"Said Nursi´nin Şam Hutbesi/ Postmodern Ahlak Okumaları" adlı çalışma, 1951 yılında Bediüzzaman tarafından tercüme edilerek yayınlanan ve aslı 1911 tarihli Arapça "Hutbe-i Şamiye" olan eserindeki sosyal tespitlerin ve ahlaki değerlerin hususiyle postmodern toplum yapısında aktüel geçerliliğinin sorgulanmasına dayanmaktadır.
Kitap bir yönüyle: metin ve eser ne kadar değerli ve etkili olursa olsun belli bir söylem haline gelerek realize edilemiyorsa (temsil), o eser veya metin misyonunu eda edememiş ve atıl bir kelimeler yığınına dönüşmüştür, fikrinin temellendirilmesi üzerinedir.
Bu bağlamda bu kitabın meselesi: hutbede ele alınan ümitvar olmak, sıddık olmak, sevgiyle dolu olmak ve bunun neticesinde nefret ve düşmanlığa düşman olmak, afaki ve enfüsi baskılardan azade olarak özgür olmak, narsizme kapalı olmak, danışma ahlakına sahip olmak şeklinde ifade edebileceğimiz ahlaki tavır ve hasletlerin temsil problemiyle ilgilidir.
Bu temsil problemiyle ilgili olarak, hutbe günümüz Türkçesiyle tam metin olarak takdim edilirken, aynı zamanda zamanımıza bakan yönleriyle de ele alınmaktadır. Ayrıca hutbenin birinci muhatapları olarak gördüğümüz Nur cemaatlerinin halihazırdaki toplumsal ve ahlaki konumları ile beşeriyet nezdindeki durumları bağlamında bazı sorulara cevaplar da aranmış ve Nur talebelerinin alamet-i farikasını realize edeceği ahlaki ve toplumsal bir evren inşa edip edemedikleri ve birçok açıdan seküler ve postmodern yaşam tarzının kodları içinde kaybolup kaybolmadıkları ile ilgili olarak aktüel manada sorgulamalar yapılmaya çalışılmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)
"Said Nursi´nin Şam Hutbesi/ Postmodern Ahlak Okumaları" adlı çalışma, 1951 yılında Bediüzzaman tarafından tercüme edilerek yayınlanan ve aslı 1911 tarihli Arapça "Hutbe-i Şamiye" olan eserindeki sosyal tespitlerin ve ahlaki değerlerin hususiyle postmodern toplum yapısında aktüel geçerliliğinin sorgulanmasına dayanmaktadır.
Kitap bir yönüyle: metin ve eser ne kadar değerli ve etkili olursa olsun belli bir söylem haline gelerek realize edilemiyorsa (temsil), o eser veya metin misyonunu eda edememiş ve atıl bir kelimeler yığınına dönüşmüştür, fikrinin temellendirilmesi üzerinedir.
Bu bağlamda bu kitabın meselesi: hutbede ele alınan ümitvar olmak, sıddık olmak, sevgiyle dolu olmak ve bunun neticesinde nefret ve düşmanlığa düşman olmak, afaki ve enfüsi baskılardan azade olarak özgür olmak, narsizme kapalı olmak, danışma ahlakına sahip olmak şeklinde ifade edebileceğimiz ahlaki tavır ve hasletlerin temsil problemiyle ilgilidir.
Bu temsil problemiyle ilgili olarak, hutbe günümüz Türkçesiyle tam metin olarak takdim edilirken, aynı zamanda zamanımıza bakan yönleriyle de ele alınmaktadır. Ayrıca hutbenin birinci muhatapları olarak gördüğümüz Nur cemaatlerinin halihazırdaki toplumsal ve ahlaki konumları ile beşeriyet nezdindeki durumları bağlamında bazı sorulara cevaplar da aranmış ve Nur talebelerinin alamet-i farikasını realize edeceği ahlaki ve toplumsal bir evren inşa edip edemedikleri ve birçok açıdan seküler ve postmodern yaşam tarzının kodları içinde kaybolup kaybolmadıkları ile ilgili olarak aktüel manada sorgulamalar yapılmaya çalışılmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)