9789752209299
510318
https://www.turkishbooks.com/books/ve-balik-onu-yuttu-p510318.html
Ve Balık Onu Yuttu
7.92
"Kaçırılmaması gereken önemli bir yeni roman." (Joyce Carol Oates)
İranlı yazar Amir Ahmadi Arian, bu romanında bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. The Stanger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eser, aynı zamanda dünya edebiyatına güçlü bir yazarın girişini de müjdeliyor.
Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin bir tahammül sınırı vardır ve Yunus için bu sınır aşılmıştır.
Siyasi mahkûmların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli halde götürüldüğünde, tuhaf bir düzenin hüküm sürdüğü bu kasvetli dünyada kaderi sorgu memuru Hacı Said'inkine dolanacaktır. İkili, rahatsız edici ve karşılıklı bağımlı psikolojik bir kedi fare oyununun içine sürüklenir; her birinin kendilerine düşen rolleri oynadıkları bu oyunun büyük bedelleri olacaktır. Yunus Turabi bu süreçte akıl sağlığını zorlayan tecrit cezalarına ve sorgulama döngülerine katlanmak zorunda kalır. Aralarında geçen şaşırtıcı derecede samimi söyleşilerde, Yunus'un hayatı -daha özgür bir İran'daki çocukluk anılarından hayattaki tek dostuna yönelik ihanetine kadar- gözler önüne serilir. Yunus, akıl sağlığını korumaya ve Said'in inkârı giderek zorlaşan suçlamalarını savmaya çalışırken, sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır: Ya mücadeleye devam edecek ya da İran'daki iktidarın yalanlar sistemine boyun eğecektir.
Ve Balık Onu Yuttu sürükleyici anlatımı ve edebi ustalığıyla, despotizm altında ezilen yaşamlardan birinin unutulmaz hikâyesidir.
İranlı yazar Amir Ahmadi Arian, bu romanında bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. The Stanger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eser, aynı zamanda dünya edebiyatına güçlü bir yazarın girişini de müjdeliyor.
Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin bir tahammül sınırı vardır ve Yunus için bu sınır aşılmıştır.
Siyasi mahkûmların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli halde götürüldüğünde, tuhaf bir düzenin hüküm sürdüğü bu kasvetli dünyada kaderi sorgu memuru Hacı Said'inkine dolanacaktır. İkili, rahatsız edici ve karşılıklı bağımlı psikolojik bir kedi fare oyununun içine sürüklenir; her birinin kendilerine düşen rolleri oynadıkları bu oyunun büyük bedelleri olacaktır. Yunus Turabi bu süreçte akıl sağlığını zorlayan tecrit cezalarına ve sorgulama döngülerine katlanmak zorunda kalır. Aralarında geçen şaşırtıcı derecede samimi söyleşilerde, Yunus'un hayatı -daha özgür bir İran'daki çocukluk anılarından hayattaki tek dostuna yönelik ihanetine kadar- gözler önüne serilir. Yunus, akıl sağlığını korumaya ve Said'in inkârı giderek zorlaşan suçlamalarını savmaya çalışırken, sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır: Ya mücadeleye devam edecek ya da İran'daki iktidarın yalanlar sistemine boyun eğecektir.
Ve Balık Onu Yuttu sürükleyici anlatımı ve edebi ustalığıyla, despotizm altında ezilen yaşamlardan birinin unutulmaz hikâyesidir.
"Kaçırılmaması gereken önemli bir yeni roman." (Joyce Carol Oates)
İranlı yazar Amir Ahmadi Arian, bu romanında bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. The Stanger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eser, aynı zamanda dünya edebiyatına güçlü bir yazarın girişini de müjdeliyor.
Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin bir tahammül sınırı vardır ve Yunus için bu sınır aşılmıştır.
Siyasi mahkûmların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli halde götürüldüğünde, tuhaf bir düzenin hüküm sürdüğü bu kasvetli dünyada kaderi sorgu memuru Hacı Said'inkine dolanacaktır. İkili, rahatsız edici ve karşılıklı bağımlı psikolojik bir kedi fare oyununun içine sürüklenir; her birinin kendilerine düşen rolleri oynadıkları bu oyunun büyük bedelleri olacaktır. Yunus Turabi bu süreçte akıl sağlığını zorlayan tecrit cezalarına ve sorgulama döngülerine katlanmak zorunda kalır. Aralarında geçen şaşırtıcı derecede samimi söyleşilerde, Yunus'un hayatı -daha özgür bir İran'daki çocukluk anılarından hayattaki tek dostuna yönelik ihanetine kadar- gözler önüne serilir. Yunus, akıl sağlığını korumaya ve Said'in inkârı giderek zorlaşan suçlamalarını savmaya çalışırken, sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır: Ya mücadeleye devam edecek ya da İran'daki iktidarın yalanlar sistemine boyun eğecektir.
Ve Balık Onu Yuttu sürükleyici anlatımı ve edebi ustalığıyla, despotizm altında ezilen yaşamlardan birinin unutulmaz hikâyesidir.
İranlı yazar Amir Ahmadi Arian, bu romanında bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. The Stanger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eser, aynı zamanda dünya edebiyatına güçlü bir yazarın girişini de müjdeliyor.
Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin bir tahammül sınırı vardır ve Yunus için bu sınır aşılmıştır.
Siyasi mahkûmların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli halde götürüldüğünde, tuhaf bir düzenin hüküm sürdüğü bu kasvetli dünyada kaderi sorgu memuru Hacı Said'inkine dolanacaktır. İkili, rahatsız edici ve karşılıklı bağımlı psikolojik bir kedi fare oyununun içine sürüklenir; her birinin kendilerine düşen rolleri oynadıkları bu oyunun büyük bedelleri olacaktır. Yunus Turabi bu süreçte akıl sağlığını zorlayan tecrit cezalarına ve sorgulama döngülerine katlanmak zorunda kalır. Aralarında geçen şaşırtıcı derecede samimi söyleşilerde, Yunus'un hayatı -daha özgür bir İran'daki çocukluk anılarından hayattaki tek dostuna yönelik ihanetine kadar- gözler önüne serilir. Yunus, akıl sağlığını korumaya ve Said'in inkârı giderek zorlaşan suçlamalarını savmaya çalışırken, sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır: Ya mücadeleye devam edecek ya da İran'daki iktidarın yalanlar sistemine boyun eğecektir.
Ve Balık Onu Yuttu sürükleyici anlatımı ve edebi ustalığıyla, despotizm altında ezilen yaşamlardan birinin unutulmaz hikâyesidir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.