bölgenin adı olan Ahıska ile Türk adının zamanla birleştirilmesiyle birlikte oluşmuştur. Böyle bir adlandırılma yapılması aslında 1944 yılında vatanlarından zorla ve insanlık tarihinde emsali görülmemiş bir yöntemle mal vagonlarıyla sürgün edilmelerinden sonra çıktığını söyleyebiliriz. Ahıska Türklerine bu şekilde farklı bir milletmiş gibi gösterilmeye çalışılmasının yerine kendilerine Ahıskalı Türkler demek daha doğru olabilir. Bu tür bir kullanım tamamen coğrafya adından dolayı ortaya çıkmıştır. Sürgün edildikleri bölgenin halkı arasında geldikleri yerin adıyla kendilerini tanımlamalarından dolayı da Ahıska Türkleri şeklinde de kalıplaşmış da olabilir. Tarihi kaynaklara bakıldığında ve bu halkla konuşulduğunda halkın Anadolu ve Osmanlı Türklüğü'nün coğrafi ve etnik bir parçası olduğu görülmektedir.

Ahıskalı Türklerin köklü ve zengin bir tarihi geçmişi vardır. Bunu da bölge üzerinde asırlar boyu devam ede gelen savaş, gözyaşı ve çektikleri çilelerden görmek mümkündür. Yaşamları böyle süre gelse de milli kimliklerini (Türklüklerini), örf-adetlerini, dinlerini (Müslümanlıklarını) gibi değerlerini unutmamışlardır.

Ahıska'nın yapısı Türk ve Müslüman halktan oluşması sebebiyle bölge asırlar boyunca istilalara uğrasa da başka devletler tarafından, Osmanlı İmparatorluğu dönemi hariç, bölgede tam bir üstünlük sağlanamamıştır. Bütün bunların yanına Ahıska bölgesinin konumu itibariyle stratejik, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri eklenince 1944 yılı sürgünü kaçınılmaz olmuştur. Genel itibariyle bakıldığında Orta Asya'nın (Türkistan) Türkiye, Kafkaslar, Kıbrıs ve diğer Türk milletleriyle; aynı şekilde Balkanların, Türkiye'nin ve diğer Türk milletlerinin Kafkaslar ve Orta Asya (Türkistan) kısacası Türk Dünyası arasında bağlantı kurulmasını sağlayacak Türk unsuru, bölgeden insanlık dışı usüllerle sürgün yoluyla, Ahıska bölgesindeki varlıklarına son verilmiştir. Aynı zamanda Orta Asya'nın (Türkistan) ve Kafkasya'nın sıcak ve açık denizlere açılan tek ülke diyebileceğimiz bu bölge stratejik olarak diğer devletlerle karşılaştırıldığında daha önemlidir denilebilir. Ayrıca çevresinde pek çok devletle komşu olması nedeniyle devletler arasında kalmış durumundadır. Yani Ahıska bölgesi devletler arası kara ulaşımını sağlayan bölge özelliği taşımaktadır.

Ahıskalı Türklerin tarihte yaşadığı olaylara ve özellikle de insanlık dışı usüllerle, zorla sürgün edilmelerine bir tarihçi gözüyle, tarafsız olarak ve duygusallığa kapılmadan yazılıp değerlendirilerek konunun önemi dünya gündemine getirilmeye çalışılmıştır. Bütün bu durumlar göz önüne alınarak çalışmamızın tarafsız bir şekilde olaylarda suçlu aranarak hedef seçilmesi yoluyla değil gerçeğe uygun tarihi bakış açısıyla yazılmasına önem verilmiştir. Özellikle de tarihçilerin bu konuyu derinlemesine araştırmaları gerekmektedir. Türkiye'de ve Türk Dünyası'nın halkları Ahıskalı Türkler hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmadığı söylenebilir. Tarihçiler belgelerden ve sürgünü yaşamış yaşlılar aracılığıyla bu konuyu etkili bir şekilde gündeme taşıyabilir. Konu üzerinde çalışmalar yapılırken de önyargılardan ve duygusallıktan kaçınılmalıdır.

Günümüzde 10 ayrı ülkede; ABD, Türkiye, Rusya, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Ukrayna, Kıbrıs ve Gürcistan'da yaşayan Ahıskalı Türklerin sorunları 74 yıldır tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat