9786050832921
494605
https://www.turkishbooks.com/books/nun-masallari-p494605.html
Nun Masalları
12
Bütün yelkenlerini açmış, bütün sarı ışıklarını yakmış, kıyıya iyice yaklaşarak
güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş
masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı'ndan, son padişahla son şehzadesini alarak
uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık
dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice
yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi
görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş
masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı'ndan, son padişahla son şehzadesini alarak
uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık
dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice
yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi
görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Bütün yelkenlerini açmış, bütün sarı ışıklarını yakmış, kıyıya iyice yaklaşarak
güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş
masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı'ndan, son padişahla son şehzadesini alarak
uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık
dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice
yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi
görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
güzelliklerinin ve kışkırtıcılıklarının bütün gölgelerini suyun eteklerine kadar dökmüş
masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı'ndan, son padişahla son şehzadesini alarak
uzaklaştı. Bir donanma gecesinden arda kalmış gibiydi. Artık hiçbir penceresinden ışık
dökülmeyen sarayın önünden usulca geçtiler.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice
yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi
görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.