Yitik Baykuş

Stok Kodu:
9789058682603
Boyut:
145-205
Sayfa Sayısı:
106
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
3.61
2.89
9789058682603
158981
Yitik Baykuş
Yitik Baykuş
2.889
Azâd Ziya Eren, edebiyatımıza kalıcı bir göktaşı gibi girdiğinde ilk okurlarından biri oldum. Şiirleriyle benzersiz bir kozmografya kuruşundaki cüreti, düzyazısındaki atak ve susuz yaklaşımı o gün bugün hayranlıkla izliyorum. Biribiri ardına gelen kitapları ilk şiirindeki, ilk yazısındaki büyük vaadı şimdiden doğruladı. Böyle baykuş sesi duyulmamıştır. -Enis Batur- Eski çok eski bir kıvrımın yeşilliğindeyiz ne iyi Kırmızı bir defter gibi dökülen bu ağaç en uzak evimizdir Gözlerin penceremizdir ve yeterlidir bir kıtayı açmaya güneşlik Ellerindir işte her dalında kırk yetim serçe besleyen, usul Usul ilerleyen bu gece, parmaklarından değil herkesin yokluğundandır Eski çok eski bir uykunun cıvasından bu aksak zamanın sıcaklığı Senin anıların bir ecenin eski çok eski zamanlarının kabuklusunda uğultu Sonra o uğultuya komşu bir Girit taşıdır sırtındaki aslı için oğul büyüten Bu senin kalbinin sonuna gitmeli, sanırım sözcüklerin kökü oradadır Bir bellek havuzunda yıkanan güvercinler gibidir o sözcükler O senin kalbinin atmosfer anlamı yaprak yaprak tertemizdir ve sabıkasız Bir kan akışıdır alır gider bilinmedik yerlerinden yeryüzünün Eskidir, zamanlardır, sahi midir bilemedim bu rüyayı yalnız uyanalı.
Azâd Ziya Eren, edebiyatımıza kalıcı bir göktaşı gibi girdiğinde ilk okurlarından biri oldum. Şiirleriyle benzersiz bir kozmografya kuruşundaki cüreti, düzyazısındaki atak ve susuz yaklaşımı o gün bugün hayranlıkla izliyorum. Biribiri ardına gelen kitapları ilk şiirindeki, ilk yazısındaki büyük vaadı şimdiden doğruladı. Böyle baykuş sesi duyulmamıştır. -Enis Batur- Eski çok eski bir kıvrımın yeşilliğindeyiz ne iyi Kırmızı bir defter gibi dökülen bu ağaç en uzak evimizdir Gözlerin penceremizdir ve yeterlidir bir kıtayı açmaya güneşlik Ellerindir işte her dalında kırk yetim serçe besleyen, usul Usul ilerleyen bu gece, parmaklarından değil herkesin yokluğundandır Eski çok eski bir uykunun cıvasından bu aksak zamanın sıcaklığı Senin anıların bir ecenin eski çok eski zamanlarının kabuklusunda uğultu Sonra o uğultuya komşu bir Girit taşıdır sırtındaki aslı için oğul büyüten Bu senin kalbinin sonuna gitmeli, sanırım sözcüklerin kökü oradadır Bir bellek havuzunda yıkanan güvercinler gibidir o sözcükler O senin kalbinin atmosfer anlamı yaprak yaprak tertemizdir ve sabıkasız Bir kan akışıdır alır gider bilinmedik yerlerinden yeryüzünün Eskidir, zamanlardır, sahi midir bilemedim bu rüyayı yalnız uyanalı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat