21.Yüzyılda Yönetim Ve Yöneticiler

Stok Kodu:
9786051466965
Boyut:
165-245
Sayfa Sayısı:
520
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2015-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
10.50
8.40
9786051466965
398230
21.Yüzyılda Yönetim Ve Yöneticiler
21.Yüzyılda Yönetim Ve Yöneticiler
8.4
Günümüzde karşı karşıya kaldığımız her alanda büyük bir değişim yaşanmaktadır. Artık örgütler eskiye oranla daha hızlı hareket etmek ve bu piyasada ayakta kalabilmenin gereği olan şartları yerine getirmek zorundadırlar. Çünkü gözümüzle gördüğümüz ya da görmediğimiz her şey değişmektedir. Bir örgüt için hayati öneme sahip olan faktörler akıl almaz bir şekilde değişirken, bu değişme kayıtsız kalmaları artık imkansıdır. Dolayısıyla örgütler statik bir ortamda iş yapmaya göre değil, dinamik yapılara adapte olabilecek şekilde dizayn edilmek zorundadır.
Son yıllarda yönetim sistemleri konusunda yapılan birçok çalışma insanın örgütlerdeki stratejik önemi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu konuda sayısız kitap, tez, çalışma ve uygulama örnekleri yayınlanmaktadır. Büyük şirketlerin borsadaki hisse değerleri, şirketlerin kayıtlı varlıklarının çok üstünde çıkmaktadır. Bu değerin, şirket çalışanlarının yarattığı rekabet avantajı ve insan kaynaklarının yarattığı katma değer olduğu belirtilmektedir.
İnsan kaynaklarının şirketlerdeki katma değerinin ölçülmesi üzerine yapılan değerlendirmeler de son yılların en heyecan verici çalışmaları olmaya devam etmektedir. Günümüzün örgütlerinin bu değişim ve dönüşüm sürecinde başarılı olabilmeleri, insan kaynaklarının kalitesine bağlıdır. İnsan kaynaklarını etkili şekilde yöneten ve kullanan örgütlerin bunu başaramayan örgütlere göre gelecekte daha başarılı olacakları kaçınılmazdır. Doğal olarak bir örgütün performansının gelişmesinde en önemli ve belirleyici unsur insandır. Örgütün vazgeçilmezliği; rekabet ve kaliteli üretim, iyi eğitilmiş, örgütle özdeşleşmiş, katılımcı, yaratıcı ve sürekli bir iş gücünü gerektirmektedir.
Görüldüğü gibi 21. yüzyılın yönetim ve yönetici anlayışı klasik bakışa göre oldukça farklılaşmıştır. Yeni dönemde, yaşanan yoğun rekabet ortamında varlıklarını sürdürmek isteyen örgütler, bu yeni anlayışa göre yönetim sistemini kurmak ve yönetici liderlerini bu yeni anlayışın gerekliliklerine göre seçmek ve yetiştirmek zorundadırlar.
21. Yüzyılda Yönetim ve Yöneticiler başlıklı kitabımızın ana temasını da bu konu oluşturmaktadır. Çalışma, 21. yüzyılın yönetim sisteminin 21. yüzyılın yöneticileriyle kurulabileceği savıyla, söz konusu sistemde bulunması gereken toplam on beş yeni yönetim anlayışını ve tekniğini açıklamaya çalışmakta ve bunları ayrıntılı incelemeye tabi tutmaktadır. Bu kapsamda alfabetik sıralamayla; Algılama, Bilgi, Çatışma, Değişim, İmaj, Kalite, Kariyer, Kriz, Performans, Risk, Strateji, Stres, Süreç, Vizyon ve Zaman yönetimleri oldukça ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde incelenmiştir.
Çalışmada bu kapsamda belirtilen temel tezler çerçevesinde 21. Yüzyılın Yöneticisi;
Algılamayı yönetmelidir. Çünkü algılar davranışları, davranışlar örgütü yönetir.
Bilgiyi yönetmelidir. Çünkü bilgi bilinen her şeydir. Örgütü yönetmek, bilgiden ve bilmekten geçer.
Çatışmayı yönetmelidir. Çünkü çatışmayı yöneten hedefleri, istekleri, amaçları ve güdüleri de yönetir.
Değişimi yönetmelidir. Çünkü değişimi yöneten, planlı yada plansız biçimde bir örgütünün belli bir durumdan başka bir duruma geçmesini de yönetir.
