9786052287330
462407
https://www.turkishbooks.com/books/nar-p462407.html
Nar Bir Yeraltı Efsanesi
7.2
"Ne yaparsan erişirsin kalplerine? Dudaklardaki zehri kalbe akıtmadan, nasıl
karşı koyabilirsin aşka? Ve nasıl kaybedebilirsin masumiyeti, o karanlık
dünyada..."
Nar; dünyadaki birçok kültürde yer edinmiş, her coğrafyada ayrı bir anlamın
habercisi olmuştur. Yunanistan'da ve Orta Doğu'da yüzyıllarca şifanın sembolü
olup, içinde barındırdığı mistik öykülerin de başkahramanı olmayı başarmıştır.
Farsça'da "ateş" anlamına gelen nar, ateşle ve kalple özdeşleşen tutkulu aşkın
sembolüne dönüşmekten kurtulamamıştır. Nitekim bunun en güzel örneği, Yunan
Mitolojisi'nin en büyük aşklarından biri olan Hades ve Persephone'nin hikâyesinde
başrol oynamasıdır.
***
Yaşamındaki ironi Tanrısaldı. En uzun gün, 21 Haziran'da dünyaya gelmişti, Gece.
Yeni yaşının ilk gününde, o hayatının bu denli değişeceğini hiç düşünmemişti.
Çünkü geçmişte kapanmayan hesaplar ve tarihin boğucu tozları o istese de onun
peşini bırakmayacaktı. Hayatına giren yeni insanların, onu tepeden tırnağa
bambaşka birine çevirmesi kaçınılmazdı.
Gece Altınay, sıradan sürdürdüğü hayatındaki bu çarpıcı gelişmelere ayak
uydurmaya çalışırken; özgürlüğünü kaybettiği dünyada kendini yeniden yazdı. O
artık yeraltının karanlık yüzü, Hades'in Persephone'si olmuştu. Çünkü ona Alas
Çetin tarafından ikram edilen Nar'ı kabul etmişti. Ve yeraltında bir şey yiyenlerin,
yeryüzüne çıkma hakları yoktu.
karşı koyabilirsin aşka? Ve nasıl kaybedebilirsin masumiyeti, o karanlık
dünyada..."
Nar; dünyadaki birçok kültürde yer edinmiş, her coğrafyada ayrı bir anlamın
habercisi olmuştur. Yunanistan'da ve Orta Doğu'da yüzyıllarca şifanın sembolü
olup, içinde barındırdığı mistik öykülerin de başkahramanı olmayı başarmıştır.
Farsça'da "ateş" anlamına gelen nar, ateşle ve kalple özdeşleşen tutkulu aşkın
sembolüne dönüşmekten kurtulamamıştır. Nitekim bunun en güzel örneği, Yunan
Mitolojisi'nin en büyük aşklarından biri olan Hades ve Persephone'nin hikâyesinde
başrol oynamasıdır.
***
Yaşamındaki ironi Tanrısaldı. En uzun gün, 21 Haziran'da dünyaya gelmişti, Gece.
Yeni yaşının ilk gününde, o hayatının bu denli değişeceğini hiç düşünmemişti.
Çünkü geçmişte kapanmayan hesaplar ve tarihin boğucu tozları o istese de onun
peşini bırakmayacaktı. Hayatına giren yeni insanların, onu tepeden tırnağa
bambaşka birine çevirmesi kaçınılmazdı.
Gece Altınay, sıradan sürdürdüğü hayatındaki bu çarpıcı gelişmelere ayak
uydurmaya çalışırken; özgürlüğünü kaybettiği dünyada kendini yeniden yazdı. O
artık yeraltının karanlık yüzü, Hades'in Persephone'si olmuştu. Çünkü ona Alas
Çetin tarafından ikram edilen Nar'ı kabul etmişti. Ve yeraltında bir şey yiyenlerin,
yeryüzüne çıkma hakları yoktu.
"Ne yaparsan erişirsin kalplerine? Dudaklardaki zehri kalbe akıtmadan, nasıl
karşı koyabilirsin aşka? Ve nasıl kaybedebilirsin masumiyeti, o karanlık
dünyada..."
Nar; dünyadaki birçok kültürde yer edinmiş, her coğrafyada ayrı bir anlamın
habercisi olmuştur. Yunanistan'da ve Orta Doğu'da yüzyıllarca şifanın sembolü
olup, içinde barındırdığı mistik öykülerin de başkahramanı olmayı başarmıştır.
Farsça'da "ateş" anlamına gelen nar, ateşle ve kalple özdeşleşen tutkulu aşkın
sembolüne dönüşmekten kurtulamamıştır. Nitekim bunun en güzel örneği, Yunan
Mitolojisi'nin en büyük aşklarından biri olan Hades ve Persephone'nin hikâyesinde
başrol oynamasıdır.
***
Yaşamındaki ironi Tanrısaldı. En uzun gün, 21 Haziran'da dünyaya gelmişti, Gece.
Yeni yaşının ilk gününde, o hayatının bu denli değişeceğini hiç düşünmemişti.
Çünkü geçmişte kapanmayan hesaplar ve tarihin boğucu tozları o istese de onun
peşini bırakmayacaktı. Hayatına giren yeni insanların, onu tepeden tırnağa
bambaşka birine çevirmesi kaçınılmazdı.
Gece Altınay, sıradan sürdürdüğü hayatındaki bu çarpıcı gelişmelere ayak
uydurmaya çalışırken; özgürlüğünü kaybettiği dünyada kendini yeniden yazdı. O
artık yeraltının karanlık yüzü, Hades'in Persephone'si olmuştu. Çünkü ona Alas
Çetin tarafından ikram edilen Nar'ı kabul etmişti. Ve yeraltında bir şey yiyenlerin,
yeryüzüne çıkma hakları yoktu.
karşı koyabilirsin aşka? Ve nasıl kaybedebilirsin masumiyeti, o karanlık
dünyada..."
Nar; dünyadaki birçok kültürde yer edinmiş, her coğrafyada ayrı bir anlamın
habercisi olmuştur. Yunanistan'da ve Orta Doğu'da yüzyıllarca şifanın sembolü
olup, içinde barındırdığı mistik öykülerin de başkahramanı olmayı başarmıştır.
Farsça'da "ateş" anlamına gelen nar, ateşle ve kalple özdeşleşen tutkulu aşkın
sembolüne dönüşmekten kurtulamamıştır. Nitekim bunun en güzel örneği, Yunan
Mitolojisi'nin en büyük aşklarından biri olan Hades ve Persephone'nin hikâyesinde
başrol oynamasıdır.
***
Yaşamındaki ironi Tanrısaldı. En uzun gün, 21 Haziran'da dünyaya gelmişti, Gece.
Yeni yaşının ilk gününde, o hayatının bu denli değişeceğini hiç düşünmemişti.
Çünkü geçmişte kapanmayan hesaplar ve tarihin boğucu tozları o istese de onun
peşini bırakmayacaktı. Hayatına giren yeni insanların, onu tepeden tırnağa
bambaşka birine çevirmesi kaçınılmazdı.
Gece Altınay, sıradan sürdürdüğü hayatındaki bu çarpıcı gelişmelere ayak
uydurmaya çalışırken; özgürlüğünü kaybettiği dünyada kendini yeniden yazdı. O
artık yeraltının karanlık yüzü, Hades'in Persephone'si olmuştu. Çünkü ona Alas
Çetin tarafından ikram edilen Nar'ı kabul etmişti. Ve yeraltında bir şey yiyenlerin,
yeryüzüne çıkma hakları yoktu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.