9786052986486
502852
https://www.turkishbooks.com/books/serguzest-p502852.html
Sergüzeşt
3.6
Tanzimat döneminin ikinci kuşak yazarları arasında yer
a lan Samipaşazade Sezai, adını edebiyat tarihine yazan
Sergüzeşt adlı eserinde; 19 yüzyılda bütün dünyada
güncel bir tema haline gelen esaret konusunu işler.
Yazarın amacı, esaret kurumunun insanlık dışı yönü
üzerinde okuyucuyu düşündürmektir. Olaylara, güçsüz
kahramanı Dilber'in gözüyle bakarken bu sayede ezen-
ezilen, kuvvetli-zayıf zıtlığını çarpıcı şekilde dile getirir
ve toplumun merhamet duygularını harekete geçirmek
ister.
Edebiyat
tarihimizin
kilometre
taşlarından
Sergüzeşt'in
elinizdeki
baskısı,
yazarı
hayattayken
yapılan ikinci baskısı temel alınarak hazırlandı. Yazarın
üslubunu koruyarak, bugünün okurlarının kolaylıkla
anlayacağı şekilde sadeleştirildi.
"Gece bütün sakinlik ve karanlığıyla ortalığı istila
etmişti. Ne gökte bir yıldızın ne yerde bir kandilin
ışığının göründüğü bu koca gecenin içinde hiçbir ses
işitilmez, yalnız uzaktan uzağa havlayan köpeklerin
sesleriyle ara sıra şiddetle esen soğuk, içe işleyen bir
rüzgârın eski Bizans harabelerinden çıkardığı müthiş
yankılar korkulu kulaklarına ulaşırdı."
a lan Samipaşazade Sezai, adını edebiyat tarihine yazan
Sergüzeşt adlı eserinde; 19 yüzyılda bütün dünyada
güncel bir tema haline gelen esaret konusunu işler.
Yazarın amacı, esaret kurumunun insanlık dışı yönü
üzerinde okuyucuyu düşündürmektir. Olaylara, güçsüz
kahramanı Dilber'in gözüyle bakarken bu sayede ezen-
ezilen, kuvvetli-zayıf zıtlığını çarpıcı şekilde dile getirir
ve toplumun merhamet duygularını harekete geçirmek
ister.
Edebiyat
tarihimizin
kilometre
taşlarından
Sergüzeşt'in
elinizdeki
baskısı,
yazarı
hayattayken
yapılan ikinci baskısı temel alınarak hazırlandı. Yazarın
üslubunu koruyarak, bugünün okurlarının kolaylıkla
anlayacağı şekilde sadeleştirildi.
"Gece bütün sakinlik ve karanlığıyla ortalığı istila
etmişti. Ne gökte bir yıldızın ne yerde bir kandilin
ışığının göründüğü bu koca gecenin içinde hiçbir ses
işitilmez, yalnız uzaktan uzağa havlayan köpeklerin
sesleriyle ara sıra şiddetle esen soğuk, içe işleyen bir
rüzgârın eski Bizans harabelerinden çıkardığı müthiş
yankılar korkulu kulaklarına ulaşırdı."
Tanzimat döneminin ikinci kuşak yazarları arasında yer
a lan Samipaşazade Sezai, adını edebiyat tarihine yazan
Sergüzeşt adlı eserinde; 19 yüzyılda bütün dünyada
güncel bir tema haline gelen esaret konusunu işler.
Yazarın amacı, esaret kurumunun insanlık dışı yönü
üzerinde okuyucuyu düşündürmektir. Olaylara, güçsüz
kahramanı Dilber'in gözüyle bakarken bu sayede ezen-
ezilen, kuvvetli-zayıf zıtlığını çarpıcı şekilde dile getirir
ve toplumun merhamet duygularını harekete geçirmek
ister.
Edebiyat
tarihimizin
kilometre
taşlarından
Sergüzeşt'in
elinizdeki
baskısı,
yazarı
hayattayken
yapılan ikinci baskısı temel alınarak hazırlandı. Yazarın
üslubunu koruyarak, bugünün okurlarının kolaylıkla
anlayacağı şekilde sadeleştirildi.
"Gece bütün sakinlik ve karanlığıyla ortalığı istila
etmişti. Ne gökte bir yıldızın ne yerde bir kandilin
ışığının göründüğü bu koca gecenin içinde hiçbir ses
işitilmez, yalnız uzaktan uzağa havlayan köpeklerin
sesleriyle ara sıra şiddetle esen soğuk, içe işleyen bir
rüzgârın eski Bizans harabelerinden çıkardığı müthiş
yankılar korkulu kulaklarına ulaşırdı."
a lan Samipaşazade Sezai, adını edebiyat tarihine yazan
Sergüzeşt adlı eserinde; 19 yüzyılda bütün dünyada
güncel bir tema haline gelen esaret konusunu işler.
Yazarın amacı, esaret kurumunun insanlık dışı yönü
üzerinde okuyucuyu düşündürmektir. Olaylara, güçsüz
kahramanı Dilber'in gözüyle bakarken bu sayede ezen-
ezilen, kuvvetli-zayıf zıtlığını çarpıcı şekilde dile getirir
ve toplumun merhamet duygularını harekete geçirmek
ister.
Edebiyat
tarihimizin
kilometre
taşlarından
Sergüzeşt'in
elinizdeki
baskısı,
yazarı
hayattayken
yapılan ikinci baskısı temel alınarak hazırlandı. Yazarın
üslubunu koruyarak, bugünün okurlarının kolaylıkla
anlayacağı şekilde sadeleştirildi.
"Gece bütün sakinlik ve karanlığıyla ortalığı istila
etmişti. Ne gökte bir yıldızın ne yerde bir kandilin
ışığının göründüğü bu koca gecenin içinde hiçbir ses
işitilmez, yalnız uzaktan uzağa havlayan köpeklerin
sesleriyle ara sıra şiddetle esen soğuk, içe işleyen bir
rüzgârın eski Bizans harabelerinden çıkardığı müthiş
yankılar korkulu kulaklarına ulaşırdı."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.