Sürgün'ün Seyir Defteri Göçmenliğin Halleri

Stok Kodu:
2880000006695
Boyut:
145-205
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
2880000006695
549512
Sürgün'ün Seyir Defteri
Sürgün'ün Seyir Defteri Göçmenliğin Halleri
2.667
"Aynalardaki görüntülerin birbirlerine çarparak kırılıp çoğalmaları gibi, zamanın aynasındaki suretler de işte böyle çoğalarak bir dizi hikaye üretirler. İsteyen onları puzzle parçacıkları gibi birleştirip tek bir hikaye olarak da okuyabilir. Hikayelerdeki kişiler arasında benzerlikler kurup, onlardan tek bir hikaye kahramanı da yaratabilir eğer isterse ama bu zorunlu değil. Eninde sonunda anlatılan sadece bir 'Göç Hikayesi'dir ve burada anlatılan, hikayenin yalnızca 'bizim bildiğimiz' kısmıdır!"
-Engin Kınay-

Göçmen, sürgün, sığınmacı, mülteci ne derseniz deyin, aynı Engin Günay'ın kitabında çok güzel anlattığı martılar, her ne kadar bulundukları şehrin özelliklerine uyum sağlasalar da nasıl özel bir kuş türüyseler, işte öyle özel bir insan türüdürler. Ve onların gözlerindeki hüznü sadece onlar tanır.

Engin Günay'ın kitabında işte bu hüznü, bu sessiz, dokunaklı hüznü görüyoruz, hissediyoruz, izliyoruz satır satır.

Ve işte sürgünün yenilmez kaderi: " Bir kez sürgüne giden insan, daha sonraları nerede yaşarsa yaşasın, hep bir sürgün yaşamına mı mahkum oluyordu?"

"Acaba bir kez yola çıkanın aklı hep yolda mı oluyordu?"
-Gün Zileli-
"Aynalardaki görüntülerin birbirlerine çarparak kırılıp çoğalmaları gibi, zamanın aynasındaki suretler de işte böyle çoğalarak bir dizi hikaye üretirler. İsteyen onları puzzle parçacıkları gibi birleştirip tek bir hikaye olarak da okuyabilir. Hikayelerdeki kişiler arasında benzerlikler kurup, onlardan tek bir hikaye kahramanı da yaratabilir eğer isterse ama bu zorunlu değil. Eninde sonunda anlatılan sadece bir 'Göç Hikayesi'dir ve burada anlatılan, hikayenin yalnızca 'bizim bildiğimiz' kısmıdır!"
-Engin Kınay-

Göçmen, sürgün, sığınmacı, mülteci ne derseniz deyin, aynı Engin Günay'ın kitabında çok güzel anlattığı martılar, her ne kadar bulundukları şehrin özelliklerine uyum sağlasalar da nasıl özel bir kuş türüyseler, işte öyle özel bir insan türüdürler. Ve onların gözlerindeki hüznü sadece onlar tanır.

Engin Günay'ın kitabında işte bu hüznü, bu sessiz, dokunaklı hüznü görüyoruz, hissediyoruz, izliyoruz satır satır.

Ve işte sürgünün yenilmez kaderi: " Bir kez sürgüne giden insan, daha sonraları nerede yaşarsa yaşasın, hep bir sürgün yaşamına mı mahkum oluyordu?"

"Acaba bir kez yola çıkanın aklı hep yolda mı oluyordu?"
-Gün Zileli-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat