Terörizm _{Terörizm ve Küresel Terörle Mücadelede Ulusal ve Bölgesel Deneyimler}

Tüm dünyayı ve insanlığı hedef alan terörizm ve terör olayları konularının çözümünde küresel bir dil kullanılması ve bir işbirliği cephesinin oluşturulması gerektiğinin altını çizen bu kitap, bu kürede yaşayanların hiçbirinin ötekiler tanımlamasına muhatap edilmemesiyle ve tüm ulusların tecrübelerinin ve katılımının sağlanmasıyla çözümün mümkün olabileceğini tartışmaktadır. Tehdit aynasında yansımalar incelendiğinde, 21. yüzyılın en önemli güvenlik sorunlarının başında, terörizm ve organize suçlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu tehdidin önlenmesi yeni yüzyılda yerkürenin daha güvenli bir yer olması ve dünya bireylerinin de geleceğe daha umutla bakmasının öncül koşulunu oluşturmaktadır. 11 Eylül saldırılarının ardından dünyanın pek çok yerinde meydana gelen terör eylemleri de devletleri gerek ulusal gerekse uluslararası platformda önlemler almaya itmiştir. Bu noktada etkisini günümüzde iyice hissettiren küresel terörizm ve terör olaylarının genel perspektifi ile terör olaylarına maruz kalmış ülkelerin konuya yaklaşımlarının incelenmesi, devletlerin küresel terörle mücadelede ne kadar başarılı olabildiklerini sorgulamak açısından zorunlu hale gelmiştir. Terörizm kitabı; terör, terörizm ve küresel terörle mücadelenin farklılığına vurgu yapmanın yanında, terörle mücadele konusunda İngiltere, Fransa, İspanya ve ABD ulusal deneyimlerini inceleyerek rasyonel genellemelere ulaşmaya çalışması açısından oldukça önemli bir çalışma niteliğindedir. Tüm dünyayı ve insanlığı hedef alan terörizm ve terör olayları konusundaki yaklaşımlarda, peşin fikirlilik ve kolaycı genellemelerden uzaklaşmanın yararına değinen bu çalışma, en çok merak edilenleri en çıplak gerçekleriyle ortaya koymayı amaçlamıştır. Dolayısıyla elinizdeki eser, farklı ülkelere özgü olarak elde edilen gerçek veriler ve bilgilerle bu alanda çalışanlara, bilgiyle fikir sahibi olma ve analiz yapabilme desteği sağlamayı amaçlamaktadır. Yukarıda sayılan ulusal ve bölgesel deneyimlerden yola çıkarak bu küresel sorunun çözümünde küresel bir ortak dil kullanılması ve ortak bir işbirliği cephesinin oluşturulmasının gerekliliğinin altını çizen bu kitap, bu kürede yaşayanların hiçbirinin "ötekiler" tanımlamasına muhatap edilmemesiyle ve tüm yardımcı ulusların deneyimlerinin ve katılımının sağlanmasıyla çözümün mümkün olabileceğini tartışmıştır.