9789750529535
508364
https://www.turkishbooks.com/books/40-yil-12-eylul-p508364.html
40 Yıl 12 Eylül
8.76
"Daha beterini tarif etmek için sarf edilen sözler:
'12 Eylül'den daha ağır,'
'12 Eylül'de bile bu kadarını yapmadılar,'
'12 Eylül hukukunu arar olduk,' oluyor.
Başlı başına, 12 Eylül'ün bir 'çıta' koyduğunu gösteren, onun miladî
niteliğini fark ettiren kalıplar...
12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm
noktasıdır, o bakımdan miladîdir."
Sunuş'tan
12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak,
hatırlamak bir yana,12 Eylül'ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar
yetişti. Türkiye'nin yakın tarihinin önemli hadiseleri arasından bir
hadise, askerî darbeler arasından bir darbe diye, ancak solgun bir
"bilgi" olarak işitmiş kuşaklar. Veya onu bile işitmemiş olanlar.
Oysa 12 Eylül kalıcı ve kalın bir tortu bıraktı. Bir bakıma genişleyerek
devam etti, ediyor. Onun için, unutulmamalı.
12 Eylül'ü unutmayanlar, onu neden (ve nasıl) unutmadıklarını
anlatıyorlar bu kitaptaki yazılarda. Onu neden, nasıl bir milat olarak
düşündüklerini, hissettiklerini -ayrıca tersine, 12 Eylül'ü miladî bir
travma olarak yaşamanın gözden kaçırttıklarını...
Tolga Arvas, Kumru Başer, Murat Belge,
Gaye Boralıoğlu, Fethiye Çetin,
Ercan Kesal, Gültan Kışanak, Ümit Kıvanç,
Ömer Laçiner, Göze Orhon, Merih Cemal Taymaz, Nilgün Toker'in
yazılarıyla.
'12 Eylül'den daha ağır,'
'12 Eylül'de bile bu kadarını yapmadılar,'
'12 Eylül hukukunu arar olduk,' oluyor.
Başlı başına, 12 Eylül'ün bir 'çıta' koyduğunu gösteren, onun miladî
niteliğini fark ettiren kalıplar...
12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm
noktasıdır, o bakımdan miladîdir."
Sunuş'tan
12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak,
hatırlamak bir yana,12 Eylül'ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar
yetişti. Türkiye'nin yakın tarihinin önemli hadiseleri arasından bir
hadise, askerî darbeler arasından bir darbe diye, ancak solgun bir
"bilgi" olarak işitmiş kuşaklar. Veya onu bile işitmemiş olanlar.
Oysa 12 Eylül kalıcı ve kalın bir tortu bıraktı. Bir bakıma genişleyerek
devam etti, ediyor. Onun için, unutulmamalı.
12 Eylül'ü unutmayanlar, onu neden (ve nasıl) unutmadıklarını
anlatıyorlar bu kitaptaki yazılarda. Onu neden, nasıl bir milat olarak
düşündüklerini, hissettiklerini -ayrıca tersine, 12 Eylül'ü miladî bir
travma olarak yaşamanın gözden kaçırttıklarını...
Tolga Arvas, Kumru Başer, Murat Belge,
Gaye Boralıoğlu, Fethiye Çetin,
Ercan Kesal, Gültan Kışanak, Ümit Kıvanç,
Ömer Laçiner, Göze Orhon, Merih Cemal Taymaz, Nilgün Toker'in
yazılarıyla.
"Daha beterini tarif etmek için sarf edilen sözler:
'12 Eylül'den daha ağır,'
'12 Eylül'de bile bu kadarını yapmadılar,'
'12 Eylül hukukunu arar olduk,' oluyor.
Başlı başına, 12 Eylül'ün bir 'çıta' koyduğunu gösteren, onun miladî
niteliğini fark ettiren kalıplar...
12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm
noktasıdır, o bakımdan miladîdir."
Sunuş'tan
12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak,
hatırlamak bir yana,12 Eylül'ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar
yetişti. Türkiye'nin yakın tarihinin önemli hadiseleri arasından bir
hadise, askerî darbeler arasından bir darbe diye, ancak solgun bir
"bilgi" olarak işitmiş kuşaklar. Veya onu bile işitmemiş olanlar.
Oysa 12 Eylül kalıcı ve kalın bir tortu bıraktı. Bir bakıma genişleyerek
devam etti, ediyor. Onun için, unutulmamalı.
12 Eylül'ü unutmayanlar, onu neden (ve nasıl) unutmadıklarını
anlatıyorlar bu kitaptaki yazılarda. Onu neden, nasıl bir milat olarak
düşündüklerini, hissettiklerini -ayrıca tersine, 12 Eylül'ü miladî bir
travma olarak yaşamanın gözden kaçırttıklarını...
Tolga Arvas, Kumru Başer, Murat Belge,
Gaye Boralıoğlu, Fethiye Çetin,
Ercan Kesal, Gültan Kışanak, Ümit Kıvanç,
Ömer Laçiner, Göze Orhon, Merih Cemal Taymaz, Nilgün Toker'in
yazılarıyla.
'12 Eylül'den daha ağır,'
'12 Eylül'de bile bu kadarını yapmadılar,'
'12 Eylül hukukunu arar olduk,' oluyor.
Başlı başına, 12 Eylül'ün bir 'çıta' koyduğunu gösteren, onun miladî
niteliğini fark ettiren kalıplar...
12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm
noktasıdır, o bakımdan miladîdir."
Sunuş'tan
12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak,
hatırlamak bir yana,12 Eylül'ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar
yetişti. Türkiye'nin yakın tarihinin önemli hadiseleri arasından bir
hadise, askerî darbeler arasından bir darbe diye, ancak solgun bir
"bilgi" olarak işitmiş kuşaklar. Veya onu bile işitmemiş olanlar.
Oysa 12 Eylül kalıcı ve kalın bir tortu bıraktı. Bir bakıma genişleyerek
devam etti, ediyor. Onun için, unutulmamalı.
12 Eylül'ü unutmayanlar, onu neden (ve nasıl) unutmadıklarını
anlatıyorlar bu kitaptaki yazılarda. Onu neden, nasıl bir milat olarak
düşündüklerini, hissettiklerini -ayrıca tersine, 12 Eylül'ü miladî bir
travma olarak yaşamanın gözden kaçırttıklarını...
Tolga Arvas, Kumru Başer, Murat Belge,
Gaye Boralıoğlu, Fethiye Çetin,
Ercan Kesal, Gültan Kışanak, Ümit Kıvanç,
Ömer Laçiner, Göze Orhon, Merih Cemal Taymaz, Nilgün Toker'in
yazılarıyla.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.