9786057525741
481537
https://www.turkishbooks.com/books/metrobus-domates-ve-ev-kirasi-p481537.html
Metrobüs, Domates ve Ev Kirası
6
"Artık sevdiğine kavuşamayan kimse yok mu ki türküsü yakılmıyor? Artık ölümden şikâyet eden kimse
mi yok ki ölüme türkü yakılmıyor? Ölümlere o kadar alıştık ki bunun artık mümkünü yok. Nâzım; "en
fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı" diyordu. Biz yirmi birinci asırlıyız ve her gün çocuk
ölümleri görmeye alıştık."
Raşit Ulaş, Metrobüs, Domates ve Ev Kirası adlı kitabında Türkiye'yi, sevdayı, sokağı, çocuk olmayı,
geçim sıkıntısını konu ediyor; kısacası yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinde nasıl "insan" olarak
kalınabileceğinin yollarını şairane bir tavırla arıyor.
mi yok ki ölüme türkü yakılmıyor? Ölümlere o kadar alıştık ki bunun artık mümkünü yok. Nâzım; "en
fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı" diyordu. Biz yirmi birinci asırlıyız ve her gün çocuk
ölümleri görmeye alıştık."
Raşit Ulaş, Metrobüs, Domates ve Ev Kirası adlı kitabında Türkiye'yi, sevdayı, sokağı, çocuk olmayı,
geçim sıkıntısını konu ediyor; kısacası yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinde nasıl "insan" olarak
kalınabileceğinin yollarını şairane bir tavırla arıyor.
"Artık sevdiğine kavuşamayan kimse yok mu ki türküsü yakılmıyor? Artık ölümden şikâyet eden kimse
mi yok ki ölüme türkü yakılmıyor? Ölümlere o kadar alıştık ki bunun artık mümkünü yok. Nâzım; "en
fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı" diyordu. Biz yirmi birinci asırlıyız ve her gün çocuk
ölümleri görmeye alıştık."
Raşit Ulaş, Metrobüs, Domates ve Ev Kirası adlı kitabında Türkiye'yi, sevdayı, sokağı, çocuk olmayı,
geçim sıkıntısını konu ediyor; kısacası yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinde nasıl "insan" olarak
kalınabileceğinin yollarını şairane bir tavırla arıyor.
mi yok ki ölüme türkü yakılmıyor? Ölümlere o kadar alıştık ki bunun artık mümkünü yok. Nâzım; "en
fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı" diyordu. Biz yirmi birinci asırlıyız ve her gün çocuk
ölümleri görmeye alıştık."
Raşit Ulaş, Metrobüs, Domates ve Ev Kirası adlı kitabında Türkiye'yi, sevdayı, sokağı, çocuk olmayı,
geçim sıkıntısını konu ediyor; kısacası yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinde nasıl "insan" olarak
kalınabileceğinin yollarını şairane bir tavırla arıyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.