İmajı yönetmelidir. Çünkü imajı yöneten; özü, sözü, eylemi, doğruluğu, dürüstlüğü, tutarlılığı ve uyumluluğu da yönetir.
Kaliteyi yönetmelidir. Çünkü kaliteyi yöneten, müşteri istek ve beklentilerinin aşılarak karşılanmasını da yönetir.
Kariyeri yönetmelidir. Çünkü kariyeri yönetmek, meslekte gelişmeyi ve hiyerarşik olarak sürekli yükselmeyi de yönetmek demektir.
Krizi yönetmelidir. Çünkü krizi yöneten, iyi işlemeyen ve yeniden yapılanmayı gerektiren istikrarsız durumları da yönetir.
Performansı yönetmelidir. Çünkü performansı yönetmek, hizmette etkinliği, üretimde verimliliği ve tutumluluğu da yönetmek demektir.
Riski yönetmelidir. Çünkü riski yönetmek, bir şeyin gerçekleşme ihtimalini de yönetmek demektir.
Stratejiyi yönetmelidir. Çünkü stratejiyi yönetmek, belirsizlik ortamında örgütün istenilen sonuçlara ulaşabilmesini de yönetmek demektir.
Stresi yönetmelidir. Çünkü stresi yönetmek, çalışanların ve örgütün tehlike içinde bulunduğu etmenlere ve koşullara göre dengesinin bozulduğu durumları da yönetmek demektir.
Süreci yönetmelidir. Çünkü süreci yönetmek, örgütsel sistem içinde tasarlanan tüm yol ve yöntemleri de yönetmek demektir.
Vizyonu yönetmelidir. Çünkü vizyonu yönetmek, örgütün umutlarını, amaçlarını ve geleceğe giden yolunu yönetmek demektir.
Zamanı yönetmelidir. Çünkü zamanı yönetmek, önüne geçilemez bir şekilde, sabit bir hızla akıp giden ve herkesin eşit şekilde sahip olduğu en önemli değerimizi yönetmek demektir.
Çalışmanın yukarda belirtilen temel tezler kapsamında, başta 21. yüzyılın örgüt yönetimlerine ve yöneticilerine, bu alanda çalışmalar yapan tüm araştırmacılara, uzmanlara ve öğrencilerimize katkı sağlamasını diliyorum. Çalışma süresince yardımlarını esirgemeyen aileme, çalışma arkadaşlarıma ve Nobel Yayınevi çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum.
Günümüzde karşı karşıya kaldığımız her alanda büyük bir değişim yaşanmaktadır. Artık örgütler eskiye oranla daha hızlı hareket etmek ve bu piyasada ayakta kalabilmenin gereği olan şartları yerine getirmek zorundadırlar. Çünkü gözümüzle gördüğümüz ya da görmediğimiz her şey değişmektedir. Bir örgüt için hayati öneme sahip olan faktörler akıl almaz bir şekilde değişirken, bu değişme kayıtsız kalmaları artık imkansıdır. Dolayısıyla örgütler statik bir ortamda iş yapmaya göre değil, dinamik yapılara adapte olabilecek şekilde dizayn edilmek zorundadır.
Son yıllarda yönetim sistemleri konusunda yapılan birçok çalışma insanın örgütlerdeki stratejik önemi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu konuda sayısız kitap, tez, çalışma ve uygulama örnekleri yayınlanmaktadır. Büyük şirketlerin borsadaki hisse değerleri, şirketlerin kayıtlı varlıklarının çok üstünde çıkmaktadır. Bu değerin, şirket çalışanlarının yarattığı rekabet avantajı ve insan kaynaklarının yarattığı katma değer olduğu belirtilmektedir.
İnsan kaynaklarının şirketlerdeki katma değerinin ölçülmesi üzerine yapılan değerlendirmeler de son yılların en heyecan verici çalışmaları olmaya devam etmektedir. Günümüzün örgütlerinin bu değişim ve dönüşüm sürecinde başarılı olabilmeleri, insan kaynaklarının kalitesine bağlıdır. İnsan kaynaklarını etkili şekilde yöneten ve kullanan örgütlerin bunu başaramayan örgütlere göre gelecekte daha başarılı olacakları kaçınılmazdır. Doğal olarak bir örgütün performansının gelişmesinde en önemli ve belirleyici unsur insandır. Örgütün vazgeçilmezliği; rekabet ve kaliteli üretim, iyi eğitilmiş, örgütle özdeşleşmiş, katılımcı, yaratıcı ve sürekli bir iş gücünü gerektirmektedir.
