1930'lardan Günümüze Bursa'da Dini Hayat

Stok Kodu:
9789756434154
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.17
3.33
9789756434154
57981
1930'lardan Günümüze Bursa'da Dini Hayat
1930'lardan Günümüze Bursa'da Dini Hayat
3.333
Burada Mehmet Şemsettin Efendi'nin kendisinden bizzat dinlediğim bir hatırayı nakletmek istiyorum. "Bir gün İstanbul'a gidiyordum. Yalova'ya vardığımızda iskelenin üzerinde bir kalabalık insan gördüm. Meğer Mustafa Kemal Atatürk de İstanbul'a gidiyormuş. Kalabalığı oluşturan insanlar onun için birikmişler. Geminin gelmesi bekleniyordu. O tarihte henüz kıyafet kanunun çıkmamıştı. Biz din adamları sarıklı ve cüppeli idik. Benden başka sarıklı ve cüppeli bir Hoca Efendi daha vardı. O Hoca Efendi Atatürke yakın mesafede idi. Atatürk o Hoca Efendiye şu suali sordu: "Kıble Kudüs-ü Şerifte iken neden Mescid-i Harama çevrildi'" Hoca Efendi Kuran-ı Kerimden; Fe velli vecheke ayet-i kerimesini okuyunca, Atatürk; "Ben o ayet-i kerimeyi iyi biliyorum. Asıl sebep nedir, ayetin inzal sebebi nedir'" diye sorunca, Hoca Efendi inzal sebebini bilmediğini söyledi. Atatürk bu sefer bana dönerek; Hoca Efendi, muhavereyi siz de dinlediniz. Bu konuda sizin fikriniz nedir' diye sordu. Ben de kendilerine cevaben: Gazi Paşa Hazretleri, Bursa, Edirne ve İstanbul asırlarca payitahtlık (başkentlik) yaptı. Siz ise Ankarayı payitaht yaptınız, neden böyle bir tercihte bulundunuz' dedim. Bu cevap Atatürkü çok memnun etmiş olacak ki elimi sıktı ve; Sizi tebrik ediyorum dedi. İlave olarak da; Bizim böyle hocalara çok ihtiyacımız var, buyurdular (arka kapak)
Burada Mehmet Şemsettin Efendi'nin kendisinden bizzat dinlediğim bir hatırayı nakletmek istiyorum. "Bir gün İstanbul'a gidiyordum. Yalova'ya vardığımızda iskelenin üzerinde bir kalabalık insan gördüm. Meğer Mustafa Kemal Atatürk de İstanbul'a gidiyormuş. Kalabalığı oluşturan insanlar onun için birikmişler. Geminin gelmesi bekleniyordu. O tarihte henüz kıyafet kanunun çıkmamıştı. Biz din adamları sarıklı ve cüppeli idik. Benden başka sarıklı ve cüppeli bir Hoca Efendi daha vardı. O Hoca Efendi Atatürke yakın mesafede idi. Atatürk o Hoca Efendiye şu suali sordu: "Kıble Kudüs-ü Şerifte iken neden Mescid-i Harama çevrildi'" Hoca Efendi Kuran-ı Kerimden; Fe velli vecheke ayet-i kerimesini okuyunca, Atatürk; "Ben o ayet-i kerimeyi iyi biliyorum. Asıl sebep nedir, ayetin inzal sebebi nedir'" diye sorunca, Hoca Efendi inzal sebebini bilmediğini söyledi. Atatürk bu sefer bana dönerek; Hoca Efendi, muhavereyi siz de dinlediniz. Bu konuda sizin fikriniz nedir' diye sordu. Ben de kendilerine cevaben: Gazi Paşa Hazretleri, Bursa, Edirne ve İstanbul asırlarca payitahtlık (başkentlik) yaptı. Siz ise Ankarayı payitaht yaptınız, neden böyle bir tercihte bulundunuz' dedim. Bu cevap Atatürkü çok memnun etmiş olacak ki elimi sıktı ve; Sizi tebrik ediyorum dedi. İlave olarak da; Bizim böyle hocalara çok ihtiyacımız var, buyurdular (arka kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat