Orta Çağda Bir Kadın

Stok Kodu:
9789753314541
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
348
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2003-07
Çeviren:
Çiğdem Çapal
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.58
3.67
9789753314541
37973
Orta Çağda Bir Kadın
Orta Çağda Bir Kadın
3.666
Seçkin İngiliz yayınevi Sigwick ve Jackson'ın kurucusu Frank Sigwick'in kızı olan Ann Baer, yıllarca Ganymed Press'in genel yönetmenliğini yaptı. Kitaptaki çizimler de yazara aittir. Ortaçağda Bir Kadın adlı romanında Ann Baer, ortaçağ İngiltere'sinde, bir köylü kadının günlük yaşamını, adeta eski ve kutsal bir şarkının dizelerini yazar gibi, ay ay, bir yıla tamamlayarak anlatıyor. Açlık... Soğuk... Ölümler... Yıpratıcı yabanıl koşullarda iş yapma zorunluluğu... Yüreğini dolduran kaygılar... Hiçbir şey marangozun karısı Marion'un yaşama sevincini engelleyemez. Boş kilisenin temiz ve kutsal kokusunu; soğuk bir günde gökyüzünün şaşırtıcı, yeşilimsi mavisini; Noel'de köy halkının toplandığı Malikane'yi aydınlatan alevlerin ışığını; güneşin rengini içinde hapsetmiş olan balın rengini, çevresini saran bir büyü gibi algılar genç kadın. İçinde yaşadığı dünyanın iyiliklerini de kötülüklerini de neredeyse minnetle kabul eden Marion, kendisinden evvelki ve sonraki kuşakların kadınları gibi, güzelliği görme yeteneğine sahiptir. Ve... Ortaçağda bir köyün acımasız koşullarında, yaşamı katlanılabilir kılan tılsımdır bu yetenek. Aslında Marion evrensel ailenin direğini simgeliyor: Zor durumları göğüsleyip üstesinden gelen; günlük işlerin sıradanlığına yenik düşmeyen; ailesinin ihtiyaçlarını incelikle karşılayan; her şeye yetişen; bir saz gibi güçlü ve esnek biri... Anne, eş, kadın...
Seçkin İngiliz yayınevi Sigwick ve Jackson'ın kurucusu Frank Sigwick'in kızı olan Ann Baer, yıllarca Ganymed Press'in genel yönetmenliğini yaptı. Kitaptaki çizimler de yazara aittir. Ortaçağda Bir Kadın adlı romanında Ann Baer, ortaçağ İngiltere'sinde, bir köylü kadının günlük yaşamını, adeta eski ve kutsal bir şarkının dizelerini yazar gibi, ay ay, bir yıla tamamlayarak anlatıyor. Açlık... Soğuk... Ölümler... Yıpratıcı yabanıl koşullarda iş yapma zorunluluğu... Yüreğini dolduran kaygılar... Hiçbir şey marangozun karısı Marion'un yaşama sevincini engelleyemez. Boş kilisenin temiz ve kutsal kokusunu; soğuk bir günde gökyüzünün şaşırtıcı, yeşilimsi mavisini; Noel'de köy halkının toplandığı Malikane'yi aydınlatan alevlerin ışığını; güneşin rengini içinde hapsetmiş olan balın rengini, çevresini saran bir büyü gibi algılar genç kadın. İçinde yaşadığı dünyanın iyiliklerini de kötülüklerini de neredeyse minnetle kabul eden Marion, kendisinden evvelki ve sonraki kuşakların kadınları gibi, güzelliği görme yeteneğine sahiptir. Ve... Ortaçağda bir köyün acımasız koşullarında, yaşamı katlanılabilir kılan tılsımdır bu yetenek. Aslında Marion evrensel ailenin direğini simgeliyor: Zor durumları göğüsleyip üstesinden gelen; günlük işlerin sıradanlığına yenik düşmeyen; ailesinin ihtiyaçlarını incelikle karşılayan; her şeye yetişen; bir saz gibi güçlü ve esnek biri... Anne, eş, kadın...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat