9786055638795
122420
https://www.turkishbooks.com/books/agababa-cumhuriyetin-imami-p122420.html
Ağababa Cumhuriyetin İmamı
4.446
Ağababamı ilk hatırladığım yıl 1957, tavana asılı salıncakta kardeşimi sallarken ninni söylüyor; ama bu annemin söylediği ninnilerden değil, çok farklı. Ayakta, salıncağı ipinden çekerek sallarken elli üç yıl sonra hâlâ kulağımda olan yumuşacık sesiyle Hürmet sana ey şan dolu sancağım diyerek torununu uyutmaya çalışıyor.
Anneme sordum, Ağababa'm ne diyor' diye, annem gülümsedi. O Ağababanın marşı dedi. Sonra minik minik başka anı fotoğrafları sıralanıyor belleğimde. Kapının önünde bir tak, defne dallarıyla süslenmiş, o güne kadar görmediğim kadar çok bayrak asılmış, evden çekilen kablodan birçok ampulle ışıl ışıl donatılmış. Bugün bayram dediler, Ağababanın en büyük bayramı. Henüz dört yaşındaydım anlayamamıştım ki; daha dünyayı yeni tanımaya çalışıyordum. Birkaç yıl sonra Ağababa'mı kaybettik, ardından anneannemi, o anılar belleğimin bir köşesinde hep durdu. Zaman zaman teyzelerim, dayılarım, annem anlatırdı, Ağababa'mı. Her geçen yıl biraz daha tanıdım, tanıdıkça gururlandım. Benim Ağababa'm bir kahramandı.
Herkes öğrensin, herkes tanısın istiyordum, mutlaka onu, düşüncelerini, Atatürküne ve Devlet'ine olan sevgisini, saygısını bugünlere taşımalıydım. Bugüne kadar çeşitli sanat dallarında çalışmalar yapmama rağmen günün birinde kitap yazacağımı doğrusu düşünmemiştim. Ağababamın torunu olma gururunu taşıma sorumluluğu ile ona ait anıların topluma malolmasını istedim. 2009 Aralık ayında başladım yazmaya. Sağolsunlar yakınlarım çok destek oldu ve Ağababa elinize geçti.
Lütfen onu iyi tanıyın, onun şahsında birkaç neslin ne koşullarda yaşadığını, neler yaptıklarını düşünün. Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları, ordusu ve Ağababalar olmasaydı biz bugün ne durumda olurduk.
Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Ağababamı ilk hatırladığım yıl 1957, tavana asılı salıncakta kardeşimi sallarken ninni söylüyor; ama bu annemin söylediği ninnilerden değil, çok farklı. Ayakta, salıncağı ipinden çekerek sallarken elli üç yıl sonra hâlâ kulağımda olan yumuşacık sesiyle Hürmet sana ey şan dolu sancağım diyerek torununu uyutmaya çalışıyor.
Anneme sordum, Ağababa'm ne diyor' diye, annem gülümsedi. O Ağababanın marşı dedi. Sonra minik minik başka anı fotoğrafları sıralanıyor belleğimde. Kapının önünde bir tak, defne dallarıyla süslenmiş, o güne kadar görmediğim kadar çok bayrak asılmış, evden çekilen kablodan birçok ampulle ışıl ışıl donatılmış. Bugün bayram dediler, Ağababanın en büyük bayramı. Henüz dört yaşındaydım anlayamamıştım ki; daha dünyayı yeni tanımaya çalışıyordum. Birkaç yıl sonra Ağababa'mı kaybettik, ardından anneannemi, o anılar belleğimin bir köşesinde hep durdu. Zaman zaman teyzelerim, dayılarım, annem anlatırdı, Ağababa'mı. Her geçen yıl biraz daha tanıdım, tanıdıkça gururlandım. Benim Ağababa'm bir kahramandı.
Herkes öğrensin, herkes tanısın istiyordum, mutlaka onu, düşüncelerini, Atatürküne ve Devlet'ine olan sevgisini, saygısını bugünlere taşımalıydım. Bugüne kadar çeşitli sanat dallarında çalışmalar yapmama rağmen günün birinde kitap yazacağımı doğrusu düşünmemiştim. Ağababamın torunu olma gururunu taşıma sorumluluğu ile ona ait anıların topluma malolmasını istedim. 2009 Aralık ayında başladım yazmaya. Sağolsunlar yakınlarım çok destek oldu ve Ağababa elinize geçti.
Lütfen onu iyi tanıyın, onun şahsında birkaç neslin ne koşullarda yaşadığını, neler yaptıklarını düşünün. Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları, ordusu ve Ağababalar olmasaydı biz bugün ne durumda olurduk.
Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.