9786057011848
602861
https://www.turkishbooks.com/books/turk-hikayesinde-milli-kimlik-insasi-1922-1940-p602861.html
Türk Hikâyesinde Millî Kimlik İnşası (1922-1940)
29.7
Türk modernleşmesinin yaşandığı süreçle birlikte değişen Türk hikâyesi, edebiyatın toplum
hayatına dair konu ve olayları işlemeye başladığı andan itibaren yeni toplum modelinin
inşasına dâhil olmaya başlamıştır. Türk yazarlar anlatının bu özelliğine ve türün Batı'daki
örneklerine dayanarak yenileşme devrinin ruhunu taşıyan eserler üretme gayretine
girişmişlerdir. Sosyal hayattaki farklılaşmayı algıladıkları biçimiyle hikâyelerine taşıyan
yazarlar, türün belirli bir çerçevede birey ve toplum inşasına katkı sağlamasının yolunu
açarlar.
Modernite çerçevesinde gelen ilkeler kümesi ve imparatorluğun içinde bulunduğu durum,
yeni bir toplum ve medeniyet inşasının Osmanlı, İslam ve Türk kimliklerini merkeze alarak
ilerlemesine sebep olur. Bu ideolojik yaklaşımlar içerisinde konumlandırılmaya çalışılan
'millî'lik, Türk aydınının temellendirmeye çalıştığı bir konu olarak 'yıkılışı ve kuruluşu içeren
dönem'in ana tartışması olur. Millî edebiyat da bu çerçevede şekil kazanır. Cumhuriyet
döneminde ise daha önce başlayan Türk kimliği vurgusunun bir süre daha gündemde kaldığı
görülür. 1930'lu yıllarla birlikte devlet, tarih, ekonomi ve siyaset ekseninde yeni kimlik
alanları oluşmasıyla millî kimlik vurgusu değişimler yaşar. Hikâye türü de bu değişmeyi takip
edecektir.
hayatına dair konu ve olayları işlemeye başladığı andan itibaren yeni toplum modelinin
inşasına dâhil olmaya başlamıştır. Türk yazarlar anlatının bu özelliğine ve türün Batı'daki
örneklerine dayanarak yenileşme devrinin ruhunu taşıyan eserler üretme gayretine
girişmişlerdir. Sosyal hayattaki farklılaşmayı algıladıkları biçimiyle hikâyelerine taşıyan
yazarlar, türün belirli bir çerçevede birey ve toplum inşasına katkı sağlamasının yolunu
açarlar.
Modernite çerçevesinde gelen ilkeler kümesi ve imparatorluğun içinde bulunduğu durum,
yeni bir toplum ve medeniyet inşasının Osmanlı, İslam ve Türk kimliklerini merkeze alarak
ilerlemesine sebep olur. Bu ideolojik yaklaşımlar içerisinde konumlandırılmaya çalışılan
'millî'lik, Türk aydınının temellendirmeye çalıştığı bir konu olarak 'yıkılışı ve kuruluşu içeren
dönem'in ana tartışması olur. Millî edebiyat da bu çerçevede şekil kazanır. Cumhuriyet
döneminde ise daha önce başlayan Türk kimliği vurgusunun bir süre daha gündemde kaldığı
görülür. 1930'lu yıllarla birlikte devlet, tarih, ekonomi ve siyaset ekseninde yeni kimlik
alanları oluşmasıyla millî kimlik vurgusu değişimler yaşar. Hikâye türü de bu değişmeyi takip
edecektir.
Türk modernleşmesinin yaşandığı süreçle birlikte değişen Türk hikâyesi, edebiyatın toplum
hayatına dair konu ve olayları işlemeye başladığı andan itibaren yeni toplum modelinin
inşasına dâhil olmaya başlamıştır. Türk yazarlar anlatının bu özelliğine ve türün Batı'daki
örneklerine dayanarak yenileşme devrinin ruhunu taşıyan eserler üretme gayretine
girişmişlerdir. Sosyal hayattaki farklılaşmayı algıladıkları biçimiyle hikâyelerine taşıyan
yazarlar, türün belirli bir çerçevede birey ve toplum inşasına katkı sağlamasının yolunu
açarlar.
Modernite çerçevesinde gelen ilkeler kümesi ve imparatorluğun içinde bulunduğu durum,
yeni bir toplum ve medeniyet inşasının Osmanlı, İslam ve Türk kimliklerini merkeze alarak
ilerlemesine sebep olur. Bu ideolojik yaklaşımlar içerisinde konumlandırılmaya çalışılan
'millî'lik, Türk aydınının temellendirmeye çalıştığı bir konu olarak 'yıkılışı ve kuruluşu içeren
dönem'in ana tartışması olur. Millî edebiyat da bu çerçevede şekil kazanır. Cumhuriyet
döneminde ise daha önce başlayan Türk kimliği vurgusunun bir süre daha gündemde kaldığı
görülür. 1930'lu yıllarla birlikte devlet, tarih, ekonomi ve siyaset ekseninde yeni kimlik
alanları oluşmasıyla millî kimlik vurgusu değişimler yaşar. Hikâye türü de bu değişmeyi takip
edecektir.
hayatına dair konu ve olayları işlemeye başladığı andan itibaren yeni toplum modelinin
inşasına dâhil olmaya başlamıştır. Türk yazarlar anlatının bu özelliğine ve türün Batı'daki
örneklerine dayanarak yenileşme devrinin ruhunu taşıyan eserler üretme gayretine
girişmişlerdir. Sosyal hayattaki farklılaşmayı algıladıkları biçimiyle hikâyelerine taşıyan
yazarlar, türün belirli bir çerçevede birey ve toplum inşasına katkı sağlamasının yolunu
açarlar.
Modernite çerçevesinde gelen ilkeler kümesi ve imparatorluğun içinde bulunduğu durum,
yeni bir toplum ve medeniyet inşasının Osmanlı, İslam ve Türk kimliklerini merkeze alarak
ilerlemesine sebep olur. Bu ideolojik yaklaşımlar içerisinde konumlandırılmaya çalışılan
'millî'lik, Türk aydınının temellendirmeye çalıştığı bir konu olarak 'yıkılışı ve kuruluşu içeren
dönem'in ana tartışması olur. Millî edebiyat da bu çerçevede şekil kazanır. Cumhuriyet
döneminde ise daha önce başlayan Türk kimliği vurgusunun bir süre daha gündemde kaldığı
görülür. 1930'lu yıllarla birlikte devlet, tarih, ekonomi ve siyaset ekseninde yeni kimlik
alanları oluşmasıyla millî kimlik vurgusu değişimler yaşar. Hikâye türü de bu değişmeyi takip
edecektir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.