Vahiy ve Akıl Işığında Rasulullah'ın (a.s.) Misyonu

Stok Kodu:
9786058046344
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
6.00
4.80
9786058046344
593685
Vahiy ve Akıl Işığında Rasulullah'ın (a.s.) Misyonu
Vahiy ve Akıl Işığında Rasulullah'ın (a.s.) Misyonu
4.8
Muhammed (as)'ın Rasul ve Nebi olarak gönderiliş amacı (misyonu), insanlara Allah'ı gereği gibi tanıtmak, Allah'a nasıl kulluk edileceğini ve insanların birbirleriyle münasebetlerinin nasıl olması gerektiğini öğretmektir. Daha açık bir ifadeyle onun görevi, Allah'tan aldığı vahyi tebliğ etmek, vahiyden oluşan dinin esaslarını insanlara öğretmek, ayetleri pratiğe dönüştürerek yaşanır hale getirmek, insanları Allah'ın dinine davet etmek ve insanları kötülüklerden tezkiye edip (arındırıp) iyi ahlak sahibi yapmaya çalışmaktır. Rasulullah'ın görevi, fizik, astronomi, zooloji, biyoloji, tıp ilmi gibi alanlarda bilgi vermek değil, insanların hidayet ve mutluluğu ile ilgili esasları ve prensipleri bildirtmektir. Onun ilgi alanı, ceninin anne rahminde kaç günde teşekkül ettiğini, embriyo safhalarının nelerden ibaret olduğunu bildirmek değil, insanlara, Allah'ın kudret ve azametini anlatmaktır. Onun misyonu, kadının nasıl yaratıldığını keşfetmek değil (eğe kemiği rivayeti hatırlansın), kadınlara nasıl muamele etmemiz gerektiğini öğretmektir. Onun misyonu, bedenleri tedavi etmek değil, katılaşmış kalpleri tedavi etmektir. Dolayısıyla o, sineğin kanadında mikrobun olup olmadığını tespit etmekle uğraşmaz (onu uzmanına bırakır); o kızgın çölün bereketsiz toprağında yaşayan toplumu her türlü manevi mikroptan tezkiye etmekle uğraşır. Evet, onun görevi avce hurmasının hangi hastalıklara şifa olduğunu tespit etmek değil, onun görevi, hastalıklı kalpleri tedavi etmektir. Onun görevi, mezarda bedenlerin çürüyüp çürümediğini ortaya çıkarmak değil, onun görevi, manen çürümüş, süfli bir hayata düşmüş bir toplumu ulvi bir hayatta yükseltmektir. Onun görevi, Burak ile yedi kat semaya çıkmak değildir; onun görevi, esfele-i safiline (aşağıların aşağısına) yuvarlanmış insanlığı yüksek değerlere kavuşturmaktır. Onun görevi, gelecekten haber vermek değil, insanlığı geleceğe (ahirete) hazırlamaktır.
Muhammed (as)'ın Rasul ve Nebi olarak gönderiliş amacı (misyonu), insanlara Allah'ı gereği gibi tanıtmak, Allah'a nasıl kulluk edileceğini ve insanların birbirleriyle münasebetlerinin nasıl olması gerektiğini öğretmektir. Daha açık bir ifadeyle onun görevi, Allah'tan aldığı vahyi tebliğ etmek, vahiyden oluşan dinin esaslarını insanlara öğretmek, ayetleri pratiğe dönüştürerek yaşanır hale getirmek, insanları Allah'ın dinine davet etmek ve insanları kötülüklerden tezkiye edip (arındırıp) iyi ahlak sahibi yapmaya çalışmaktır. Rasulullah'ın görevi, fizik, astronomi, zooloji, biyoloji, tıp ilmi gibi alanlarda bilgi vermek değil, insanların hidayet ve mutluluğu ile ilgili esasları ve prensipleri bildirtmektir. Onun ilgi alanı, ceninin anne rahminde kaç günde teşekkül ettiğini, embriyo safhalarının nelerden ibaret olduğunu bildirmek değil, insanlara, Allah'ın kudret ve azametini anlatmaktır. Onun misyonu, kadının nasıl yaratıldığını keşfetmek değil (eğe kemiği rivayeti hatırlansın), kadınlara nasıl muamele etmemiz gerektiğini öğretmektir. Onun misyonu, bedenleri tedavi etmek değil, katılaşmış kalpleri tedavi etmektir. Dolayısıyla o, sineğin kanadında mikrobun olup olmadığını tespit etmekle uğraşmaz (onu uzmanına bırakır); o kızgın çölün bereketsiz toprağında yaşayan toplumu her türlü manevi mikroptan tezkiye etmekle uğraşır. Evet, onun görevi avce hurmasının hangi hastalıklara şifa olduğunu tespit etmek değil, onun görevi, hastalıklı kalpleri tedavi etmektir. Onun görevi, mezarda bedenlerin çürüyüp çürümediğini ortaya çıkarmak değil, onun görevi, manen çürümüş, süfli bir hayata düşmüş bir toplumu ulvi bir hayatta yükseltmektir. Onun görevi, Burak ile yedi kat semaya çıkmak değildir; onun görevi, esfele-i safiline (aşağıların aşağısına) yuvarlanmış insanlığı yüksek değerlere kavuşturmaktır. Onun görevi, gelecekten haber vermek değil, insanlığı geleceğe (ahirete) hazırlamaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat