9786052961148
423451
https://www.turkishbooks.com/books/afitap-ne-renkti-p423451.html
Afitap Ne Renkti
3.36
Bazen hepimiz hayatın kalabalığından sıkılıp yalnızlığımıza, zihnimizin kuytu köşelerine saklanmış
anılarımıza sığınıp kendi dünyalarımıza çekiliriz, susarız, ağlarız veya maskeler takıp kendimizi
saklarız. Hayatın karmaşası, bitmez tükenmez derdiyle boğuşmaya çalışırken gökyüzünü çamurla
sıvarız, kendimizi karanlığa ve kasvete bırakırız. Çoğunlukla bunun farkına varamayız, gökyüzüne
sıvadığımız çamurdan bazen güneş sızar ve o güneşin ışığına umut bağlayıp tutunuruz. Artık en
kıymetlimiz gökyüzündeki çatlaklardan sızan güneşin altın saçlarıdır. Ölümler, kavgalar, kırgınlıklar
ve doğruyu yalandan ayırt edemediğimiz dünyada çatlaklardan sızan güneş bize yaşadığımızı
hissettirir. En büyük korkumuz da bir gün çatlakların kapanması ve güneşi tekrar göremeyecek
olmamız olur. Ben sizlere benim küçük çamurla sıvanmış dünyamın çatlaklarından sızan güneşi
anlatmaya çalıştım. Kalemimin yettiği yere kadar her mısra, her cümle ona duyduğum sevgiyi, özlemi
ve hasreti anlatıyor. Hiç baharı görmeyen güz bahçeme baharı getiren, lakin yokluğunda
sonbahardan başka geriye hiçbir şey bırakmayan güneşimi kalemimin kâğıtla olan dansında,
mısralara saklanmış anılarımda, her satırımda akan gözyaşımla dile getiriyorum. Güneşi andığım bu
gönül aynamı sizlerin yüreklerine ve gözlerine sunuyorum.
anılarımıza sığınıp kendi dünyalarımıza çekiliriz, susarız, ağlarız veya maskeler takıp kendimizi
saklarız. Hayatın karmaşası, bitmez tükenmez derdiyle boğuşmaya çalışırken gökyüzünü çamurla
sıvarız, kendimizi karanlığa ve kasvete bırakırız. Çoğunlukla bunun farkına varamayız, gökyüzüne
sıvadığımız çamurdan bazen güneş sızar ve o güneşin ışığına umut bağlayıp tutunuruz. Artık en
kıymetlimiz gökyüzündeki çatlaklardan sızan güneşin altın saçlarıdır. Ölümler, kavgalar, kırgınlıklar
ve doğruyu yalandan ayırt edemediğimiz dünyada çatlaklardan sızan güneş bize yaşadığımızı
hissettirir. En büyük korkumuz da bir gün çatlakların kapanması ve güneşi tekrar göremeyecek
olmamız olur. Ben sizlere benim küçük çamurla sıvanmış dünyamın çatlaklarından sızan güneşi
anlatmaya çalıştım. Kalemimin yettiği yere kadar her mısra, her cümle ona duyduğum sevgiyi, özlemi
ve hasreti anlatıyor. Hiç baharı görmeyen güz bahçeme baharı getiren, lakin yokluğunda
sonbahardan başka geriye hiçbir şey bırakmayan güneşimi kalemimin kâğıtla olan dansında,
mısralara saklanmış anılarımda, her satırımda akan gözyaşımla dile getiriyorum. Güneşi andığım bu
gönül aynamı sizlerin yüreklerine ve gözlerine sunuyorum.
Bazen hepimiz hayatın kalabalığından sıkılıp yalnızlığımıza, zihnimizin kuytu köşelerine saklanmış
anılarımıza sığınıp kendi dünyalarımıza çekiliriz, susarız, ağlarız veya maskeler takıp kendimizi
saklarız. Hayatın karmaşası, bitmez tükenmez derdiyle boğuşmaya çalışırken gökyüzünü çamurla
sıvarız, kendimizi karanlığa ve kasvete bırakırız. Çoğunlukla bunun farkına varamayız, gökyüzüne
sıvadığımız çamurdan bazen güneş sızar ve o güneşin ışığına umut bağlayıp tutunuruz. Artık en
kıymetlimiz gökyüzündeki çatlaklardan sızan güneşin altın saçlarıdır. Ölümler, kavgalar, kırgınlıklar
ve doğruyu yalandan ayırt edemediğimiz dünyada çatlaklardan sızan güneş bize yaşadığımızı
hissettirir. En büyük korkumuz da bir gün çatlakların kapanması ve güneşi tekrar göremeyecek
olmamız olur. Ben sizlere benim küçük çamurla sıvanmış dünyamın çatlaklarından sızan güneşi
anlatmaya çalıştım. Kalemimin yettiği yere kadar her mısra, her cümle ona duyduğum sevgiyi, özlemi
ve hasreti anlatıyor. Hiç baharı görmeyen güz bahçeme baharı getiren, lakin yokluğunda
sonbahardan başka geriye hiçbir şey bırakmayan güneşimi kalemimin kâğıtla olan dansında,
mısralara saklanmış anılarımda, her satırımda akan gözyaşımla dile getiriyorum. Güneşi andığım bu
gönül aynamı sizlerin yüreklerine ve gözlerine sunuyorum.
anılarımıza sığınıp kendi dünyalarımıza çekiliriz, susarız, ağlarız veya maskeler takıp kendimizi
saklarız. Hayatın karmaşası, bitmez tükenmez derdiyle boğuşmaya çalışırken gökyüzünü çamurla
sıvarız, kendimizi karanlığa ve kasvete bırakırız. Çoğunlukla bunun farkına varamayız, gökyüzüne
sıvadığımız çamurdan bazen güneş sızar ve o güneşin ışığına umut bağlayıp tutunuruz. Artık en
kıymetlimiz gökyüzündeki çatlaklardan sızan güneşin altın saçlarıdır. Ölümler, kavgalar, kırgınlıklar
ve doğruyu yalandan ayırt edemediğimiz dünyada çatlaklardan sızan güneş bize yaşadığımızı
hissettirir. En büyük korkumuz da bir gün çatlakların kapanması ve güneşi tekrar göremeyecek
olmamız olur. Ben sizlere benim küçük çamurla sıvanmış dünyamın çatlaklarından sızan güneşi
anlatmaya çalıştım. Kalemimin yettiği yere kadar her mısra, her cümle ona duyduğum sevgiyi, özlemi
ve hasreti anlatıyor. Hiç baharı görmeyen güz bahçeme baharı getiren, lakin yokluğunda
sonbahardan başka geriye hiçbir şey bırakmayan güneşimi kalemimin kâğıtla olan dansında,
mısralara saklanmış anılarımda, her satırımda akan gözyaşımla dile getiriyorum. Güneşi andığım bu
gönül aynamı sizlerin yüreklerine ve gözlerine sunuyorum.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.