9789757651123
91164
https://www.turkishbooks.com/books/2-dunya-savasi-ve-turkiye-p91164.html
2. Dünya Savaşı ve Türkiye
3.333
İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk dış politikasının amacı, savaşa katılmadan Türkiyenin toprak bütünlüğünü korumak oldu. Türk politikasının yönünü çizenler, yabancı askerleri Türk sınırlarından uzak tutarken, Türk askerlerini de yabancı sınırlardan uzak tutmaya yönelmiş bir tarafsızlık siyaseti izlediler. Türk önderleri, ne bir karış toprak vermeyi ne de bir karış daha toprak edinmeyi düşünüyordu. Türkiyeyi savaşa sürükleyecek serüvenci bir politika izlememiş, bunun yerine, bir Müttefik ya da Mihver zaferine karşı ağırlıklı olarak Türkiyenin güvenliğini sağlamayı uygun bulmuşlardı. Türkiyenin tarafsızlığı, bu bakımdan, küçük bir devletin bağımsız bir güç olarak kendisini saldırıdan koruyup, dev ülkeler arasında bir denge ögesi olma politikasının uygulaması olmuştur.
Devlet Başkanı ve tek siyasal partinin önderi olarak oynadığı rolle, Ankaranın mutlak egemeni İsmet İnönü, bu uygulamanın başyöneticisi olmuştur. En önemli yardımcısı ise dışişlerinde görevli Numan Menemencioğluydu. Sınırlı bir muhalefete izin veriliyor ve Cumhuriyet Halk Partisi Parlâmento Grubu, Bakanlar Kurulundaki öbür üye bakanlarla, basında ve üniversitede ileri gelen kişiler, danışmanlık görevini yerine getiriyorlardı.
Bu kişilerce çizilen politikanın yönü, Atatürkün yönetimi altında girişilen tarihsel denemenin geleneklerini yansıtıyordu: Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı, Avrupadaki güçler dengesinin korunması ve her türlü serüvenci politikadan uzak durulması.
Edward Weisband
İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk dış politikasının amacı, savaşa katılmadan Türkiyenin toprak bütünlüğünü korumak oldu. Türk politikasının yönünü çizenler, yabancı askerleri Türk sınırlarından uzak tutarken, Türk askerlerini de yabancı sınırlardan uzak tutmaya yönelmiş bir tarafsızlık siyaseti izlediler. Türk önderleri, ne bir karış toprak vermeyi ne de bir karış daha toprak edinmeyi düşünüyordu. Türkiyeyi savaşa sürükleyecek serüvenci bir politika izlememiş, bunun yerine, bir Müttefik ya da Mihver zaferine karşı ağırlıklı olarak Türkiyenin güvenliğini sağlamayı uygun bulmuşlardı. Türkiyenin tarafsızlığı, bu bakımdan, küçük bir devletin bağımsız bir güç olarak kendisini saldırıdan koruyup, dev ülkeler arasında bir denge ögesi olma politikasının uygulaması olmuştur.
Devlet Başkanı ve tek siyasal partinin önderi olarak oynadığı rolle, Ankaranın mutlak egemeni İsmet İnönü, bu uygulamanın başyöneticisi olmuştur. En önemli yardımcısı ise dışişlerinde görevli Numan Menemencioğluydu. Sınırlı bir muhalefete izin veriliyor ve Cumhuriyet Halk Partisi Parlâmento Grubu, Bakanlar Kurulundaki öbür üye bakanlarla, basında ve üniversitede ileri gelen kişiler, danışmanlık görevini yerine getiriyorlardı.
Bu kişilerce çizilen politikanın yönü, Atatürkün yönetimi altında girişilen tarihsel denemenin geleneklerini yansıtıyordu: Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı, Avrupadaki güçler dengesinin korunması ve her türlü serüvenci politikadan uzak durulması.
Edward Weisband
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.