Görüldüğü gibi 21. yüzyılın yönetim ve yönetici anlayışı klasik bakışa göre oldukça farklılaşmıştır. Yeni dönemde, yaşanan yoğun rekabet ortamında varlıklarını sürdürmek isteyen örgütler, bu yeni anlayışa göre yönetim sistemini kurmak ve yönetici liderlerini bu yeni anlayışın gerekliliklerine göre seçmek ve yetiştirmek zorundadırlar.
21. Yüzyılda Yönetim ve Yöneticiler başlıklı kitabımızın ana temasını da bu konu oluşturmaktadır. Çalışma, 21. yüzyılın yönetim sisteminin 21. yüzyılın yöneticileriyle kurulabileceği savıyla, söz konusu sistemde bulunması gereken toplam on beş yeni yönetim anlayışını ve tekniğini açıklamaya çalışmakta ve bunları ayrıntılı incelemeye tabi tutmaktadır. Bu kapsamda alfabetik sıralamayla; Algılama, Bilgi, Çatışma, Değişim, İmaj, Kalite, Kariyer, Kriz, Performans, Risk, Strateji, Stres, Süreç, Vizyon ve Zaman yönetimleri oldukça ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde incelenmiştir.
Çalışmada bu kapsamda belirtilen temel tezler çerçevesinde 21. Yüzyılın Yöneticisi;
Algılamayı yönetmelidir. Çünkü algılar davranışları, davranışlar örgütü yönetir.
Bilgiyi yönetmelidir. Çünkü bilgi bilinen her şeydir. Örgütü yönetmek, bilgiden ve bilmekten geçer.
Çatışmayı yönetmelidir. Çünkü çatışmayı yöneten hedefleri, istekleri, amaçları ve güdüleri de yönetir.
Değişimi yönetmelidir. Çünkü değişimi yöneten, planlı yada plansız biçimde bir örgütünün belli bir durumdan başka bir duruma geçmesini de yönetir.
İmajı yönetmelidir. Çünkü imajı yöneten; özü, sözü, eylemi, doğruluğu, dürüstlüğü, tutarlılığı ve uyumluluğu da yönetir.
Kaliteyi yönetmelidir. Çünkü kaliteyi yöneten, müşteri istek ve beklentilerinin aşılarak karşılanmasını da yönetir.
Kariyeri yönetmelidir. Çünkü kariyeri yönetmek, meslekte gelişmeyi ve hiyerarşik olarak sürekli yükselmeyi de yönetmek demektir.
Krizi yönetmelidir. Çünkü krizi yöneten, iyi işlemeyen ve yeniden yapılanmayı gerektiren istikrarsız durumları da yönetir.
Performansı yönetmelidir. Çünkü performansı yönetmek, hizmette etkinliği, üretimde verimliliği ve tutumluluğu da yönetmek demektir.
Riski yönetmelidir. Çünkü riski yönetmek, bir şeyin gerçekleşme ihtimalini de yönetmek demektir.
Stratejiyi yönetmelidir. Çünkü stratejiyi yönetmek, belirsizlik ortamında örgütün istenilen sonuçlara ulaşabilmesini de yönetmek demektir.
Stresi yönetmelidir. Çünkü stresi yönetmek, çalışanların ve örgütün tehlike içinde bulunduğu etmenlere ve koşullara göre dengesinin bozulduğu durumları da yönetmek demektir.
Süreci yönetmelidir. Çünkü süreci yönetmek, örgütsel sistem içinde tasarlanan tüm yol ve yöntemleri de yönetmek demektir.
Vizyonu yönetmelidir. Çünkü vizyonu yönetmek, örgütün umutlarını, amaçlarını ve geleceğe giden yolunu yönetmek demektir.
Zamanı yönetmelidir. Çünkü zamanı yönetmek, önüne geçilemez bir şekilde, sabit bir hızla akıp giden ve herkesin eşit şekilde sahip olduğu en önemli değerimizi yönetmek demektir.
Çalışmanın yukarda belirtilen temel tezler kapsamında, başta 21. yüzyılın örgüt yönetimlerine ve yöneticilerine, bu alanda çalışmalar yapan tüm araştırmacılara, uzmanlara ve öğrencilerimize katkı sağlamasını diliyorum. Çalışma süresince yardımlarını esirgemeyen aileme, çalışma arkadaşlarıma ve Nobel Yayınevi çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat